araba kazası geçirme anıları
başlık "denediğim nicki aldım" tarafından 19.01.2021 00:26 tarihinde açılmıştır.
ufakken arabaya çarpmıştım. dikkat, araba bana çarpmadı. ben arabaya çarptım. pastanede çalışan çocuğa taşı atıp kaçarken arkama bakıp taş nere gitti diye bakmaya çalışırken aynı zamanda işlek yoldan karşıya geçmeye çalışırken ulan suratıma bi şey çarptı. yerde süperman gibi uçuyordum son hatırladığım. anlamadığım şey ise giden arabaya suratımı çarpıp neden ayağımın kırıldığıydı. neyse hastaneye yetiştirdiler doktor teşhisi koydu. ayağım kırılmış. bak doktor kırık ayağımla döverim seni. sdsdsd onu biz de biliyoruz. sonra doktor odadan çıktı anamla babamla konuşuyor kaı arkasından. ulan gölgelerini görüyorum kapı altından ama dediklerini duymuyorum. çocuk kafasıyla türk filmi ceviriyorum kafamda. yakınlarıma diyor ki 'yaşicak ama bir daha asla yürüyemicek'
fazla yeşilçam filmi izlemenin etkisiyle başladım senaryo kurmaya. ağrı kesici iğne kafa yaptı herhalde bilmiyorum. iyi lan dedim yıllar sonra beni seven bi kız çıkar ben de ediz hun gibi piyano çalarken bir anda tuşlara sertçe vurup 'nayır nayır beni kötürüm olduğum için seviyorsun, acıyorsun' diye trip atarım dedim. ulan ne izletmişler bize be küçükken. şimdiki engellilere bakıyorum ne gurur var ne bişey. ben o kadar yaşam sevinciyle dolu değilim. adamın bacağı yok basket oynuyor tekerlekli sandalyede. görmüyor ama 'gördüğüm en iyi insan sensin' diye espiri yapıyor. hiç öyle filmlerdeki gibi değil. hatta engelli değil ama şişman olan stand upçı millete bile çıkışıyor 'olm şişmanlara şişman olduğunu söyleyin. siz söylemedikçe biz yiyoruz' diyor.
velhasıl kelam kötürüm kalmadım. doktor dedi burda olmaz bu, başka hastaneye gitmesi gerekli. beni aldı ikinci bir yeşilçam filmi vakası. desim herhalde tedavim sadece amerika'da falan olur, türkiye'de tedavisi yok. lan dedim babamda yol parası yok ne amerika'sı? dedim tamam ölcem artık ben amerika'ya nasıl gideyim? dil bilmem iz bilmem. orda doktorlar şikayetin ne dese cevap veremem.
amaaan ne bilim bahsettiği şey burası poliklinik şişli etfale götürün makinede röntgenini falan çekip tam teşeküllü baksınlar, kırık mı çıkık mı ortaya çıksın tam diyorlarmış. valla bak bu yeşilçam filmleri yasaklansın.
ohh dedim bi rahatladım. doktor türk olsun bizden olsun. en azından diyorum kardeşimin doğduğu hastane. gerci orda da kardeşime 'seni hastanenin orda verdiler bize' diyorlardı annemlerle babamlar. (kaç annem babam var ben de bilmiyorum. sfsfsf) e ufacık çocuğa 'bigün fena azdım anana atlayıverdim' diyecek hali yok babamın. şimdiki gibi pedagoji de ilerlememiş. hastaneye gittik orda verdiler seni bize diye çocuk geçiştiriyorlar. ama şimdi asıl sorun ya beni hastanede karıştırırlarsa? o zamanlar çok şakası olurdu bunun. seni hastanede karıştırmışlar derlerdi.
ulan devlet millet elele vermiş çoçukların psikolojisini darmadağın etmişler. y kuşağı olarak niye bir bıngıldak eksiğiz belli yani. şimdi öyle mi? çoçuk nasıl olduğunu ana babasından daha iyi biliyor. anasına babasına kızdığında keşke ölsem demiyorda 'keşke o gece başın ağrıyaydı' diyor. az biraz yokluk görse 'madem bakamayacaktınız bir ella kaç para, sen, baba! bir prezervatif kaç para?' diyor hesap soruyor. internet var elinin altında.
neyse gittik şişli etfal'e. doktor muhabbet ederken çat dedi kırığı yerine getirdi. bi haber vereydin be abi. tam doktorluk kutsal ama sen şerefsizsin. çocukken bir küfür sallamışım acıyla doktora horonzbu çocuğu diye doktor gülme krizine girdi. babam da ayıp oğlum falan dedi azarladı içeri girince. dedim o acıyı sen çekseydin bir tek anasını değil tüm sülalesini skerdin. sfsfsf şaka tabi lan bişey diyemedim acıdı ama dedim.
yani demem o ki taş atıyosanız arkanıza bakmayın.
fazla yeşilçam filmi izlemenin etkisiyle başladım senaryo kurmaya. ağrı kesici iğne kafa yaptı herhalde bilmiyorum. iyi lan dedim yıllar sonra beni seven bi kız çıkar ben de ediz hun gibi piyano çalarken bir anda tuşlara sertçe vurup 'nayır nayır beni kötürüm olduğum için seviyorsun, acıyorsun' diye trip atarım dedim. ulan ne izletmişler bize be küçükken. şimdiki engellilere bakıyorum ne gurur var ne bişey. ben o kadar yaşam sevinciyle dolu değilim. adamın bacağı yok basket oynuyor tekerlekli sandalyede. görmüyor ama 'gördüğüm en iyi insan sensin' diye espiri yapıyor. hiç öyle filmlerdeki gibi değil. hatta engelli değil ama şişman olan stand upçı millete bile çıkışıyor 'olm şişmanlara şişman olduğunu söyleyin. siz söylemedikçe biz yiyoruz' diyor.
velhasıl kelam kötürüm kalmadım. doktor dedi burda olmaz bu, başka hastaneye gitmesi gerekli. beni aldı ikinci bir yeşilçam filmi vakası. desim herhalde tedavim sadece amerika'da falan olur, türkiye'de tedavisi yok. lan dedim babamda yol parası yok ne amerika'sı? dedim tamam ölcem artık ben amerika'ya nasıl gideyim? dil bilmem iz bilmem. orda doktorlar şikayetin ne dese cevap veremem.
amaaan ne bilim bahsettiği şey burası poliklinik şişli etfale götürün makinede röntgenini falan çekip tam teşeküllü baksınlar, kırık mı çıkık mı ortaya çıksın tam diyorlarmış. valla bak bu yeşilçam filmleri yasaklansın.
ohh dedim bi rahatladım. doktor türk olsun bizden olsun. en azından diyorum kardeşimin doğduğu hastane. gerci orda da kardeşime 'seni hastanenin orda verdiler bize' diyorlardı annemlerle babamlar. (kaç annem babam var ben de bilmiyorum. sfsfsf) e ufacık çocuğa 'bigün fena azdım anana atlayıverdim' diyecek hali yok babamın. şimdiki gibi pedagoji de ilerlememiş. hastaneye gittik orda verdiler seni bize diye çocuk geçiştiriyorlar. ama şimdi asıl sorun ya beni hastanede karıştırırlarsa? o zamanlar çok şakası olurdu bunun. seni hastanede karıştırmışlar derlerdi.
ulan devlet millet elele vermiş çoçukların psikolojisini darmadağın etmişler. y kuşağı olarak niye bir bıngıldak eksiğiz belli yani. şimdi öyle mi? çoçuk nasıl olduğunu ana babasından daha iyi biliyor. anasına babasına kızdığında keşke ölsem demiyorda 'keşke o gece başın ağrıyaydı' diyor. az biraz yokluk görse 'madem bakamayacaktınız bir ella kaç para, sen, baba! bir prezervatif kaç para?' diyor hesap soruyor. internet var elinin altında.
neyse gittik şişli etfal'e. doktor muhabbet ederken çat dedi kırığı yerine getirdi. bi haber vereydin be abi. tam doktorluk kutsal ama sen şerefsizsin. çocukken bir küfür sallamışım acıyla doktora horonzbu çocuğu diye doktor gülme krizine girdi. babam da ayıp oğlum falan dedi azarladı içeri girince. dedim o acıyı sen çekseydin bir tek anasını değil tüm sülalesini skerdin. sfsfsf şaka tabi lan bişey diyemedim acıdı ama dedim.
yani demem o ki taş atıyosanız arkanıza bakmayın.
devamını gör...