yurt dışına çıkmayı marifet saymak

arkadaşlar övünmek gibi olmasın ama * amariga'nın new york eyaletinde 1,5 ay kadar ve avrupa'nın hollanda-almanya-belçika isimli ülkelerinde yine birkaç ay bulundum.

fakat paran olmadıktan sonra oralarda bir hiçsin. türkiye'de iyi kötü bir çevren oluyor yurtdışında eiffel tower göreceksin diye bilmem kaç euroyu harcamak ne derece doğru ?

amerika'ya gitmek isteyen insanlar yalnız kalmakla ilgili problemi olmayan insanlardır. ben öyle olamam. devamlı sevdiklerimi görmek isterim.

avrupa yine daha iyidir fakat onsuz da yapamam diye bir şey söz konusu olamaz. parası olmayan wimbledon tenis turnuvası izleyemez, formula 1 yarışı izleyemez. pink floyd konseri izleyemez.

bu nedenle yurtdışını abartmanın bir anlamı yok. paran varsa istanbul, izmir, eskişehir, antalya ve ankara'da zaten kralsın.

o da bir şey mi bizim burada istanbul bile marifet sayılıyor.

türkiye nüfusunun %99'u hep bana hep bana dediği için ve yarısınında 20 küsür senedir aynı hükümet sistemini benimsemesi yüzünden yurtdışına çıkmak kaçınılmaz son oluyor. ülkede herkes taşaklı ama kimse neden bu insanlar gidiyor, ben neden ülkemi terk etmek zorunda hissediyorum diye sorgulamıyor. bakın burada ince bir ayrıntı var. %99'luk kesim hep bana hep bana dediği için bu ülkeden gidiyor. kimse elini taşın altına koymuyor, herkes birbirini tokatlamanın derdinde, herkes instagramda gördüğü muhteşem hayatları yaşamak istiyor. ben inanıyorum ki dünyanın hiçbir yerinde bizim kadar bencil yaşayan canlılar yoktur. özellikle mala düşkünlüğümüz abartılacak seviyelerde. yurtdışına çıkayım insan gibi yaşayayım sonra geleyim ülkemde kazandığım küçük paralarla ahkam keseyim. marifet tam olarak bu, yurtdışında insan gibi yaşadıktan sonra güya insan olup ülkeye geri dönmek. son olarak; ilim öğrenmek,ülkesine ve çevresine hizmet etmek için yurtdışına çıkmayan kimseyi ciddiye almıyorum.

gayet haklı duygudur.

yurtdışına çıkınca ilk iş apple'a gitmekse bence pek de marifet değildir.ha eğer ki o ülkenin sanatını, kültürünü, sokaklarını, tarihini ve doğal güzelliklerinden faydalanabiliyorsa kişi evet o zaman bu marifettir.gezmek de bir sanattır, 5 yıldızlı otele gidip otelden çıkmayan tatilciler anlamaz.az kendinizi vurun şöyle yollara, kaldırın o koca totoları açın rehber kağıdınızı az kültür yahu.

e sayarım çünkü çıkmak zorlaştı

ben sayıyorum. maddi olanakların yanısıra vizyon ve cesaret de ister.

bu ülkede iş kurup az kazanıp stresli bir hayat yaşamak mı? yurt dışına gidip hedeflediğin parayı kazanıp ülkene dönüp rahat yaşamak mı? vizyonu olan insan 2.seçeneği kullanır ve bu bir pozitif "marifettir". vizyonsuzluğunuzu buradan kusmayın artık.

valla daha pasaport kapısından geçer geçmez bir huzur çöküyor üstüme. çok acayip bir his. buraya dair ne kadar dert sıkıntı varsa bir süreliğine dahi olsa sırtından atmak öyle güzel ki.
marifet: ustalık, beceri sahibi olmak anlamını taşıyan bir sözcük. seyahate gitmekle ne alakası var onu çözemedim.

türkiye dışına çıkmak sayılmaz bence. başka ülkeden yurtdışı olarak türkiye'ye gelmek sayılır ama çünkü zenginsin.

mükemmel ötesi enflasyonist,zam üstüne zam olan şu günlerde hele hele milletinin yüzde 60 i yoksulluk sinirinin altinda yaşadığı şu günlerde bırak yurt dışına çıkmayı totonu peceteyle siliyorsan senden daha kralı yoktur. neyden bahsiyorsun kardeşim sen? bu şuna benzemiş yok be oğlum o kadar da pahalı bir ayakkabı değil 30k sadeece.

çoğu kişi işçi olmaya gidiyor. ben türkiye’de bir suriyeli için, bir arap için nasıl fena ifadeler kullanıyorsam bunlara da avrupalılar ya da amerikalılar aynı ifadeleri kullanıyorlar. para için başka bir ülkenin suriyelisi olacağıma kendi vatanımda takılırım daha iyi. zaten ege ve akdeniz kıyılarının eşi benzeri dünyada yok neredeyse. almanya’da arkadaşlarım var mesela arada foto atıyorlar afedersiniz bok gibi ülke.
fırsatım vardı, gitmedim. hayatımı ege ve akdeniz kıyılarında sonlandıracağım.