evet görevimiz kelimelere bir şeyler saklamak.
neden?
çünkü öyle açıktan açıktan olmaz?
neden?
azcık gizemli olması lazım, ne diyo la bu burda demelisiniz.
kesin yaşadı bişeyler onları anla..

neyse aklımızdan zibilyon tane şey geçiyor.

benim aklımdansa şu geçiyor.
hayatında hiç taşra kasveti görmemiş bir istanbullu ya da ankaralı.
çocuk, genç ya da yaşlı fark etmez.
ama fark eder be, düşünsene yaşlı amcayı teyzeyi getirmişsin senin benim gibi içi sıkılmaz ki.
bir çocuk da olmaz aslında, anlamaz ne olup bittiğini.

yalnız bu kasvet güneşli günlerde olmuyor.
güneş önemli. kış mevsimi olacak, hava kapalı olacak güneş de elbette olmayacak.
bu şartlar altında yapılaşmanın imarın iyi olmadığı bakımsız yani mimari açıdan ruhsuz taşra şehirlerinin garip bir hissiyatı olur.
işte o istanbullu ya da ankaralı bunu bilmez.
bu kasveti bir zamanlar anadoluda filminde sanırım hissedebilirsiniz.
bir de kitabı var bu zıkkımın, ama orada anlatılan ultra bir taşra kasveti, ucundan kıyısından anlamıştım.
tanıl bora'nın taşraya bakmak adlı kitabı. daha doğrusu derlediği kitap.

sonuç olarak mimari önemli.
şehirlerimiz de ruhsuz maalesef.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim