1.
bir ahmet ümit kitabıdır.
ben ahmet ümit ile lise yıllarımda kukla (kitap) ile tanıştım ve o yıllarda kukla elimde süründü de süründü... asla sevmedim. sonra da elim gitmedi.
bu kitabı katıldığım bir okuma grubu vesilesi ile okudum. komiser nevzat serisinin son çıkan kitabı. seriye sondan başlamış oldum.
artık büyüdüm diye mi, bu daha akıcı bir kitap mı bilmiyorum ama gayet keyifli bir okuma deneyimi idi. kitabı elime aldığım anda 50-60 sayfa okudum. benim dikkat sürem düşünülürse, bu çok iyi bi miktar.
ortalara doğru hiç yormadan akıp gitse de ortalarında bi saldım. elimde sürünmeye başladı. tam "aha tarih tekerrür edecek" derken bitirmeyi başardım. son 100 sayfa iyiydi, son 40 sayfanın temposu hayli yüksekti.
şöyle bir şeyler oluyor, ağva'da yağmur nedeniyle toprak kayması yaşanıyor ve asfaltlara saçılan kumlar arasında bir takım insan kemikleri bulunuyor. belli ki birileri seneler önce öldürülmüş ve kuytu bir araziye gömülmüş. komiser nevzat ve ekibi olay yerine intikal ediyor, macera da böyle başlıyor.
yapılan incelemeler kemiklerin bir patlamada öldüğü iddia edilen bir polise ait olduğunu ve kafası içerisinde bulunan merminin ise komiser nevzat'ın silahından çıktığını ortaya koyuyor.
nevzat da bir takım delilikler içerisinde savrulmuş o dönem, kendisi bile bilemiyor kendisi yapmış olabilir mi bu işi. böylece emniyet içerisinde bir gizli soruşturma başlıyor.
malumunuz kitap polisiye. olan biten her şeyi yazıp sizi spoilerlamak istemem.
son yıllarda keyifle okuduğum polisiyelerden biri oldu. kitap fuarında komiser nevzat'ın ilk kitabını da aldım.
meraklısına tavsiyedir.
ben ahmet ümit ile lise yıllarımda kukla (kitap) ile tanıştım ve o yıllarda kukla elimde süründü de süründü... asla sevmedim. sonra da elim gitmedi.
bu kitabı katıldığım bir okuma grubu vesilesi ile okudum. komiser nevzat serisinin son çıkan kitabı. seriye sondan başlamış oldum.
artık büyüdüm diye mi, bu daha akıcı bir kitap mı bilmiyorum ama gayet keyifli bir okuma deneyimi idi. kitabı elime aldığım anda 50-60 sayfa okudum. benim dikkat sürem düşünülürse, bu çok iyi bi miktar.
ortalara doğru hiç yormadan akıp gitse de ortalarında bi saldım. elimde sürünmeye başladı. tam "aha tarih tekerrür edecek" derken bitirmeyi başardım. son 100 sayfa iyiydi, son 40 sayfanın temposu hayli yüksekti.
şöyle bir şeyler oluyor, ağva'da yağmur nedeniyle toprak kayması yaşanıyor ve asfaltlara saçılan kumlar arasında bir takım insan kemikleri bulunuyor. belli ki birileri seneler önce öldürülmüş ve kuytu bir araziye gömülmüş. komiser nevzat ve ekibi olay yerine intikal ediyor, macera da böyle başlıyor.
yapılan incelemeler kemiklerin bir patlamada öldüğü iddia edilen bir polise ait olduğunu ve kafası içerisinde bulunan merminin ise komiser nevzat'ın silahından çıktığını ortaya koyuyor.
nevzat da bir takım delilikler içerisinde savrulmuş o dönem, kendisi bile bilemiyor kendisi yapmış olabilir mi bu işi. böylece emniyet içerisinde bir gizli soruşturma başlıyor.
malumunuz kitap polisiye. olan biten her şeyi yazıp sizi spoilerlamak istemem.
son yıllarda keyifle okuduğum polisiyelerden biri oldu. kitap fuarında komiser nevzat'ın ilk kitabını da aldım.
meraklısına tavsiyedir.
devamını gör...
"yırtıcı kuşlar zamanı" ile benzer başlıklar
kuşlar
18