bir sabah, kuşlardan söz etmek istedim. yatağımda yayıla yayıla bir şeyler okuyordu esra. vazgeçtim, hiçbir şeyden konuşmak istemediği belliydi. saç bukleleri gözlüğünün üstüne düşüyor, saçıyla cilveleşir gibi yavaş hareketlerle kulak arkasına atıyordu saçlarını.
güzel gözlerinin, o mükemmel gözlerinin astigmatı ve miyopu aynı anda içinde barındırması ona yapılmış bir haksızlık sayılmazdı, gözlüklerle biraz daha yakın görebiliyordum gözlerinin tüm detaylarını.
tenini izlemeyi seviyordum, beyaz teninde kar taneleri geziniyordu her vakit. ışıkları kapatıp yüzündeki her detayı okumayı seviyordum, o anda, bir aydınlık değiyordu içime, sırılsıklam yüreğimin masumiyeti bulduğu bir göz odaydı onun yüzü.

bir gün ışıkları tamamen kapattığım bir gece, biraz sarsıntılı bir rüyadan uyandım. üstüme kapanan bir ışıktı gördüğüm. git gide içine alan ve yaklaştıkça hücrelerime kadar yakan kocaman bir ışık demetinin derinliklerinde bir uzay boşluğunda hapsolmuş gibi kalmıştım. bir anda esranın ellerini hissettim. küçük,ince parmakları bilegimi öyle bir sardı ki acıdan uyandım. onu göremedim, ona ait hiçbir şeyin olmadığı bu odada teninin güzelliğinden az biraz bir şeyler kalmıştı hissediyordum. git gide azalan bir ten ve git gide uzaklaşan bir insan silueti arasında muazzam bir benzerlik vardı. özlem ve umut her gece bir kabusta çürüyüp gidiyordu.
devamını gör...
ne bileyim füsun?
belkide açıkca başını alıp gitme isteğiydi
biraz güven kırılması biraz ihanet
önemi yoktu
çünkü füsun hep affeder füsun hep vardı
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"karalama" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim