yolu bilmekle o yolda yürümek aynı şey değildir

bir morpheus vecizesi.(bkz: likya yolu) buna bir örnek olabilir ya da belki hayatımızın kendisi.

edit: gayet de anladım kardeş.sen özlü bir sözün birden fazla mana ihtiva edebileceğini anlamadın o kadar

pratiğe dökülmeyen bilgi bilgi midir diyor. simdi sen bisey öğreniyorsun ya biz ona (bkz: malumat) diyoruz. sen o malumati kullandıkça bilgiye dönüşüm oluyor. yok sen anlamadin.neyse kardes. bosver. adamı manyak eder bunlar.

hatayımızın gidişatı yani kader dediğimiz şey evet tecrübelerden aldığımız ya da almak istemediğimiz onca öğütler aldık yolu bilenlerden ama yolda yürürken onlar sadece çantamızda kaldı.

hayatta en hakiki mürşit "pratiktir".

yolu bilmek, yemek tarifi videosu izlemek iken; o yolda yürümek ise mutfağa girip izlenen tarife göre o yemeği yapmaya çalışmaktır. bu arada, likya yolunun korsan koyundan gelidonya fenerine kadar olan kısmını ailecek yürüdük, gerçekten de anlatılanlardan çok farklıydı. herkes, kendi bakış açısına göre yorumluyor, o yüzden de kendin tecrübe etmek gibisi yok...