zeynep gül yılmaz

(bkz: bağırta bağırta akdeniz belediyesini aldık kanırta kanırta da büyükşehri alacağız)

(bkz: hem sekste hem siyasette kullanacak cümleler)

insanlar kendisine nasıl davranılıyorsa o şekilde kendini ifade eder.

siyasete kadın kotası konurken eril dilli olmayan kadınların kotasını sağlamak gerek.
yaptığı konuşmada pardon okuduğu kağıttaki ifadeyi normal bulduysa diyecek sözüm yok. ben zarafet içinde kendini ifade edebilen kadınları mecliste görmek isterim.
7eline verilen kağıdı okuyup, çirkin üslubuyla can sıkan, zaten bir daha da muhtemelen hiç görülmeyecek etkisiz kadınlar ister olsun mecliste ister olmasın, kime ne faydası var ki onların.

bir zamanlar insanları ikiye ayırırdım. 1984 romanını okuyanlar ve okumayanlar. artık bu kadar keskin hatlar çizmesem de orwell okumak bireyin kendisine yapabileceği en büyük iyiliklerden biridir.
romanı okuyanlar bilir ki, hegemonya tarafından dayatılan sözcükler karakterinizi belirler. bu kadının kullandığı dil tecavüzcü sokak zihniyetinin dilidir. fikret muaala da der. üslup insanın ta kendisidir.

son 19 yılda tecavüzün en çok arttığı ülkeden bir vekil olarak kartvizitini göstermiş.

bağırtma ve kanırtma konusunda uzman olan, polislere kimlik sordu diye şerefsiz deyip sürdüren akp vekili.

görev sürecince mecliste bir tane bile önerge sunmamıştır.

'her şeyden önce ille de edep ille de edep' demiş, halk şairimiz yunus emre.

iç dünyası baya renkli olsa gerek. anırtmalı kanırtmalı cümleleri toplum içinde kullanmaya biz cüret edemezken kadın çıkıp halk kürsüsünde zerre utanma belirtisi göstermeden bağıra çağıra, hedef göstererek söylüyor. sen hangi milletin vekilisin apla?