yazarların hayatını değiştiren kitap

benim için sofie'in dünyası adlı kitaptır. felsefe ile tanıştığım zaman her şeye farklı bakmıştım. her şey ne güzel, ne merak uyandırıcıydı -ki hâlâ merak uyandırıcı gelir. kitaplar dönüm noktası yaratabilir, bunlar iyi veya kötü olabilir. dilerim, iyi bir dönüm noktası yaşarsınız sevgili yazarlar

cioran'ın çürümenin kitabı isimli eseri hayatımı değiştirdi. arkadaşlarla bekar evinde kalırken sobaya atacak bi şey bulamadık ve bu muhteşem kitabı sobaya atarak donmaktan kurtulduk. muhteşem bi kitaptı gerçekten.

dönüşüm, yabancı, yer altından notlar, martin eden; sadece hayata bakışımı değiştirdiler, ne yazık ki ben onlar kadar cesur olamadım.

(bkz: incognito)

müthiş imreniyorum okuduğu kitapla hayat değiştirenlere, çekinmesem biraz zorlasam kıskanıyorum diyeceğim.nasıl oluyor yahu nedir bu işin esbab-ı mucibesi? bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti... ne cümle ama! ben de okudum o kitapları neyi esirgiyorlar benden de ele avuca sığmayan o hakikatleri serimlemiyorlar önüme. yoksa doğal ışıktan veya gönül gözünden mi yoksunum ben? ulan yoksa anormal miyim ben?

kinyas ve kayra ; hayat hiç bu kadar gerçek gelmiyordu bu kitaptan evvel bende.

hayatımı değiştirdi mi farkında değilim; ama çalıkuşu benim unutamadığım bir romandır.

hayatım değişti değil de derinden etkilendim diyebileceğim kitaplar sapiens ve 1984 george orvel olmuştur

iyi hissetmek- david burns. bilişsel terapi ile depresyonun nasıl yenilebileceğini anlatan kitap. antidepresanı bıraktıktan sonra okumaya başlamıştım. her şeyin düşüncelerden kaynaklandığını öğrenmek bende büyük bir farkındalık yarattı, içindeki uygulamaları yaptıkça günden güne daha da iyi hissetmeye başladım. tam olarak depresyonu yendim diyemem ama bayağı yol katettim..

anayurt. r. a. salvatore.

martin eden - jack london

tam anlamıyla hayatım değişmedi ama birçok davranışıma çeki düzen vermeme sebep olan kitap oblomov'dur. okuduktan sonra kendimdeki oblomovsu davranışlarımdan kurtulmaya çalıştım. bir raddeye kadar da başarılı oldum.

kitabın hayat değiştirmesi ne kadar da iddialı bir ifade. orhan pamuk yeni hayat'ı çıkardığında ortaokuldaydım. ihtiyaç duymadığı halde çok reklam yapıyor pamuk, ayrı bir mevzu.
ben o zamanlar kitabı almadım, hayatımın değişmesine hazır değildim ya da zaten hayatın çok hızlı değiştiği bir çağımdaydım da durağanlaştığı bir dönem için joker niyetine sakladım bu hakkımı. uzun bir süre saklamadım ama, bir kaç sene sonra kitabı aldım ve okudum. hayatımın değişmeye ihtiyacı vardı.
okuduktan sonra kendi kendime şöyle bir baktım: aynı bendim keza hayatım da aynıydı. tam bir hayal kırıklığı.

hayatın içine bomba gibi düşen kitaplar vardır. girdiği yeri tuzla buz eder, düzen intizam bırakmaz. bunu yaşamak için sevgili oğuzcuğum atay'ın tutunamayanlarına rastlamam, selimciğim ışık ile turgutcuğum özben ile tanışmam gerekiyormuş. dino buzzati'nin tatar çölü'nü ya da tanpınar'ın saatleri ayarlama enstitüsü'nü de listeye eklemeliyim. hayat uzun bir yolculuk ve değişim dediğimiz şey böyle keskin virajlar. kafka'nın dava'sı, dönüşüm'ü, şato'su da edgar allan poe'nin öyküleri de bu virajların köşe taşları olabilir benim için. uzunca bir listem yok. üsttekilere eklemezsem olmayacaklar: michel zevaco'nun pardayyanlar serisi, cengiz aytmatov'un kassandra damgası, albert camus'tan yabancı ve salinger'in gönülçelen'i ile franny ve zooey

tabi ki bir de (bkz: cyrano de bergerac)

(bkz: yeniden çarmıha gerilen isa)

bir kitapla hayatı değişen insan olur mu? ilginç.

böyle başlıklara bayılıyorum. neyse hayatımı değiştiren üç kitap oldu. simyacı,dorian grey’in portresi ve bir idam mahkumunun son günü.
üç kitapta da aforizma yarışı var gibiydi. her biri insanı okumaya iten bambaşka bir dünyaydı. bambaşka üç hayat ama ortak bir dil, anlayana.

sugeçirmez incil: anılarını silersen sende kaybolursun alt metinli bir kitap, zaten bizi de şimdiye getiren şuan olduğumuz kişi yapan geçmişteki biz değil miyiz?

(bkz: dublörün dilemması)

tatar çölü, veronika ölmek istiyor, bir çift yürek, simyacı

dostoyevski'den yufka yürekli, kafka'dan dönüşüm ve jack london'dan martin eden. evet, üçü de delirtir.