animasyon
9.3 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

ilk olarak diana wynne jones'un kitap olarak yazdığı ve hayao miyazaki'nin bundan ilham alarak ve kendi yorumunu da katarak animasyon haline getirdiği bir yapımdır. 2004 yılında yayımlanmıştır. ülkemizde howl's moving castle olarak da bilinir.

ne zamandır aklımdaydı, hakkında başlık açıldığını görünce mutlu oldum. gerçek sevgi tasvirinin çok saf, nahif ve akıllıca yapılmış olması, çizimlerin bu kadar kaliteli olması animasyonu mükemmel kılan unsurlardandı.

sophie'nin şapkacı dükkanında çalışırken kulağına gelen, diğer arkadaşlarının howl adındaki büyücü için kadınların kalbini çaldığı ve hatta çaldığı kalpleri yediği hakkında yaptığı bir dedikodu sahnesiyle başlıyor animasyon. elbette buradaki çalmak fiilinden kasıt kadınları etkileyip sonrasında onlara karşılık vermediği için kalplerini kırmasından ileri geliyor. yoksul sophie ile bu kalp hırsızı howl'ın karşılaşması ise sophie'yi rahatsız eden askerlerden kurtaran kişinin howl olması ile gerçekleşiyor. elbette sophie bu büyüleyici kişiden hoşlanıyor. daha sonrasında kötülükler cadısı, howl'ı kıskandığı için sophie'nin çalıştığı dükkana gelip onu yaşlı ve çirkin bir kadına dönüştürüyor. sophie büyüyü bozmak için yollara düşüyor ve tekrar howl ile yolları kesişiyor, hem de yürüyen şato'da! gerisi keyif kaçıracağı için anlatmayacağım, şimdiden iyi seyirler dilerim.


- korkunç hissediyorum. bir kayanın altına sıkışmışım gibi.
+ evet, kalp ağır bir yüktür.
devamını gör...
en sevdiğim studio ghibli ve hayao miyazaki filmlerinden biridir. diana wynee jones'un kitabı enfes bir şekilde uyarlanmıştır.

her aklıma geldiğinde keşke serinin devamı olan uçan şato ve sihirli ev de uyarlansa derim.
devamını gör...
hakkında bu kadar az tanım girilmesine üzüldüğüm hayao miyazaki filmi. küçükken * izlediğim ama nedense korktuğum ve biraz ürkütücü gelen bir filmdi. bir daha da izlemedim üstüne. sonra aklıma düştü tekrardan bir bakayım bende neden olumsuz bir imajı olmuş diyerek izlememle büyülü atmosferine kapılmam bir oldu. küçükken neden korktuğumu anlıyorum savaş var, lanet bir büyü var nasıl etkilenmeyim? yaş önemli bir faktörmüş meğer. odaklanılması gereken asıl şey sevgi, cesaret ve fedakarlıkmış. birçok duygu o kadar iyi bir biçimde harmanlanmış ki her birini hissediyorsunuz. çocukluktan beri yürüyen bir ev olma fikri kafamı kurcalardı. korktuğum, bazen de hayal ettiğim bu şato ne detaylar barındırıyor içinde. keşke böyle bir şato olsa. sıcacık bir anime mutlaka izleyin.
devamını gör...
piyanist isimli arkadaşın ukdesidir.

tanım: pek bir mesaj vermek niyetinde olmasa da çizimleri ve konusu sağolsun sizi içine çeken, sonuna kadar izleten bir filmdir. şimdi mesaj vermiyor dedik ama filmin başından beri sevginin gücüne dikkat çekiyor, onu da es geçmeyelim.


yürüyen şatoyu, farklı farklı yerlere açılan kapıyı görünce keşke benim olsa demeniz normaldir.
devamını gör...

- korkunç hissediyorum. bir kayanın altına sıkışmışım gibi.
+evet, kalp ağır bir yüktür.

adı japonca, hauru no ugoku shiro, olan harika bir filmdir. izledikten sonra benimde karşıma keşke yürüyen şatoya gitmemde yardımcı olacak bir şalgam çıksa diye iç çekmekten kendimi alamadım, korkuluklara sempati beslemeye başladım gördüğüm yerde bir tanesinin yakasına yapışıp bana uyuyacak bir ev getirmesini isticem.
devamını gör...
bir türlü hiçbir yerde bulamadığım diana wynne jones'un kitabı. ayrıca hayao miyazaki'nin 2004 yapımı bu kitaptan uyarlama harika bir animasyon filmi var, çocukluğumdan aklımda kalan sayısız şaheserlerden biridir.
devamını gör...
bakin, tum zamanlarin en iyi animesi bu olabilir. bazen uyurken acik birakip onunla uykuya daliyorum.

kitabi da var bende, 60 dolorese almistim zamaninda. jelatiniyle duruyor, acmaya kiyamadim, manyagim galiba.

www.foliosociety.com/usa/ho...




young sophie : so you are going away. please, howl. i know i can be of help to you, even though i'm not pretty and all i'm good at is cleaning.
howl : sophie! sophie! you're beautiful!
old sophie : well, the nice thing about being old is you've got nothing much to lose.

icim acidi lan yine. firk.
devamını gör...
diane wynne jones'un bir türlü okuyamadığım kitabı. aynı zamanda filmi 2004 yılında yayınlanmış, yönetmenliğini hayao miyazaki yapmıştır. sıcacık bir animasyon filmidir. aynı zamanda miyazaki'nin sonuna dek izlemeyi başardığım tek filmidir.
meraklısına trailer
devamını gör...
yeni bir çizgi kahramana aşık olmama neden olmuş anime. * şöyle mesajları var, burada bunu anlatmak istemiş diyebilecek kadar yetkin biri, iyi bir izleyici olduğumu düşünmüyorum ama yaşlı sophie'nin sabah uyandığında aynada kendini gördükten sonra yaptığı gibi iyimser düşünmeyi çok isterdim.

her şey yolunda ihtiyar. hala sağlığın yerinde. üstelik kıyafetlerin de yakışmış.

ve sevgili markl seni ham yaparım çocuk. * o ne tatlılık öyle.
devamını gör...
tatlı mı tatlı bir büyücüye, büyücünün sevimli ateş cinine ve yaşlı minnoş sophie'ye sahip, harika filmdir.

sophie bir şapkacıdır, bir gün ara sokaklarda yürürken kendisine sarkan iki adamdan onu güzellik abidesi hawl kurtarır. sophie'nin hikayesi böylece başlar.

kötülükler cadısı, hawl'a olan takıntısı yüzünden sophie'ye bir büyü yapar ve sophie yaşlı bir nineye dönüşür. bu büyünün etkisinden kurtulmak isteyen sophie, hawl'un yürüyen şatosunu bulur ve orada temizlikçi olarak yaşamaya başlar.

sıcacık bir hikayesi, tatlı küçük ayrıntıları, her karakterin tatlılığı ve derin işlenişi, sonunun güzelliği, çekildiği döneme göre müthiş efektleriyle kalbimde hemencecik taht kuran bir film oldu.

izlerken kanser oldum biraz, eh napayım bu da benim güzellik takıntımdan olsa gerek. sophie sen güzel bir kızsın annem! çıldırttın beni. hawl senin güzelliğine, kalbininin tatlılığına diyecek laf yok. sarışın halin de aşık olunasıydı ama özüne döndüm ya işte ben orada dedim ki evet gelecekteki kocam sen olmalısın hawl. ah ah.

sophie'nin bitmek tükenmek bilmeyen iyiliği de kanser etmedi değil.

kardeşim sen neden sana büyü yapıp nineye çeviren kötü cadıyı kıçında gezdiriyorsun? çıldırttın yahu beni. bu kadar iyi karakterler izlemek istemiyorum doğrusu. halsks


yine de sophie'nin yaptığı her iyiliğe muhakkak bir yerlerden bir karşılık bulması güzel bir detaydı. ayrıca sophie'nin büyüsünün zaman zaman çözülüyor gibi oluşu, aniden gençleşmesi, yaşlılığa geçişi oldukça ustacaydı. izlerken aaa biraz gençleşti sanki, aaa yine yaşlandı kız bu diye çocuk gibi heyecanlandım. 3-5 defa daha izlerim hawl'un güzelliği için.

izleyin izlettirin efendim.
devamını gör...
mükemmel bir anime filmi izledim. neden mi mükemmel? çünkü müthiş bir hayal gücüyle yapılmış. hikaye unsurları çok iyi. yürüyen şato, bir kapının farklı yerlere açılması, büyücüler ve cadılar, japon efsaneleri, aşk, özgürlük, dostluk hepsi çok güzeldi. affetme ise beni çok etkileyen bir diğer konuydu.

beni yaşlıya dönüştüren bir cadıyı asla evime almazdım. ne kadar gücünü kaybedip bir nine olmuş olsa da. bir de hayatını kurtarmak mı, bilemiyorum. açıkça söylemeliyim ki bende böyle merhametli bir yürek yok.

ayrıca aşık olan insanın aşkı için çabaladıkça, aşkı içine sığmaz bir duruma geldikçe, onun için mücadele ettikçe nasıl güzelleştiğini de gördük. film bize aşk insanı dönüştürür demek istiyordu sanki. gerçek sevgi sevgiliyi kurtarır ve hatta bir iblisi bile dize getirebilirmiş. ne güzeldiniz hawl ve sophie.

filmin akıcılığı çok iyiydi. bir saniye bile sıkılmadan bitti. her bir kare rüyalarım kadar zengin bir hayal gücü ile oluşturulmuştu. belki de daha güzeldi. bu film ruhuma çok iyi geldi. morali bozuk olan, mutlu olmak isteyen herkes izlesin.
devamını gör...
benim için bugüne kadar üretilen en kaliteli anime movie'dir kendisi.

çocukken ilk izlediğimde ne hissettiriyorsa hala aynı şeyleri hissettirebiliyor. her yaşa her duyguya hitap edebilen bir şaheserdir bu anime. hoş ghibli'den çıkan her anime öyle fakat bazılarının yeri gerçekten çok ayrı.

ayrıca howl ve sophie'nin çatılardan atlayarak kaçtığı sahnede festivalde çalan merry go round - joe hisaishi adlı eseri de anmamak büyük ayıp olur. üretilen çoğu animenin insanda böylesine büyük etkiler bırakması ve en derinlerde kalmış olan bütün duygulara ve hislere hitap edebilmesinin sebebi de yine cennetten düşme melodilerle üretilen bu müziklerdir.

sevgilim olduğunda tutup kolundan valse kursuna götüreceğim bu eserlere eşlik edebilmek için.
japon kültürü ve ürettikleri içerikler cidden bambaşka bir şey, çok değerli çok kaliteli...

kısacası izleyin izlettirin.
devamını gör...
kitabın bire bir uyarlaması değildir, sadece başı benzer. kitapta önem verilen detaylarla, filmde vurgulanan detaylar da farklı. aynı zamanda howl'ın, korkusuz güçlü bir büyücü olmasının yanı sıra, şımarık süslü bir piç kurusu olduğunu söylemeden geçemiycem. sophie başka adam mı yok annem?
devamını gör...
ön lisans kpss sınavında sorusu ile karşılaşınca aklımda yer eden animasyon. daha önce de görmüştüm bir kaç yerde ama benim izleyebileceğim bir animasyon olmadığı için açıp izlemedim özellikle. dün trt2'de görünce biraz baktım çok uçuk bir hikayesi var olayları kavramakta çok zorlandım açıkçası, zaten karakterlerin isimleri zor bir de hızlı konuşmaları var filmde çeviri yok alt yazılı olduğu için animasyon çok güzelse bile benim açımdan pek bir değeri yok. filmleri orijinal dilinde izlerim ama animasyon için aynı şey geçerli değildir bence çevirisi güzel yapılırsa orijinalinden bile daha iyi yapılabilir. bu animasyon filmi benlik değildi açıkçası ve izlerken de bunu bir kere daha anladım. zaman gelir bu tür animasyonlara ilgim artar izlerim ve çok beğenirim o ayrı konu ama şu an bana göre olmadığını düşündüm.

gördüğüm kadarıyla bir kızı korumak için bir çaba içinde olan çocuğu kızda kurtarmak istiyor ve onu kurtarmak için yaptığı şeyler bana o kadar mantıksız geldi ki yerli dizi izliyorum hissine kapıldım. bir yerde evden ateşi alıp çıkıyor ve ateş ona evden çıkarırsan ev yıkılır demesine rağmen onu dinlemiyor ve çıkıyor daha sonra eve girip evi tekrar ayağa kaldırmaya çalışıyor. gerçekten ne yapmaya çalıştığını anlamadım orada ya ben olaya giremediğim için anlamadım ya da fikir gerçekten çok kötüydü. büyük olasılığı söyleyeyim ben o detaydan sonra filmden koptum. ondan sonra olanlar çocuğun yıldız yutmuş olması ninenin ateşin kalbini alması evin tamamen dağılması ve kızın en sonunda çocuğum geçmişini görüp geleceğe geldikten sonra nineden kalbi alıp onu kurtarması falan çok acayip şeyler oluyor.
güzel bir animasyon olabilir ama benlik değil kısaca. iyi seyirler diyelim biz yine de.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yürüyen şato" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim