pilli bebek
başlık "topuksuz 177 cm sena" tarafından 14.11.2020 23:27 tarihinde açılmıştır.
bana şarkıları hep ankara'nın yaz akşamlarında kızılay sokaklarında yürür gibi hissettirir. sanki eve geç kalmışım ama geç kalmak da hiç umrumda değilmiş gibi. ablam gibi...
ben çocukken, kuzenim üniversite öğrencisiydi ve arkadaşlarıyla gece gezmelerini çok severdi. annemde hafta sonları onlara bırakırdı beni. öğlene kadar uyuyan kuzenimi uyandırmak da hep bana düşerdi. çünkü diğerlerine kızar ama bana kızmaya kıyamazdı. uyandırmak için odasına girdiğimde ilk önce yoğun ama asla rahatsız etmeyen parfüm kokusunu duyardım. o kokuyu biraz daha uzun koklayabilmek için yere oturur kuzenimi izlerdim. tam o an hep aklımda aynı düşünce olurdu. "büyüyünce ben de böyle olacağım" gece arkadaşlarıyla ne yaptığını düşünürdüm. gittikleri konserleri, tiyatro oyunlarını, barları... pilli bebek, tam da o düşünce işte. çocuk aklımla büyük olmanın müziği...
büyüdüm, olmadı hiçbir şey düşündüğüm gibi. o evlendi, iki çocuğu oldu. arada "şuraya git arkadaşlarınla, şöyle yapın, bunun tadını çıkarın, onlardan mutlaka yiyin" diyor. bahsettiği her yer kapandı ben büyümeden. söyleyemedim. "tamam abla" diyorum her seferinde. bilmiyor ki artık ne onun gençliğindeki mekanlar ne de müzikler var. ayda bir arkadaşlarımızla buluşabilirsek şükrediyoruz.
ben çocukken, kuzenim üniversite öğrencisiydi ve arkadaşlarıyla gece gezmelerini çok severdi. annemde hafta sonları onlara bırakırdı beni. öğlene kadar uyuyan kuzenimi uyandırmak da hep bana düşerdi. çünkü diğerlerine kızar ama bana kızmaya kıyamazdı. uyandırmak için odasına girdiğimde ilk önce yoğun ama asla rahatsız etmeyen parfüm kokusunu duyardım. o kokuyu biraz daha uzun koklayabilmek için yere oturur kuzenimi izlerdim. tam o an hep aklımda aynı düşünce olurdu. "büyüyünce ben de böyle olacağım" gece arkadaşlarıyla ne yaptığını düşünürdüm. gittikleri konserleri, tiyatro oyunlarını, barları... pilli bebek, tam da o düşünce işte. çocuk aklımla büyük olmanın müziği...
büyüdüm, olmadı hiçbir şey düşündüğüm gibi. o evlendi, iki çocuğu oldu. arada "şuraya git arkadaşlarınla, şöyle yapın, bunun tadını çıkarın, onlardan mutlaka yiyin" diyor. bahsettiği her yer kapandı ben büyümeden. söyleyemedim. "tamam abla" diyorum her seferinde. bilmiyor ki artık ne onun gençliğindeki mekanlar ne de müzikler var. ayda bir arkadaşlarımızla buluşabilirsek şükrediyoruz.
devamını gör...