yazarlara saçma gelen toplum kuralları

bacak bacak üstüne atmanın saygısızlık olarak algılanması.

el öpmek. neden ben biri sırf benden bir kaç yıl fazla yaşadı diye ona saygımı böyle göstermek zorundayım ki?

swinger partilere eşle gidilmesi.
yani ben niye illa karımla gitmek zorundayım?
başka bir kız arkadaşımı götüremez miyim?
çok saçma.

kuralını boşver bana toplum saçma geliyor.

belli bir yaşı aşmış insanlara sırf büyük olduğu için saygı duyma zorunluluğu.
bu yaşa gelmişsin ve kendini geliştirememişsin, üstüne hiçbir şey katmamışsın, kalp kırmaktan çekinmiyorsun ve saygı bekliyorsun.
üzgünüm ama yeri geliyor yüz yıllık bir ağaçtan bile ilham alıyorum, sizde o ışık yok.
bazı genç arkadaşlar var o kadar yetkin ve altı dolu konuşuyorlar ki, lütfen sen konuş ben dinleyeyim diyorum.
aradaki ince çizgiyi tutturabilene ne mutlu.

ayıp olur adı altında kural edilmiş her şey. evet her şey.

kadınların erkeklerin yanında çok konuşmaması gerektiğine inanılması.

eşitlik arayışını feminizme bağlamak gerekmiyor.

hasta olan eve ziyarete gitmek.

enfeksiyon riski var.
bulaş riski var.
gelenin yemeden içmeden geri durmaması desen var.

böyle bir suistimal yok.

birilerini bir sebepten arayıp sormak. sırf gerekiyor diye bunu yapmak... yapmıyorum işte, sonra da çevremde niye bu kadar az insan var diye dövünüyorum. kurallara uyun arkadaşlar.

el öpmek başta olmak üzere hepsi. toplum kuralları ahlak adı altında pazarlanan saçmalıklar silsilesidir.

toplum.
aptalca örf, adet, gelenek-görenek saçmalıklarından dolayı yeterince saçma bir toplumuz bence.
yol kapatıp nişan yapmak, sureti ile bütün mahallenin ağzına s.çmak örnek olarak gösterilebilir.

yaşlılara yer verme diye bir görgü kuralı varmış.
ne kadar saçma.
yer verdiğim yaşlının geçmişini bilmiyorum,karakterinin ne olduğu belli değil.
belki sapığın teki.belki dedikoducu ,aile yıkan,paragöz,hırsızın biriydi zamaninda.hak hukuk yiyen,cani,zorbalığı seven biriydi.
yaşlı diye eli ayağı tutan herkese niye yer verelim gerçekten anlamiyorum.
ben engelli,bastonla zar zor yürüyebilen küçük çocuğu olan ya da hamile olan kadınlara yer veriyorum açıkcası.başka kimseye yer vermiyorum.

fizik yasaları ile baş edemeyenlerin günah keçileri.

şehir içi trafikte yayalara yol verme önceliği kuralını saçma bulan insan gördüm ben. yaşama karşı derinlemesine bir bakışı yok bizim insanlarımızın. bunu suratlarına vurunca joker'e, sataniste bağlıyorlar devrelerini, bir avuç ırkdaşından gayrısının önemsiz olduğu geliyor akıllarına.

kendisine kabul edilemez geldiği için, suçlu insanları savunmanın ve hatta onları hapishanelerde 'ağırlamanın' saçma olduğunu söyleyenleri duydum ben. hukuk ve adalet sistemine karşı getirebildiği eleştiri bu kadar bizim insanımızın.

ben de kendisini aldatacağını bildiği insan ile ilişki yaşamaya çalışan insanların bütün haraketlerini saçma buluyorum. bana göre saçma ama bu şeyler, onlara göre hayatın bir sınavı, bir mücadele. anlatamazsın onlara yaptıkları şeyin mümkünatsızlığını. benim gibi biri olmaları gerekir evliliğe karşı olmaları için, tek eşli olma mecburiyetini sorgulayabilmeleri için çok fazla değişmeleri gerekir. konuşmak kolaydır ama : ne saçmalık! insanalar hala tek bir kişi ile kutsal bir sözleşme imzalayıp mutluluk yaşamaya çalışıyorlar, üstelik toplumun genelinden izole olarak. izolasyon süreci boyunca değerlendirilen her bir toplum kuralını inanılmaz saçma buluyorum ben ama bilimsel sosyalizme güvenen biriyim ben, ateistim bir kere, komünistim, materyalistim. saçma gelmeyecekti de gök taşı mı gelecekti!? saçmalık saçmalıktır ama senin saçmalığın sana saçma gelen şey sana saçma gelen şeydir. saçmalık herkes karşısında kendi başına saçmalık olarak durabilir. *

sümkürmenin ayıp olması.
sümkürmekle beyinini boşaltmak ayrı şeylerdir.
sadece ön kısmın temizlenmesi bile yeterlidir. rahatça konuşalım yaaa.
burnum akınca çeksem millet bakıyor sümkürsem bakıyor konuşmayınca da kendimi ifade edemiyorum n'apayım

devlet büyüklerine gereksiz saygı duyulması. belediye başkanı çalıştığım bölgede ara ara gezintiye çıkıyor. civardaki esnaflara baktığımda hep ellerini öne bağlayıp kısık bir ses tonuyla konuştuğunu görüyorum. ulan o adamı ben seçmedim mi? maaşını benim vergimle almıyor mu? neden ben ona saygı duyacağım? bir de o saçma egoları yok mu? bitiriyor beni. bir gün gelecek ve şu adama dönüşeceğim: buradan

büyüklere ismiyle hitap etmenin ayıp olması. kendimden yaşça büyük olan birine, ismiyle hitap ettiğimde dik dik bakıyor. anan sana süleyman ismini vermedi mi kardeşim? neden isminin yanında "abi" veya "amca" olmak zorunda?

biriyle aynı evde yaşamak için düğün yapmak. evlenmek, imza atmak demiyorum bak. düğün yapmak. iki insanın aynı evde yaşaması için neden halay sekiyoruz? anlamsız. "enişte kapı açılmıyor, makas kesmiyor" tarzı âdetlere girmiyorum bile.

ben büyüklerin elini öpme muhabbetine deliriyorum. özellikle bayramlarda seyranlarda karşılaşılan tanımadığım kişiler söz konusu olduğunda. bu kişilerle bayramlaşma vb muhabbetler de ömrümden heyecan çalıyor. ne gerek var abi yapış yapış olmaya? insan tanıdığını, sevdiğini öpmeli sadece.