yazarların korkutucu uçak yolculuğu anıları
başlık "yoldaş benjamin franklin" tarafından 15.12.2020 18:44 tarihinde açılmıştır.
1.
efenim bir keresinde 20 kişilik bir uçak ile rigga'dan polonya'ya uçmaya niyetlenmiştim.
gri, puslu ve yağışlı bir hava vardı. 20 kişilik yolcu grubu olarak uçuşun iptal olacağını düşünürken, kule izin verdi ve kalktık.
efenim o nasıl kalkış, rüzgar sağdan vuruyor bizi sola atıyor, soldan vuruyor sağa atıyor, bildiğin havada yuvarlanıyoruz.
yolculuğun nasıl bittiği ile alakalı bir malumatım halen yok, inanın hatırlamıyorum.
siz siz olun evin salonundan küçük uçaklara binmeyin.
gri, puslu ve yağışlı bir hava vardı. 20 kişilik yolcu grubu olarak uçuşun iptal olacağını düşünürken, kule izin verdi ve kalktık.
efenim o nasıl kalkış, rüzgar sağdan vuruyor bizi sola atıyor, soldan vuruyor sağa atıyor, bildiğin havada yuvarlanıyoruz.
yolculuğun nasıl bittiği ile alakalı bir malumatım halen yok, inanın hatırlamıyorum.
siz siz olun evin salonundan küçük uçaklara binmeyin.
devamını gör...
2.
pilotun da elinde vodka şişesi vardır kesin.
devamını gör...
3.
2 haftalık avrupa turu yapmak icin roma'ya gideceğim (şu lafın güzelliğine bak ya), ağır gribim. kraków'dan otobüsle zakopane'ye geçtim sabahın köründe, hasta hasta neyin peşindeysem. kulaklarımla ilgili saçma sapan bir korkum var zaten, uçağa bindim basınç etki eder etmez kulaklarım kapandı bir ağrı başladı. yolculuk ne kadar sürdü hiç bir fikrim yok, korkudan kaskatı beklemiştim. hayatımın en korkunç uçak yolculuğuydu, kimse de demedi grip halinle uçağa mi binilir diye.
(bkz: cahil cesareti)
(bkz: cahil cesareti)
devamını gör...
4.
uçağın kalkmasını beklerken birden bir anons geçti. “uçakta sahipsiz bir çanta bulundu. lütfen herkes sadece kendi eşyalarını alıp sakince uçağı terk etsin. ” böyle bir anonstan sonra ne kadar sakin olunabilirse herkes o sakinlikte uçaktan indi. dışarı adımımı attığım an kelimenin tam anlamıyla şok geçirdim. en az üçer beşer ambulans, itfaiye, bomba imha ekipleri, güvenlik güçleri allah ne verdiyse doluşmuş tetikte bekliyordu. araçlara binip hızlıca olay yerinden uzaklaştırdılar. tabii meraktan ölüyoruz acaba bomba mıydı gerçekten diye. birkaç saat sonra sıkıntı yok diye tekrar uçağa aldılar. hiçbir şey yokmuş gibi yolculuğumuza devam ettik.*
devamını gör...
5.
8 sene önce falandı. yoldaş benjamin franklin'in tam tersi istikamette -- warsaw to riga -- 20 kişilik de olabilir bilmiyorum ayni uçakmı ama tahminim 35 40 kişilik vardır, pırpır pervaneli uçaklardan..
ilk defa böyle bir uçağa bindim. eski görünmüyordu ama yeni de değildi. bu uçakların kullanıldığını bile bilmiyordum.
hava gerçekten berbat, neyse alman bi kadinla oturuyorum, orta yaşlı, uçak kalktı o konuşmaya çalıştıkça ben geriliyorum. uçak zaten hiç güven vermiyor.
gergin olduğumu anladı, sordu ve bende itiraf ettim... etmez olaydım.
azılı bir hristiyan çıktı kadının içinden, dua etmemiz gerektiğinden jesusa guvenmemiz gerektiğinden bi başladı, rigaya vardığımızda elimde incil vardi*
inişteyse ilk seferde pisti mi tutturamadi nasil olduysa tekrar yükseldik,ancak 15-20 dakika kadar sonra tekrar inişe geçebildik. gerim gerim gerildim, avuc iclerim terledi şuan bile. indikten sonra da yağışlı zemin nedeniyle çok zor durduğunu hatırlıyorum. ve finalde pilota koca bi alkış tabi.
berbat bir havada külüstür pırpır uçakla uçmanın, inerken ölümden döndüğünü hissetmenin gerginliği ve dinci/dırdırcı/evengelist/misyoner bir alman. daha korkunç çok az hikaye vardır*
ilk defa böyle bir uçağa bindim. eski görünmüyordu ama yeni de değildi. bu uçakların kullanıldığını bile bilmiyordum.
hava gerçekten berbat, neyse alman bi kadinla oturuyorum, orta yaşlı, uçak kalktı o konuşmaya çalıştıkça ben geriliyorum. uçak zaten hiç güven vermiyor.
gergin olduğumu anladı, sordu ve bende itiraf ettim... etmez olaydım.
azılı bir hristiyan çıktı kadının içinden, dua etmemiz gerektiğinden jesusa guvenmemiz gerektiğinden bi başladı, rigaya vardığımızda elimde incil vardi*
inişteyse ilk seferde pisti mi tutturamadi nasil olduysa tekrar yükseldik,ancak 15-20 dakika kadar sonra tekrar inişe geçebildik. gerim gerim gerildim, avuc iclerim terledi şuan bile. indikten sonra da yağışlı zemin nedeniyle çok zor durduğunu hatırlıyorum. ve finalde pilota koca bi alkış tabi.
berbat bir havada külüstür pırpır uçakla uçmanın, inerken ölümden döndüğünü hissetmenin gerginliği ve dinci/dırdırcı/evengelist/misyoner bir alman. daha korkunç çok az hikaye vardır*
devamını gör...
6.
herkes ne güzel yerlere gidiyormuş. ben en korkuncunu urfada yaşadım. uçağın tekerlekleri yerden kesildikten sonra garip sesler başladı. aşağıda ters giden şeyler olduğu belliydi. sürekli yuvarlanma sesleri de vardı. uçak zaten kalkışı tamamlayamadı. havadayiz ama olmamiz gereken yerde değil. uçak yükseklemedigi gibi sürekli yalpalaniyor. yükselmeye çalıştıkça da eski seviyesine düşüyor. türbülans gibi asla değil. hava da çok güzel mahalefet eden yok. bu şekilde ne ilerleyebildik ne yükseldik ne de inebildik. yarım saat kadar urfa semalarında ama çok da sema değil alçakta dolanıp durduk. uçağın içini tahmin edebilirsiniz zaten. çoğusu dua ediyor daha çoğusu bağırıyor. hostesler zaten kaydoldu. paraşütle atladılar mi acaba diye düşündüm bi an. bunlar olurken pilot teknik bir ariza nedeniyle tekrar inmeye çalışacağız dedi. teknik ve arıza kelimeleri uçağın içinde iken bir araya gelince gerçekten kulağa korkunç geliyor. hiç korkmayan ben bile çok korkmuştum. uçak zar zor düşe kalka sarhoş gibi piste indi. heskesin midesinde hem korkudan hem düşüp kalkmadan dolayi bir bulantı. benim korkudan çişim de geldi. ıster tamirini bekleyin isterseniz ucusunuzu erteleyin dediler. ben de bir gün sonraya erteledim ama önce hostese sordum. yarin da bu uçak mi uçacak diye. hayır dedi. ama ertesi gün ayni hostesi ayni uçakta gördüm. tahmininiz doğru, pegasus..
devamını gör...
7.
iki kere yaşadım. birincisi ilk uçuşumda hızlanıp kalkış anıydı. korkmaktan ziyade heyecan diyelim.
ikincisi yeşilköy havalimanına denizden değil de kara kısmından iniş yaptı uçak. kara kısmından iniş yapınca gezdiğim bildiğim mahallem diyebileceğim yerleri çok yakından gördüm 10 saniye içinde. normalde hep deniz tarafına alışık olunca bi noluyo lan demedim değil. çünkü normalde 2 saatte geçe ildiğin yerleri 10 saniyeden kısa sürede sırayla görünce herhalde düşüyoruz diyor insan. algılarım bozulmuştu.
ikincisi yeşilköy havalimanına denizden değil de kara kısmından iniş yaptı uçak. kara kısmından iniş yapınca gezdiğim bildiğim mahallem diyebileceğim yerleri çok yakından gördüm 10 saniye içinde. normalde hep deniz tarafına alışık olunca bi noluyo lan demedim değil. çünkü normalde 2 saatte geçe ildiğin yerleri 10 saniyeden kısa sürede sırayla görünce herhalde düşüyoruz diyor insan. algılarım bozulmuştu.
devamını gör...
8.
korkutucu uçağa binmedim. zaten uçağa da binmedim.
devamını gör...