yemeği yapan bulaşığı yıkamaz.
yatağa kim önce girdiyse diğer tarafı da ısıtmalıdır.
eve gelirken ihtiyaç olmasa bile bir şey lazım olup olmadığı sorulmalıdır.
ben sevgimi dokunarak belli edebiliyorum. o ise daha maddi şeylerle, bir şey alarak ya da yaparak gösterebiliyor. bu kişiden kişiye değişebilecek bir şey.
eşim. çok havalı bir bey. bazen kafasına göre takılır ve evdeki varlığımı unutup kendi kendine konser vermeye başlar. bazen de mutfak yeteneklerini konuşturarak bana müthiş derecede güzel yemekler hazırlar. o hayatımda olmasaydı muhtemelen hayatım bu kadar canlı olmazdı.
bugün eşimin annesinden hayat hikayesini dinledim. kanım çekildi, insanlar ne acılara katlanabiliyormuş onu anladım. eve gittim, oturdum ağladım. duyduklarım çok zor şeylerdi, ben bir psikolog olarak bunları duyduğumda böyleysem kim bilir o kadıncağız neler yaşadı. allah kimseye böyle bir hayat çizgisi yazmasın. iyi geceler sözlük.
ne kadar nefret dolu, hayatından gram zevk almayan ve sanal mecradan başka işi olmayan insan varsa buraya toplanmış gibi. ne zaman sol frame'e baksam hep bir nefret söylemi ya da kendinden olmayanı ötekileştirme/dışlama çabası. adeta küçük bir türkiye versiyonu. arkadaşlar sizin aklınızla zorunuz ne? en güzel yaşlarınızı bir sosyal platformda nefret saçarak, kim ne yapmış veya o ne demiş diye neden harcıyorsunuz. çıkıp gezin, bir kitap okuyun ya da ne bileyim yeni yemekler yapmayı deneyin. yazık ediyorsunuz kendinize. buradan yoldaş'a sesleniyorum. acil bir düzenleme getirilmeli, bu kadar yeni bir sözlük bu kadar kaosa çok fazla dayanamaz gibime geliyor.
ben kesin isviçre olurdum, adamlar 1815'ten beri tarafsızlık politikası yürütüyorlar ve oldukça başarılılar. bana dokunmayan bin yaşasın. çevremdeki dağ gibi duvarlarla ve içindeki hazinemle mutluyum ben.
dinleyemiyorum. her insana bir şarkı ithaf edersem başıma gelecek olan buydu zaten. çok sevdiğim şarkılar, gruplar var. sanırım terapimin bir parçasını da buna ayırmam lazım.
ara ara kendini hatırlatmak için yazar, arar ya da başkalarıyla laf gönderir bu kişiler. kardeşim bir şekilde iletişimimiz kopmuş, sal işte beni niye hala hayatıma dahil olmaya çalışıyorsun. beni biri hayatından çıkarmış olsa, arkama bile bakmadan giderim genelde.
diyete başlayıp günde 1 bardaktan 2.5 litreye çıkan bendenizi çok zorlayan bir durum. uyumadan önce ne kadar yaparsanız yapın saat 4-5 gibi dürtüyor yine.
siz sanıyordunuz ki kadınlar hiçbir konuda fikir beyan edemez, susturulmaya ve baskılanmaya alışacağımızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. o dışarıda tesettürlü ve dinin gereğini yaşadığını düşündüğünüz kadınlar senden benden fazla fanteziye sahip. kaldı ki çoğunluğu müslüman olan bir ülkede islam dininin kutsal kitabını açıp okursanız orada cinselliğin ne derece önemli olduğunu ve sadece kadının erkeği reddetmesinin değil, erkeğin de kadını reddetmesinin çok büyük günah olduğunu bilirdiniz. yıllarca kadınları yatakta ölü balık gibi yatıyor diye eleştirdiniz, kezban yaftası yapıştırdınız. sonra kadınlar yatakta aktif rol almak isteyince de adı yolluya çıktı. hadi canım öyle mi? seksi tek başına ve zorunlu yaşanan bir eylem olarak görmeyi bırakmadığınız sürece buna hep şaşıracaksınız. bir kadını et parçası değil de ruhu ve duyguları olan biri olarak görmeye başladığınızda dünyanız aydınlanacak. tabii buna en az 50 sene var. o zamana kim öle kim kala. selametle.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.