neden daima o hiç kırmak istemediklerimizi kırıyoruz? o çöp neden dönüp dolaşıp daima sakınılan göze batmak zorunda? neden hep başımızın üstündekini yuvarlıyoruz ilk önce uçuruma?

dönüp hayatıma bakıyorum. tepeden tırnağa bakıyorum, sağdan ve soldan, önden ve arkadan, hatırladığım ilk ve son noktadan. daima ve ısrarla en çok kıymet verdiğim insanları kırmışım. en çok sevdiğim, en çok merhamet beslediğim, saçının teline zarar gelirse naparım diye dertlendiğim insanlar. en çok onları incitmişim. bunun farkına yeni varmıyorum üstelik. yıllar evvel fark ettim. yıllardır aldığım yol ancak bir arpa boyu. çektiğim oku en çok kıymet verdiklerimin kalbine saplamakta ne kadar da yetenekliyim. yazsam sanki binlerce satır yazacağım ama biliyorum benim içimden dökülecek hiçbir cümlede yanıtı yok bu soruların.

bana kalan kocaman bir yorgunluktan başkası değil artık. belki de hepsi “her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiğidir”: kırmamaya çalışmanın paramparça ettiği.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim