zara'nın ayakkabı altına ekmek koyduğu tepki çeken reklamı

yaa bu sahte duyarlılık çağı beni öldürecek. zara yine kendince sanatsal bir şeyler denemeye çalışıyor işte.

hiç yokluk çekmeyen ve muhtemelen özel bir üniversitenin sittirici bir bölümünden mezun bir tipin aklına gelmiş, son derecede itici ve son derecede alçakça bir reklamdır. ben ateistim, bir kutsalım olsaydı o ekmek ya da bir yiyecek maddesi olurdu. buğday doğanın bize, kendisi çile çekerek verdiği bir nimet. nasıl bir şerefsiz doğaya böyle hakaret edebilir?

ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler
(bkz: marie antoinette)

bu sanatsal ise zara sanatı çok yanlış anlamış.

sanatsal desem degil, maksat marka cagrisimi desem alaka kurmak da mumkun degil. trend ya da guncel bir meseleye vurgu var da denilemez. gereksiz, bir o kadar sacma, yersiz bir reklam afisi.
(bkz: skip ad)

birinin zara'ya bunun güzel ya da sanatsal olmadığını anlatması gerek.

belki gerçek bile olmayan ekmek için yapılan gereksiz bir tartışma. millet aç evet; şimdi reklamdaki 2 ekmek mi açlığı bitirecek? güldürmeyin lütfen. dün ünlü bir yıldızın evini gördüm. ev demeyeyim, futbol sahası diyeyim. dünyada bu kadar büyük bir alanı tek başına kaplıyor. bizler apartmanda yaşıyoruz çoğunlukla ve kapladığımız alan belli. yani malı mülkü elinde bulunduran kesimin israfını önlemek gerekiyor önce. böyle saçma sapan konularda değil; bu tür israfta ses çıkarmak gerekir.

neydi şimdi bu? insanlar daha ne kadar mallaşacak* bilemiyorum.

ülkemizde o kadar aç ve muhtaç varken,yine aynı ekmeği en çok ısraf eden halkın tepki vermesi daha komik

aaaaaaaağğğğ açılın ben baget milliyetçisiyim. bu reklam kesinlikle kabul edilemezdir. ben ve benim gibi milyarlarca insanı kapsayan ''baget sevenler ve sevdiremeye gönül verenler derneği'' başkanı olarak zara'yı baget ekmeğe yaptığı bu saygısızlık konusunda esefle kınıyorum. haddini bil zara! sabrımızı taşırma zara!
tanım: ironi kısmı anlaşılırsa daha iyi olacağını düşündüğüm reklamdır. tabii ki iyisi kötüsü olmaz ama zara'nın da türkiye'deki insanların hassas noktalarıyla vs çok da işinin olmadığı kaanatindeyim. ''ekmeği ayaklar altına alan firmadan ben alışveriş yapmam'' diye bağıran arkadaş bu sözüm sana;
zara'dan alışveriş yapmadığını trendyol indirimi kovaladığını ikimiz de biliyoruz canım benim hiç şov yapma şimdi, reklamın ve markanın hitap ettiği grubun zaten bu reklamla alakası olmuyor genelde*

ya sosyal,politik konulardan bagimsiz konusmak istiyorum.

dunyada her toplumun kendine gore deger yargilari vardir.bizde de ekmek dinden bagimsiz kutsal gibidir.
baska ulkede yere dusen ekmek,uzerine basilmasi bir sorun teskil etmezken bizde ufak kirintida olsa dikkat edilir.
bilerek yapilmadiysa (ki bu potansiyel var bunlarda reklamin iyisi kotusu hesabi) salakca istir.
bunu hesaba katmadan reklam yapan insanlar dunya para alip gun boyu plazada elde kahve geziyodur herhalde.

evet duyar kasıyorum ve ben böyle sanatın içine tükürüyorum.

mariah carey süt banyosu yaparken ne bileyim işte saçınıza mayonez sürerken siz cola ile temizlik yaparken efenim bir ekmek mi dert oldu içinize?
peki. bir bu eksikti.

görselde anlatılmak istenen ne anlayan bi zahmet anlatabilir mi? bir ayakkabı ile ekmek ne alaka, nasıl bir reklam ya da çağrışım. bunu tasarlayan çok düşünmüş mü. bunu onaylayan oha ne fikir demiş mi. bunu tasarladığı için kaç para maaş alıyor acaba tasarımcısı.
eskiden ne güzel reklamlar yapılırdı, reklam konusunda seviye giderek düşüyor. bir de yayınlansın diye ne paralar saçıyorlar enteresan.

sanatsal bir çekim olmuş. emek ve ekmek ilişkisi çalışılmış. ülkemizde yaşanan güncel krizde şöyle okuyabiliriz: ekmek alacak nakitimiz yok ama 36 taksitle ayakkabı alabiliriz.