''başkaları hakkında bizi rahatsız eden her şey, kendimizi anlamamızı sağlar.''

sigmund freud, jung'u ruhsal varisi olarak atar lakin alfred adler'de olduğu gibi jung'da freud'un izinden gitmez ve önemli ölçüde farklı olan kendi teorisini geliştirir. bu sayede analitik psikoloji'nin kurucusu haline gelir.

nevrozu olan, çatışmalı bir evlilik hayatı içerisinde bulunan mutsuz bir ailede doğar jung. bu yüzden mutsuz bir çocukluk hayatı geçirir. babası katı bir din adamıdır ve babasıyla özdeşim kuramaz. annesi ise bir hali bir halini tutmayan, neşeliyken bir anda homurdanmaya başlayan, boş alana saatlerce gözünü diken tutarsız davranışlara sahip biridir. annesi ne güzeldir ne de ilgili. işte burada freud'un anneye olan sevgiden ötürü erkek çocuğunda görüldüğünü söylediği oedipus kompleksi görüşü boşa çıkar. nitekim jung, annesini çekici bulmadığından ve annesinin ilgisini de görmediğinden ona karşı herhangi bir kabul edilemeyen duygu beslemez. bu noktada freud'un oedipus kompleksine ''bay bay'' demek düşer bizlere.

carl jung, ebeveynlerinin bu tutarsız davranışlarından kaçışı rüyalara odaklanmada ve odasında oymacılık yapmada bulur. not ettiği rüyaları değişiktir örneğin bir keresinde toprağı kazıp tarih öncesi hayvanların kemiklerini bulduğunu görmüştür. rüyalarındaki materyallerin kişiliği hakkında bir şeyler gösterdiğine inanır.

ailesinin yanında arkadaşlarıyla da sağlıklı ilişkisi olmayan jung, yalnız bir çocukluk geçirir ve bu yüzden ortaya attığı teorisi de otobiyografiktir. sosyal ilişkilerin dönüştürücü gücüyle ilgilenmez, iç gücümüze ve bireyleşme sürecine odaklanır.

yukarıda bir süreliğine de olsa freud'un oedipus kompleksine bay bay demiştik. şimdi onu karşılama vakti! jung, freud ile tanıştığında onu ''baba'' figürü olarak görür. oedipus kompleksinde babayı öldürmekten bahsedilirdi değil mi? sıkı durunn, jung ile freud'un fikirleri çatışınca yani farklı fikirlere sahip olduklarından ilişkileri 1913'de sonlanır. ve bir baba daha çocuğu tarafından öldürülür*.

kişiliği ''psyche'' olarak alandırır. kişiliğin üç ana sistemi vardır:
1- ego: şu anda farkında olunan her şey. kişiliğin küçük bir bölümünü temsil eder.
2- kişisel bilinçdışı: bastırdığımız veya unuttuğumuz tüm bilgileri saklar. ego ve kişisel bilinçdışı arasında sürekli bilgi trafiği vardır.
3- kolektif bilinçdışı: jung'un en belirgin ve ayırt edici konseptidir. kişilikte derin ve en az erişilebilir kısımdır. kişinin ve atalarının gizli anılarının deposudur. burada jack london'a ve değerli eseri adem'den önce'ye bir selam vermek gerek.

kolektif bilinçdışında bulunan arketiplere gelecek olursak: persona [#149053], anima, animus ve shadow'dan bahsetmek mümkündür. halihazırda persona'yı açıklamıştım. ilerleyen zamanlarda anima, animus ve shadow hakkında yazdıklarıma da başlıklardan ulaşabilirsiniz diye düşünüyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"carl gustav jung" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim