zara'nın türkiye'de zengin markası olması

harbi ekonomin ne kadar kötü olduğunu gösteriyor. zara dediğin dünyanın lcw ki ayarında bir markasıdır. avrupa da filan tişörtleri 10 dolar montları en babası 50 dolar filanken bizde bir tişörte 300 tl istiyor. ben bunu kur farkına filan bağlamıyorum. zara türk milletini çözmüş bende geçireyim mantığı ile yaklaşıyor. birde zara çoğu ürününü burada yaptırıyor.

bazı ürünleri gerçekten çok güzel ama pahalı.

kişiden kişiye değişir. bana göre all saints.

zara ne (!)

maalesef! marks and spencer da öyle. kendi ülkelerinde orta halli bir mağazayken türkiye'de forsu var. bazı kombinlerine de çok gülüyorum ama*
kağıt toplama arabasını da iliştirseler çocuğa kombin tamamlanır.

değil.

sabah bi heves sepet yaptım, 9 parça ürüne 3 bin tl dedi. kurdan dolayı böyle tamam da eski kalitesi de yok zaranın, azcık inebilirler fiyatları. zengin markası da olduğunu düşünmüyorum, modayı en hızlı takip eden bir tekstil markası olduğundan her kesimden müşterisi oluyor.

yurtdışından gelenlerin zara türkiyede çok ucuz, inanabiliyor musunuz, bu kabanı sadece 20 dolara aldım vesaire gibi ithamlarını dinlediğimiz marka. türkiyeye döviz girmesi böyle bir şey değil, olayı çok yanlış anlamışız anlaşılan.

(bkz: zara’ya chanel muamelesi yapılması)

300 liraya t-shirt satan mağaza ne ara zengin mağazası oldu ya...
örnek verilen lcw'nin ürünleri zaten 200 lira :)

yukarıdaki arkadaşların da belirttiği üzere tamamen kurların getirisi. sebeplerine gelecek olursak;
- zara h&m’e göre daha tarz hızlı tüketim ürünleri yapıyor ve dolayısıyla yurtdışında 5 10 dolar arası fiyat farklılıkları oluyor. olması da çok doğal çünkü markanın konumlandırması bu yönde. ancak doları liraya çevirinci 5-10 gibi birimde daha az olan fark giderek artıyor.

- gelen ürünlere yabancı olduğu için vergiler ekleniyor. zara’da olsan h&m’de vergi ödemek zorundasınız. dolayısıyla bu da daha yükselen fiyatlar demek oluyor.

- türk tüketici de pazara bakıyor ve h&m lc waiki arasında en modern ve trendyol milaya göre görece kaliteli olanı olarak zara’yı görüyor. bu marka algısı da zara’nın fiyatlarını biraz daha yüksek tutma avantajını veriyor.

peki zara bunu ne kadar önemsiyor? diğer ülkelerden daha az olduğu kesin çünkü amerika, özellikle avrupa ülkelerinde zaranın içeriğine bakın çok daha şık, farklı ürünler görürsünüz. bize türkiye’de kimsenin kullanmayacağı bülent ersoy kostümü ayarında erkek ürünleri bile geliyor. yetmiyor drag queen olsanız dahi türk erkeğinin içine sığamayacağı skinny fit’ler geliyor. burada sözüm ne drag queenlere ne bülent ersoy’a. çünkü tracy mattel gibi çok başarılı ve eğlenceli drag queenler, bülent ersoy’unda sefam olsun,mazallah şarkılarıyla beraber güzel bir sesi de vardır. ama benim altını çizmeye çalıştığım ülkedeki tüketici profilinin geneline uymayacak, yurtdışında satsalar ellerinde kalacak ürünlerin buraya pazarlanması. marks&spencer’da yukarıda belirtildiği gibi başka bir örnek. türkiye’de yaşlı teyzelerin sosyetik pazarı kıvamında olan marks&spencer yurtdışında m&s foods çatısı altında tohum da satıyor yemekte satıyor; yetmiyor m&s içerisinde takım elbiseler, çocuk kıyafetleri, makul ve kaliteli iç çamaşırları satıyor.

yani demeye çalıştığım ay türkiyedekileri kazıklayalımın aksine onlar türkiye’deki hedef kitlesine uygun içeriği sunup bunun dışında da pazarı önceliklendirmiyorlar. nasıl ki trendyol mila’da şu an fiyatları yüksek tutuyor (bana kalırsa) lcw’de pazar algısını değiştirirse daha yükseğe satmaya başlar. ki lcw bile birim bazında ucuz değil.

ama şöyle bir durumda var özellikle zara lcw parfümü için konuşayım. zara parfümü floransa ve tobacco rich warm addictive 160 lira ancak efsane kokular. yine diğer erkek kokuları da keza öyle. tercihinizi dikkatli yaparsanız herkesin çok elinin gitmeyebileceği niş kokuları barındırıyorlar. ancak lcw’nin 50 liraya sattığı parfümün kokusu deodorant ayağında. bu durumda zara zengin markası oluyor mu? bence hayır çünkü parfüm özelinde paranızın hakkını veren zara oluyor. bu elbette bir kategori örneği ama demeye çalıştığım zara zengin markası değil. aksine hızlı ve hızlı tüketim içinde kaliteli ürün sunan; türkiye’de de zengin marka algısından beslenen bir marka.

türkiye'nin fakirliğinin göstergelerinden biri...

zara zengin markası değildir. kendini zengin zannedenler yada zannedilmek istenilenlerin kullandıgı bir markadır. kıyafetleri kalitesizdir. türkiyede yaptırılır. genellikle dünya markalarının tasarımlarını kopyalar. sonra diğer markalarda zaradan kopyalar, konfeksıyonlarda ; kopyanın kopyasının kopyasını kopyalar ve silsile öyle devam eder.

ürünleri eskiden hem uygun fiyatlı hem de kaliteli oluyordu.
şimdi hem pahalı hem de kalitesiz, kalite olsa fiyatına değer diyeceğim ama değmiyor işte.

kendisi öyle demiyor ama...

zengin markası olmayan ne kaldı ?

400 liraya gömlek satan marka zengin markası olamaz.

defakto'da gömlekler olmuş 150-200.

ülkede her şey pahalı ve ülkenin %90'ı fakfakir. hepsi bu.

zara götüm gibi bir markadır ayrıca. saçma sapan markaları adam ettiniz başımıza.

zara mı,türkiye'de pazardan alışveriş yapmak için bile zengin olmak gerek.

bir iddia.

zara zengin markası değil, biz fakiriz.

eskiden lcw ucuz ürünler satan bir mağazaydı. az dalga geçilmedi elinde lcw poşeti görülen insanlarla sosyal medyada. şimdi birçok yer gibi orası da uçmuş. orası bile uçtuysa sorun markalarda değil ekonomide ki onu da hepimiz biliyoruz zaten.

ha iyice abartanlar yok mu? var tabii; mng olsun marks & spencer olsun... onlar eskiden de burunlarından kıl aldırmıyordu. tek bir farkla; yine de mng'den arada bir de olsa bir şeyler alırdık ve zevkimize hitap edebilen birçok ürünü vardı. farklıydı modelleri çoğu mağazaya kıyasla. şimdi hem yanına yaklaşılmıyor hem de koca dükkânı bedava verseniz almam diyeceğim kadar zevksiz ve sıradan oldular. koton gibi... marks & spencer ise eskiden beri bir şeye benzemiyordu, hâlâ da öyle.