yenge ve kuzenle aynı sofraya oturmak caiz değildir

tmm siz oturmayın.

siz mümkünse oturmayın.
hatta mümkünse nefes de almayın ve ölüverin de soyunuz sopunuz kurusun yanına koyduğumun bedevileri.

sizinle aynı apartmanda, sokakta oturmak sakattır. hallendiklerinize bak.

eh bea arkadaş herşey tamam bumu eksik kaldı.

yobazın ideal dünya anlayışının adı cehennemdir.

biz sizin cehenneminizde yaşamayı reddediyoruz. cehenneminizde geberin.

oturmasınlar o zaman. gitsinler mutfakta sandviç yapıp yesinler. yuh artık.

ooof of, nereden başlamalı, nasıl anlatmalı. arkadaşlar kimse yengesine, kuzenine hallenmiyor. islamiyet olmadan olacağın tedbirini alır. milyonda bir böyle vakalar çıksa bile islamiyet kötülüğe, yanlışa giden yolları baştan tıkar. kaldı ki yengesiyle, kuzeniyle, komşusuyla yasak ve iğrenç ilişki yaşayanlar yok değil.

esra erol veya müge anlı bu ülkenin ensest hallenmelerini ortaya dökerken, hocaya takılmak.
gerektiğinde muhalif güzel yazmış.

oturan otursun da bu fikri benimsemiş insanın da haremlik selamlık takılması kendi bileceği iş. nikah durumuna bakar, düşüyorsa uzak durmakta fayda var.

niye ya? ha diğer akrabalar da masada diye di mi? konu cinsel ilişki olunca karşıdaki insanın akrabalık derecesi, yaşı, cinsiyeti vs fark etmiyor çünkü sizin için. bir canlı olsun yeter.

sizi ibreti alem için penisinizden darağacına asmayan adaletin......

gözümde hiçbir terör örgütünden farkı olmayan tarikatlardan birine ait (ismailağa) yeni bir saçmalama sanatıdır.

bir de savunulmuş bu cümle, hem de çok komik bir argüman ile: "islamiyet olmadan olacağın tedbirini alır. milyonda bir böyle vakalar çıksa bile islamiyet kötülüğe, yanlışa giden yolları baştan tıkar." peki, tek bir soru soralım: dedesinin tecavüz edip öldürdüğü müslüme bebek, onun için niye önlem almadı islam? çünkü göçebe bir aile, kadınlı erkekli, çoluklu çocuklu seyahat ediyor. o zaman kadınlar ve çocuklar, erkeklerden ayrı seyahat etmeli. ama yok ya, o da olmuyor, çünkü kadınlar erkeksiz en fazla 90 km uzağa gidebiliyordu, değil mi? islamiyet her şeyin önlemini alıyor olsaydı; kur'an 600 sayfa olamazdı, muhtemelen 6000000 sayfadan bile fazla olurdu ki sizler 600 sayfayı bile okumuyorsunuz ya da arapça okuyup hiçbir şey anlamadan ibadet ettiğinizi sanıyorsunuz.

işinize gelince allah akıl vermiş, onu kullan dersiniz, işinize gelmeyince niyeyse sizin hiç aklınız yokmuş gibi islam sizin için önlemler alır. ne ala memleket... gündüz kuşağını azıcık bilen herkes, muhafazakar geçinen bir kesimin aslında ne kadar sapkın olduğunu bilir. öyle münferit olaylar da değil bunlar, maalesef oldukça yaygın. sonra bu insanları lgbt karşıtı yürüyüşte de görürsünüz. aslında tek dertleri, kendilerinin gizli saklı yaptığı şeyleri, başkalarının özgürce yapabiliyor olmaları. marjinal sanılan bizler aslında o kadar sıradan ve açık bir hayat yaşıyoruz ki, akılları almıyor. kendilerinden sonraki kuşaklara sallamaları da hep bundan. mesela biz karşı cinsle gerçekten sadece arkadaş olabiliyoruz. hatta birbirimizi kardeş gibi görebiliyor, normal ve sağlıklı ilişkiler kurabiliyoruz. bu da bu sapıkları deli ediyor. eh, pek haksız da değiller aslında. şöyle bir empati yapıyorum: yengeme, kuzenime, kardeşime, annemin diz kapağına bile hallenecek kadar sapık olsaydım, ben de sapık olmayanları kıskanır, sinirden kudururdum kesin.

el kadar bebelerle evlenmek caiz, o bebeler daha büyüyemeden anne olması caiz, ama kimsenin aklına bile getirmediği şeylerden ötürü yengenle yemek yemek caiz değil. sizin varlığınız müslümanlık için caiz değil haberiniz olsun.

yenge ve kuzen tanımı yok bunlarda. bu ....... çocukları herhangi bir kadın kişisine zaten hallenebilen soysuzlardır. akraba evliliği bunlara serbest gibi olduğundan kaynaklı istedikleri şekilde fetva falan verebiliyorlar. neyse sinirlenmeyeceğim.

bitmedi mi yenge fantezisi ya

bu duruma göre, dayıya dayamanın caiz olup olmadığını merak ettiğim fetva.

bunlar nasıl kafalar ?

(bkz: tabi lan manyak mısın)

sofrada bile o şeyi düşünüyorsak keselim bir zahmet sakalımızı ve bilumum yerlerimizi bir zahmet.

arada yengeye ve kuzenlere göz kırpılması gerektiğini hatırlatan başlıktır(!)

ihtiyaç dışında derken? malum bu zihniyete göre yengeye, kuzene nikah düşüyor. hangi ihtiyaçtan bahsettiği önemli burada.