1.
inandığı yolda yürüyeni hayat yormaz. insan güç alır inancından ve başarmak için çaba sarf eder.
bu arada benim inancım mı zayıf bilmiyorum ya. çok üşengeçlik var, birşey yapmak istemiyorum.
bu arada benim inancım mı zayıf bilmiyorum ya. çok üşengeçlik var, birşey yapmak istemiyorum.
devamını gör...
2.
inandığın bir yolun varsa hayallerin de vardır. hayaller ve umut bu hayatta bizi ayakta tutan yegane kavramlardır. bir insanın hayali, mefkuresi yoksa bunalımda olması kaçınılmazdır.
ilk önce belirli olaylar görürüz, sonra bu olaylar bizi bir takım düşünceye iter, bu düşünceler zamanla hayale ve ordan da eğer inanmışsanız hedefe, yola götürür.
bu yolda yürümek fiziksel bir yürüme değil, aksine inandığın dava uğruna bir ömür boyu çileli bir maratonun ta kendisidir. kendinizi yeri geldiğinde saatlerce çalışırken, gecenizi gündüzünüze katarken bulursunuz. ve eğer inanmışsanız bunlar size bir yük, kambur gibi gelmez.
herkes bir şeyler yapmak ister fakat bunun için önce farkındalık ve hareket gerekir. şöyle söylenebilir, kişi ilk önce hasta olduğunu farketmeli ve sonrasında hastalığına uygun bir tedavi görmelidir öyle değil mi? eğer hasta olduğunu farketmez de tedavi uygulamaz, hastalığını farkedip tedavi uygulamaz veya yanlış tedavi uygularsa kendisini ciddi ölüm riski boyutuna kadar götürebilir. işte farkındalık ve harekette böyle bir şey.
kişi eğer farkındalık oluşturmadan gerek kendisine gerekte başkası tarafından bir şeyler yapılmaya zorlanırsa bu farkındalık algısıyla birlikte hareket hevesini de kırar. aynı zamanda kişi farkındalık içinde olup harekete geçmez veya farkındalığına uygun harekette bulunmazsa yine harekete geçmediği için farkındalığı bir işe yaramaz, veya yanlış yöne giderekte kendini yıpratır.
tıpkı kişi bir durumda doğruyu bildiği halde yapmazsa doğruyu bilmesinin bir anlamı olmayacağı gibi.
kişi eğer yürüyemiyorsa yeni kararlar almalı, aynı hedefe giden farklı bir yolu çok gecikmeden denemelidir. eğer bir yolda yürümek istiyorsanız inanın, inanmak başarmanın yarısıdır.
inandığınız yolda arkadaşlar edinin, zaten bir yola inanırsanız o yolda ilerlemenizi sağlayacak kişileri veya olayları allah mutlaka karşınıza çıkartır.
fakat üstad necip fazıl'ın bir sözü vardır:
" yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin hem de dostunu."
her geçen dakika beklediğimiz için aleyhimize işliyor. beklemenin, durmanın, ya da hiç hareket etmemenin bu dünyada yeri yok maalesef. hareket üzere kurulu bu evren içinde hareketsiz var olamazsınız. hareket, hayatta tutan, hayatta olduğunun gerçeğini hissettiren bir eylemdir. o yüzden inandığınız yolda yürüyün, hazır gücünüz kuvvetiniz varken "keşke" dememek için.
" dervişe sormuşlar ; huzur ve mutluluk nedir? diye
inandığım yolda inandığım kişiyle beraber yürümektir demiş."
- muhyiddin şekur
" sadece güneşli günlerde yürürseniz, hedefinize asla varamasınız."
- paulo coelho
" her insan, seçtiği yolda yürür, kendi sonuna veya sonsuzluğuna doğru."
- sedat turan
ilk önce belirli olaylar görürüz, sonra bu olaylar bizi bir takım düşünceye iter, bu düşünceler zamanla hayale ve ordan da eğer inanmışsanız hedefe, yola götürür.
bu yolda yürümek fiziksel bir yürüme değil, aksine inandığın dava uğruna bir ömür boyu çileli bir maratonun ta kendisidir. kendinizi yeri geldiğinde saatlerce çalışırken, gecenizi gündüzünüze katarken bulursunuz. ve eğer inanmışsanız bunlar size bir yük, kambur gibi gelmez.
herkes bir şeyler yapmak ister fakat bunun için önce farkındalık ve hareket gerekir. şöyle söylenebilir, kişi ilk önce hasta olduğunu farketmeli ve sonrasında hastalığına uygun bir tedavi görmelidir öyle değil mi? eğer hasta olduğunu farketmez de tedavi uygulamaz, hastalığını farkedip tedavi uygulamaz veya yanlış tedavi uygularsa kendisini ciddi ölüm riski boyutuna kadar götürebilir. işte farkındalık ve harekette böyle bir şey.
kişi eğer farkındalık oluşturmadan gerek kendisine gerekte başkası tarafından bir şeyler yapılmaya zorlanırsa bu farkındalık algısıyla birlikte hareket hevesini de kırar. aynı zamanda kişi farkındalık içinde olup harekete geçmez veya farkındalığına uygun harekette bulunmazsa yine harekete geçmediği için farkındalığı bir işe yaramaz, veya yanlış yöne giderekte kendini yıpratır.
tıpkı kişi bir durumda doğruyu bildiği halde yapmazsa doğruyu bilmesinin bir anlamı olmayacağı gibi.
kişi eğer yürüyemiyorsa yeni kararlar almalı, aynı hedefe giden farklı bir yolu çok gecikmeden denemelidir. eğer bir yolda yürümek istiyorsanız inanın, inanmak başarmanın yarısıdır.
inandığınız yolda arkadaşlar edinin, zaten bir yola inanırsanız o yolda ilerlemenizi sağlayacak kişileri veya olayları allah mutlaka karşınıza çıkartır.
fakat üstad necip fazıl'ın bir sözü vardır:
" yola çıktıklarını yolda bulduklarına değişirsen; hem yolunu kaybedersin hem de dostunu."
her geçen dakika beklediğimiz için aleyhimize işliyor. beklemenin, durmanın, ya da hiç hareket etmemenin bu dünyada yeri yok maalesef. hareket üzere kurulu bu evren içinde hareketsiz var olamazsınız. hareket, hayatta tutan, hayatta olduğunun gerçeğini hissettiren bir eylemdir. o yüzden inandığınız yolda yürüyün, hazır gücünüz kuvvetiniz varken "keşke" dememek için.
" dervişe sormuşlar ; huzur ve mutluluk nedir? diye
inandığım yolda inandığım kişiyle beraber yürümektir demiş."
- muhyiddin şekur
" sadece güneşli günlerde yürürseniz, hedefinize asla varamasınız."
- paulo coelho
" her insan, seçtiği yolda yürür, kendi sonuna veya sonsuzluğuna doğru."
- sedat turan
devamını gör...
3.
karı kıza yürümek bu kadar idealist anlatılamazdı.
devamını gör...
4.
hayatı naruto animesi zannedenler içindir. risksiz başarı elde edilemeyeceğini sananlar tarafından savunulur. bildiğin yolda yürümekten risklidir. sonuca daha hızlı götürebilir ya da tüm emeklerinizi piç edebilir.
devamını gör...