benim en yakın arkadaşımla tanışmam, lisede kelebek sistemiyle sınava girdiğim sınıfta olmuştu. bir hocayı ne kadar çok sevmediğimden bahsederken o da sohbete girip o hocanın kendi ilkokul hocası olduğundan bahsetmişti ve ayaküstü dedikodu çevirmiştik.
devamını gör...
1.sınıfa gidiyorduk saçı çözülmüştü ben toplarım diyip toplayamadım. sonra az arkasını toplamadım gerçi.
devamını gör...
doğduğumdan iki ay sonra dayanamamış o da gelmiş pislik premsesligime göz dikmiş
devamını gör...
yakın arkadaşımın olmaması gerçeğini yüzüme vuran başlık. ağlamiycaaamm, ağlamiycaaammm... * ben bi elimi yüzümü yıkayıp geliyorum. gözüme toz kaçtı.
devamını gör...
lise 9. sınıfta sevmiyordum. arkadaşlarımla anlaşamıyordu. sen karışma kalbini kırmak istemiyorum demişti. bende sevmediğim insanlar kalbimi kıramaz demiştim. sınıftan bir çıkışı vardı unutamam. şimdi çok seviyorum arada hatırlatıyor,mahçup oluyorum.
devamını gör...
lisenin 2. dönemi dershaneye gidiyorum o zamanlar. neyse sınıfa yeni birisi gelmişti. bu olaydan bir hafta sonra sıra arkadaşım derse gelmediği için yanıma oturmuştu. bir baktık en yakın arkadaş olmuştuk. hatta daha sonradan ortaya çıktı ki benimle arkadaş olmayı zaten kafasına önceden koymuş.**
devamını gör...
4-5 yaşlarında olmamız lazım. aynı mahallede oturuyorduk, aileler tanışıyordu ve aynı anaokuluna yazılmamızla başladı bütün macera. ama ne macera. öğrencilik hayatımızda üniversite hariç hep beraberdik.

hıyar ağaları bana anaokulunda "abi" diyorlardı. deli gibi korkuyorlardı. o zamanlar da insan azmanıydım. oyuncaklarıma dokunamıyorlardı, kendi yemeklerini bana veriyorlardı. hatta bir tanesinin muzunu yedim diye ağlamıştı. şimdilerde kabul etmiyor ama biz hala hatırlıyoruz.

geçti aradan 28 koca yıl. hala aynı ürkeklik, hala aynı korkaklık. artık anaokulunda nasıl zorbaladıysam enayileri gerisini siz düşünün.

bir 30 yıl daha çekilirler. sonrasında ben yokum beyler. sıkılır insan yavvv.
devamını gör...
bir süre aralarında olamadığım bir arkadaş grubuna ben yokken katılmıştı. arkadaş grubunda herkes benimle ilgili korkutmuş kendisini. neler söylediklerini yazmayayım şimdi eheh. neyse geri döndüğümde baktım hiç sesi soluğu çıkmayan bir hatun. öyle kenarda takılıyor kendi halinde. ben de pek muhatap olmadım. birgün ortamda çok ciddi bir şey anlatıyor bir arkadaş. ben de telefonumu havaya atıp tutmak suretiyle dinliyorum. bir an telefon elimden uçtu gitti, ben hiç oralı olmadım. baktım kenardan böyle içe içe bir gülme sesi geliyor. ben de dayanamayıp gülmeye başladım. o gün bugündür kardeşim olur kendisi.

diğeriyle de sözlükte tanıştık. sağ olsun bizi bir araya getiren arkadaş diğerlerinin aksine benim hakkımda çok iyi şeyler söylemişti. yine de ilk başta deliliğim bir miktar gözünü korkuttu ama sonra alıştı. *
devamını gör...
üniv bitmiş aylak aylak geziyorum, takıldığım bir çay evi var, tipik salaş, köhne bir yer, duvarlarda halı kilim, deniz gezmiş, che, yılmaz güney falan filan, kız kardeşim önermişti sahibi hemşehrim. kimseyi tanımıyorum, gidiyorum oturuyorum gazete mazete okuyup çay içiyorum, bir tip var gözlüklü, uzun saçlı bildiğin john lennon, elinde sürekli kitap, hiç istinasız, her an, kimseye bakmaz boyuna kitaba bakar. kıl oldum, karıya kıza hava atıyor diyorum içimden, tam dayaklık bir tip. özgür'e sordum kim bu herif diye, iyi çocuktur dedi, ünivden dedi. neyse bir gün kafenin çay ocağında içiyoruz, geldi bu, yine elinde kitap, oturdu, içer misin dedim, yaniiiii dedi. (ömrümde onun kadar temiz ve çok içen bir insan görmedim)
(11 marmara 100 lük içip bilgisayarda ingilizce çeviri yapıyordu) baktım çocuk çok efendi, mıh gibi dolu...kültür ayaklarından akıyor, ben ki kendime dolu derim, tanerin karşısında gık diyemiyordum. bilgisayar manyağı, mac hastası, evinde 4-5 çeşit mac var, tasarım, dizgi bok püsür, çeviri ne yaptığı belli değil. devasa bir dvd film arşivi var, bir o kadarda müzik cd si. neyse ben çocuğa heyran... bir günümüz ayrı geçmiyor, her gece ya ben ondayım yada o bende. ikimizde evliyiz...eşlerimiz huylanmaya başladılar, ibne mi lan bunlar diye...neyse çok yazarımda uzatmayayım.
tam dayaklık deyip bilendiğim adam hayatımın bir bölümünün vazgeçilmezi olmuştu. şimdi mi? 2. evliliğini yaptı, karısı benimle görüşmesini yasakladı, 10 senedir görüşmüyoruz...
devamını gör...
bir anadan doğduk. kız kardeşim <3
devamını gör...
biri hayatının hatasını yapıp abimle evlenen kişi
diğeri de okuldan
devamını gör...
üniversitenin ilk günü. ilk gün derse giden enayilerden ikimiziz tabii. kapıda başka bir numara, kapının üstünde başka bir numara yazıyor. bu yüzden koca okulda sınıfı asla bulamadım. onca süren arayıştan sonra "eh yeter be" deyip kampüse inip bir bankta ayaklarımı sallaya sallaya oturuyorum. kenarda yeni doğmuş yavruş köpekler vardı, onları sevdim. sonra yanıma bir kız geldi. "şu sınıfı biliyor musun?" diye kağıt gösterdi ama hiçbir sınıfı o kadar bilmiyorum ki kağıttaki numaraya da bakmadım haliyle. bilmediğimi söyledim direkt. sonra "hangi bölümdesin? işte şu şu şu dedim. kaçıncı sınıf? e birinci sınıf. o da aynı bölümde, aynı sınıftaymış meğer. sonra öğrendik ki aynı yurtta kalıyoruz. her şeyimiz de ortak çıktı. aynı eve çıktık, her haltı birlikte yedik 4 sene boyunca. e şu an yaşadığımız şehirler de aynı. daha güzel ne olabilir ki. şu an 7 yıldır en yakın arkadaşım olur kendisi.
devamını gör...
pedogojik formasyonda yan yana oturmusuz cankardesimle ...bir muhabbet bir muhabbet kafalar cok guzel uyuyor kardes olduk is arkadasi olduk her sey olduk aile olduk :)derken bir baktik ki 10 yil gecmis onun kuzulari bana teyze diyor simdi:))
devamını gör...
aynı orgy deydik heygidi
devamını gör...
lisenin ikinci günü, herkes yavaştan kaynaşmış ortamlar kurulmuş ilk dersin başlamasına on dakika var. kapı açıldı dar bi deri mont ve keko kesimi saçlarıyla içeri bembeyaz tenli zayıf bi çocuk girdi, şöyle bi etrafı süzdü, geldi beni buldu, selamın aleyküm gençler dedi o günden beri kurtulamıyorum arkadaştan. yani kısacası ben seçilmiş olandım.
devamını gör...
daha küçücük yaşında, minicik elleriyle, o ince toy sesiyle;
"söyleme sırrını dostuna, dostunun da dostu vardır unutma" diyerek mıknatıs gibi çekti beni kendine.

sonra ne sırlar paylaştık, sadece ikimizdik yüce şahidin huzurunda. yüceler yücesi şahidimdir ki her şey ömrümün sonuna kadar ikimizin arasında. herkesi, her şeyi unuttum. zaten huyumdur unutmak.
sen? sen nasıl bir bensin öyle. ben nasıl da sen oldum her şeyimle.
bir seni unutamam dostum. bir sen daha da yok yeryüzünde.

ama kavuşamayız dostum,
kavuşamayız bu evrende.

ben yorulmam can dostum,
beklerim gideceğimiz yerde.
devamını gör...
soğuk bir aralık gününün öğleden sonrasında tanışmışız kendisiyle. tabi ben o zamanları net hatırlayamadığım için en yakın arkadaşım bu şekilde anlatmıştı. beraber büyürken her türlü zorluğu bir arada aştığımız, çok eğlenceli bir insandır. aynı zamanda; bu süreçte beni ben yapan şeylere sahip olmamı da sağlayan yol gösterici ve akıllı bir insandır.
aramızdaki bağın bu kadar güçlü olmasının sebebi; beni kendisinin doğurmuş olması bence :)
kendisine buradan selam gönderiyor, yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.
devamını gör...
şu an yaşadığımız yerde 1993 senesinde yazlığımız vardı. e tabi o zamanlar mahalle kavramı daha samimi ve güzel.
yan tarafımız da boş arsaydı. ben de orada top oynarken e haliyle mahalledeki çocuklar da geliyor beraber maç yapıyorduk.
o vesileyle tanışmıştım en yakın dostumla.
gençliğimiz beraber geçti, çok şey paylaştık.
şimdiyse kendisi astsubay.
ben emekli oldum, onun da yakındır. sonra tekrar beraberiz inşallah.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların en yakın arkadaşlarıyla tanışma hikayesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim