yol verilen yayanın umursamaz tavırla yavaş yavaş karşıdan karşıya geçmesi

bu; arabayla yayalara ,her nezaketen yol verdiğimde başıma gelen hadisedir. bazen arabayı üstlerine süresim geliyor. gerçekten ben de sıkıntı var galiba; bana yol veren taşıtlara ayıp olmasın diye hem mahçup olup hem de koşa koşa geçiyorum yolun karşısına resmen.

yol verdiğiniz diye teşekkür beklemeniz de ayrı olay, zaten mecburi olan bir şey için teşekkür beklemek kadar saçma bir şey olamaz. avrupa ülkelerinde yol vermezsen cezayı yersin. doğrusu türkiye'de yaşıyoruz ama olsundur. bu arada yayanın yaptığı ekstra bir terbiyesizlik varsa onu bilmem ama ben yol verdiğim hiç bir yayadan herhangi bir teşekkür beklentisi olmadan yapıyorum, yapmam gereken bir hareket için niye teşekkür bekleyeyim.

net terbiyesizlikdir. eskiden maske yoktu tebessüm ederek teşekkür ediyordum. şimdi maske olduğu için başımı öne doğru hafifçe eğerek teşekkür ediyorum. yavaş yavaş geçme konusuna hic girmeyeceğim.

olması gereken bir durum için teşekkür beklemek biraz beklentiye girmektir. bende elimi kaldırıp teşekkür ediyorum ama o insanın bir beklentisi olduğunu sanmıyorum, bazen insanlar dalabilir, bazen kafası doludur. böyle bir beklentim alsa olmazdı. şimdi ışığın olmayıp yaya geçiş işaretinin olduğu yerde kimse teşekkür etmez, yayanın önceliği vardır. sevgili gençsosyolog'un da dediği gibi avrupa'da yayaların önceliği vardır, adımını attığında yol senindir.

olması gereken şeylerin adını iyilik yapmak koymamak gerek. zaten yol vermeniz gerekiyor, yol verdiniz diye kimse koşarak karşıya geçmek zorunda degil. diyorsanız ki benim acelem var ve yol vermek zorunda olmadığım yerde yol verdim; o zaman ya yol vermeyin bu kadar basit. ayrıca bir insanın yavaş ve normal geçmesi arasında maksimum 5 saniye oynar, günde 50 kişi böyle yapsa 4 dakika civari bir süre ortaya çıkar ki konuşmaya bile değecek bir süre değil.

ben ona olması gerekeni yapıyorum ama o da bi olması gerekeni yapıp yayık yayık yürümese,oklava yutmuş gibi kaykılmasa,yolun sahibi triplerine girmese.
genelde de kadın yayalar yapıyor bunu, kadın şoför gördüklerinde.
hep kadınlarda yaşadım bu durumu bilemiyorum altan değişik.

genel olarak insanımızda bir rahatlık var. bunu artistlik için mi yapıyorlar? yoksa bu artık genlere işlemiş huy olarak mı karşımıza çıkıyor? bilemiyorum.

yasalara göre ıbık zıbık. ne yasası kardeşim? geçen sene öyle bir kural mı vardı? bu şeyler nezaketen yapılırdı. ben hala nezaketen yapıyorum. sadece yayaya değil diğer araçlara da. bir korna, bir selam zor olmasa gerek. havalı havalı ve yavaşça yürüyorsa yanından geçerken "rica ederim!" diye bağırıyorum.

yayadan bir ödül maması bekleyecek insanların günlük huzursuzluk dozu.

eğer yaya geçidi kastediliyorsa normal bir durumdur.

sonra da yol vermiyorsun, kardeşim biz veriyoruz da alan yok ki. ağzının ortasına salçalı kepçeyle vuracaksın.

yüz verince astarını isteyen insan.

aslında umursamam ama bunu yol verene belli etmeme amaçlı hafif postacı koşuşu yaparım. koşar gibi görünmek yani. millet çalışır görsün.

refüjdeki yaya geçidinde dahi duramaz hale geldi yayalar. her şey tamdı bir de yaya geçidinde beklerken yayaya korna çalan moto kuryeler çıktı başımıza. birinin gtüne kornayı sokacaklar

yazarın burada anlatmak ıstedıgı karşılık beklemesı degıl elbette, hakıkaten durdugunuzda salına salına kordon sahıllerınde hava almaya cıkmışcasına geçen yayalar. elbette bır rahatsızlıgı olur, yurume noksanlıgı olur sabaha kadar bekleyesın. ama bu öyle değil.

ben arac kullanırken her daım yol verırırım o kadar kı bazen dayılar bır bayanın yol vermesını gururlarına yedıremeyıp ellerıyle “geç geç” işareti yapar. yaya oldugum da yol verıldıgınde de her daım basımla tesekkur ederım cunku avrupda adetten ve kurallardan olsa da bu memlekette yol verme işi nezakete bakıyor.çünkü bizler medeni batı toplumu değiliz bildiğiniz ortadoğuluyuz ne dersenız dıyın.

bazen yol vermek ıstesenızde arkanızdakı ınsanlık dısı arac soforu ile karsı karsıya bıle kalıyorsunuz. her neyse sıze yol verıldıgı zaman sallanmayın. mumkun oldugunca kendı adımlarınızla gecın gıdın. selam ver verme bılecegın iş. yol verene plaket verılmıyor.

bır de bu karsıdan karsıya gecenlerde yola sırtı donuk çapraz gecen yayalar var, yolun yarısına kadar kosup tam sızın onunuzde bırden yurumeye gecen var yapmayın guzel ınsanlar yapmayın. arac bır makına agır bır makına ve fızık kurallarına göre belli bır hızla sıze yaklasıyor , şöför dalgın olabılır, acemı olabılır , o an sızın kosmaya devam edecegınuzı dusunup hız kesmeyebılır herşey olabılır. duramayadabilir. trafıkte arac sahıbı kadar yayanın da kendı sorumlulukları var.

ne yapacaktı maraton mu kosacakti?

yollar sürücülere ait olduğu için! yol verilen yaya bu lütfunuzun karşılında elpençe divane durup sizlere şükranlarını takdim etmeli ve akabinde koşarak karşıdan karşıya geçmelidir. haklısınız. bu davranışı sergilemeyen yayaları da aracınızla ezebilirsiniz, en doğal hakkınızdır. bu zihniyetle devam.