çocukken tanık olduğum ya da başıma gelmiş bende derin izler bırakan olaylar. çoğu hafızamda gereksiz yere yer kaplıyormuş gibi görünen basit şeyler.
mesela 9 yaşındayken bir gün babamın kucağında oturuyorum yine bir misafirlikte, tam bir baba aşığı olduğum için normaldi. konuştuğu kişiye dedi ki "biz bu son iki çocuğu* hiç istememiştik zaten" çocuk aklım onu nasıl yorumladıysa, nasıl içerlediyse o lafa hiç unutmadım o dediğini. hatta kendime söz vermiştim küçük kardeşim benim yaşıma gelince ona da söyleyecektim. söyleyemedim ama hiç unutmadim da. şimdi düşününce çok saçma üzülmek, zaten kim ister ki bu kadar çok çocuk yapmayı. gayet normal istememesi. ama içime işlemiş işte. ne zaman hatirlasam ağlayacak gibi oluyorum. anlatmaya kalksam ne olur bilmem.
bir kere de benim yaptığım bir şeye kızmıştı, o sırada da daha 2 yaşında falan olan kardeşim başka bir şeyden dolayı huysuzlaniyordu. benden dönüp ona patladı. hiç unutmuyorum küçücük kızı kavrayıp koltuğa dayayıp sarsmasını. o da içime işlemişti. özür dilemek istedim kardeşimden, benim yüzümden oldu diye ama hiçbir zaman dileyemedim. anlatırsam ağlarım çünkü.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"anlatırken ağlarım diye anlatamadıklarımız" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim