akustik horoz yazar profili

akustik horoz kapak fotoğrafı
akustik horoz profil fotoğrafı
rozet
karma: 6418 tanım: 576 başlık: 297 takipçi: 83
ig:@liferonyy

son tanımları


ventil

hepimiz seyahat esnasinda otobuslerin nasil besik gibi sallandigini dusunmusuzdur. peki bunu saglayan nane nedir? otobüslerdeki ventil, havalı süspansiyon sisteminin kritik bir bileşenidir. bu ventiller, basınçlı hava sistemini kontrol eden özel kapaklar olarak işlev görür ve otobüsün güvenli, konforlu çalışması için hayati öneme sahiptir.ventillerin ana işlevleri
1. hava basıncı düzenlemehava kompresöründen gelen yüksek basınçlı havayı kontrol eder. süspansiyon körüklerindeki basıncı optimal seviyede tutar. fazla basıncı güvenli şekilde tahliye edersistem basıncını 6-12 bar aralığında dengeler
2. dinamik seviye kontrolüotobüsün yolcu sayısına göre otomatik yükseklik ayarı yapar. boş otobüste yüksekliği korur, yüklü durumda dengeyi sağlar. virajlarda yan yatma (roll) etkisini minimize eder. frenleme ve hızlanmada ön-arka dengeyi korur
3. yük taşıma desteği değişken yolcu yüküne göre süspansiyon sertliğini ayarlar. ağır yüklerde körüklere daha fazla hava verir. hafif yüklerde havayı tahliye ederek konfor sağlarlastiklerin ömrünü uzatır, düzgün yol tutuşu sağlar
4. fren sistemi entegrasyonuhava frenlerin çalışması için gerekli basıncı sağlaracil fren durumunda ek basınç desteği verir
abs sistemiyle koordineli çalışırfren balata aşınmasını minimize eder
ventil türleri ve özellikleri
otomatik ventiller elektronik sensörlerle çalışır gerçek zamanlı basınç kontrolü yapar sürücü müdahalesi gerektirmez. en yaygın kullanılan tür manuel ventiller sürücü kontrolünde çalışır.kokpit kumanda panelinden kontrol edilir acil durumlarda manuel müdahale imkanı eski model otobüslerde bulunur. elektronik ventiller bilgisayar kontrollü sistemler can-bus ağı üzerinden iletişim kurar. diğer araç sistemleriyle entegre çalışır .
modern otobüslerin standardı arıza belirtileri ve teşhiserken uyarı işaretleri seviye bozuklukları: otobüsün bir köşesi alçak aşırı sarsıntı: yol tutuşunda bozulma
kompresör gürültüsü: sürekli çalışan kompresör sesi fren performans kaybı: uzayan fren mesafesi
hava kaçağı sesleri: "tış" sesli hava kaçakları ciddi arıza belirtileri otobüsün tamamen bir tarafa yatması süspansiyon sisteminin çökmesi. fren sisteminde tamamen basınç kaybı. kompresörün hiç çalışmaması.
bakım ve önleyici tedbirler
düzenli kontroller haftalık görsel denetim aylık basınç ölçümü altı aylık profesyonel kontrol yıllık kapsamlı sistem analizi bakım ipuçları hava filtrelerinin düzenli değişimi kondans suyunun boşaltılması körüklerin temizliği ve kontrolü hava hatlarının incelenmesi gibi bir dizi bakim işlemi uygulanır ventillere
diğer kullanım alanları
ventiller sadece otobüslerde değil, birçok alanda kritik rol oynar:endüstriyel sistemlerde petrokimya tesislerinden gıda işleme hatlarına, tıbbi cihazlarda ameliyathane ventilatörlerinden oksijen konsantratörlerine, ev aletlerinde klima sistemlerinden buhar kazanlarına kadar geniş bir yelpazede kullanılır.ventiller modern ulaşımın ve endüstrinin vazgeçilmez bileşenleridir. özellikle toplu taşımada yolcu güvenliği ve konforu açısından hayati öneme sahiptir.
devamını gör...

2 eylül 2025 chp istanbul kongresinin iptal olması

chp bu ülkenin laik ve aydınlık yüzünün kanseridir. atatürkün arkasına saklanıp yıllardır muhalefet sıralarında rahat rahat takılıyorlar. yönettikleri bir kaç şehir var, onların da altyapı ve ulaşım olarak seviyesi belli. yine bu tutuklamadan da onlarca miting bahanesi bulur yine il il gezerler.
devamını gör...

islamiyet'in sadece terör yapılanması ile meşhur olması

ortadoğu'da bir sürü islami terör yapılanması vardır. neden bilimde, sanatta, eğitimde, üretimde güçlenmek gibi bir derdi yok da ıslamıyette tek bılınen ve uyuglanının ele sılah alıp ınsan oldurmek oldugu da merak konusudur. oysa komıktır , islam kelimesi köken itibarıyla arapça'daki "barış" anlamına gelen "selm" kökünden türemiştir ve bu dinin özünde teslimiyetle birlikte barışı da içerir; bu nedenle müslümanlar da barışa yönelik bir anlayışı benimser guya. ıslamıyetın boyle bırseyı getırdıgını goren duyan bılen varsa rıyakardır.
devamını gör...

muammer kaddafi'nin öldürülme nedeni

hepimiz duyuyoruzdur kaddafi libya vatandaslarini onu veriyormus bunu veriyormus e bu islam gulu neden bu kadar bal yag olmasina ragmen halki tarafindan olduruldu veya halki mi oldurdu? muammer kaddafi’nin öldürülme nedeni, tek bir sebebe indirgenemeyecek kadar karmaşık ama üç ana eksende açıklanabilir: (1) içerideki otoriter yönetimi, (2) uluslararası sistemle çatışmaları ve (3) arap baharı’nın tetikleyici rolü.
içerideki otoriter yönetim
kaddafi, 1969’daki kansız darbeyle iktidara gelip 42 yıl boyunca ülkeyi yönetti.başlangıçta arap milliyetçiliği ve antiemperyalist söylemlerle halk desteği kazansa da zamanla kabileler arası dengeyi kendi lehine bozdu.kendisine yakın kabilelere devletin kilit noktalarını verirken, rakip kabileleri dışladı veya “terörle ilişkili” ilan ederek tasfiye etti.(tanidik geliyor mu?) yetmemis kendi kafasina gore isine geldigi gibi "ödül ve ceza merkezli korkunç bir diktatörya" kurmuş ve muhaliflerini sistematik olarak ortadan kaldırmıştı. ayrica petrol gelirleri büyük altyapı ve sosyal projeler sunsa da iktidar çevresindeki yolsuzluklar ve uzun süreli tek adam yönetimi halkta hoşnutsuzluk yarattı. yani 5li kete her diktatoryede var bize has degil hadi iyisiniz kofterhorlar. bu politik nedenler cepte mi? evet cebimiz de.
dış politik faktörler
ilk dönemlerinde antikapitalist ve batı karşıtı bir çizgi izledi.
lockerbie faciası (1988)iki libyalının yargılanmasını reddetmesi, ülkeyi yıllarca yaptırımlar altında bıraktı. bu facia sonrası dünya ile ilişkileri kopma noktasına geldi.
2000’li yıllarda ilişkileri kısmen düzeltti, lockerbie faillerini teslim etti, abd ile işbirliği yaptı, avrupa ile silah ve petrol anlaşmaları imzaladı.2001 sonrası abd ile yakınlaşmaya dahi çalıştı.ancak batı hiçbir zaman kaddafi’ye tam olarak güvenmedi.abd ve avrupa, kaddafi’yi “teröre destek veren lider” ilan etti. ah ulan duj gucler ne isdediniz islam sancaktarligindan.2008'den itibaren tekrar batı karşıtı söylemleri sertleştirdi.çin ve rusya’ya yaklaşmaya başladı. bu, batı için yeniden “tehlikeli” bir sinyal oldu.bu tutarsız politika, ne doğu ne de batı tarafından tam güven duyulan bir lider olmasına neden oldu. sonuc olarak libya, jeopolitik açıdan avrupa’nın enerji güvenliği için kritik olduğundan, batı kaddafi sonrası düzeni kurma fikrine yaklaştı. dedik ya duj gucler bak bizde oyle mi oysa hic isini bilmiyor kaddafi.

arap baharı süreci

2011’de arap baharı tunus ve mısır’dan libya’ya sıçradı. halk isyanı hızla büyüdü. yıllarca biriken halk öfkesi patlak verdi. kaddafi, protestoculara karşı ağır silahlar ve orduyu kullandı. bu, uluslararası toplumda “sivil katliam” algısı yarattı. tabii ki bu algi kullanisliydi uluslararasi toplum icin. nato ve bazı arap ülkeleri (özellikle katar ve bae) libya’ya askeri müdahale başlattı. hava sahası kapatıldı, kaddafi güçleri hedef alındı.bu da kaddafi'yi zor durumda bıraktı.nato bombardımanıyla zayıflayan rejim, içeride de muhaliflerin hızlı ilerlemesine engel olamadı.

sonunda kaddafi, memleketi sirte’de yakalandı ve halk tarafından linç edilerek öldürüldü.sonuçta kaddafi, kurduğu baskıcı sistem, değişken dış politika ve arap baharı sürecindeki dış müdahaleler sonucunada katlanmak zorunda kalmisti.

kaddafi’nin öldürülmesi, kendi diktatörlüğünün yarattığı iç öfke, batı ile gelgitli ilişkilerinin sonunda yeniden düşmanlığa dönüşmesi ve arap baharı isyanının nato müdahalesiyle birleşmesi sonucu oldu.bu gun kaddafiyi halkin ,umla aradigi soylenir dogrumudur bilinmez

ilginç bir şekilde, kaddafi konuşmalarında “amerika saddam’ı astı, bir gün bizi de asabilir” diyordu. öngörüsünde haklıydı, fakat ölümü asılarak değil, halk tarafından linç edilerek gerçekleşti.
devamını gör...

30 ağustos zafer bayramı

ak partililerin zoruna giden bayramdır. ne mutlu türküm diyene !!!
devamını gör...

cemaat

arabistanlı lawrence'dan beri; ortadoğu coğrafyasında kurulan bütün tarikat, cemaat, isyancı birlik, terör örgütü, vb. hepsi ingiliz gizli servis operasyonudur. o yüzden bu organizasyonlarda anlaşmazlık olunca baba ocağına giderler... büyükler sorunu çözsün diye...yanı bır avuc ıngılız hızmetkarıdır tum cemaatler
devamını gör...

tanrının ganımetlerdekı payı

simdi efendim eskiden savas sonucunda ganımetler elde ediliyor ve toplanıp peygambere gıdıyorlar helelele bızım payımız ne olakı dıye el cevabb
"rasûlüm! sana ganimetlerden soruyorlar.
de ki: 'ganimetler allah’a ve rasûlü’ne aittir.' öyleyse gerçekten mü’min iseniz allah’a karşı gelmekten sakının, aranızda anlaşmazlığa yol açan hususları düzeltin, allah’a ve rasûlü’ne itaat edin!" enfal, 1.

sonra tabıı sahabe itiraz ediyor; "kelle koltukta olan biziz ama bize pay yok. olmaz böyle"

güncelleme geliyor... bakın peygambere ıtıraz edılebılıyor yanı sız bugun reyızullahınıza edemıyorsunuz allahın elcısı denılen ınsana edılebılıyor haberınız olsun boyle de bırsey var

"ganimet olarak ele geçirdiğiniz her şeyin beşte biri allah’a, beşte biri peygambere, beşte biri yakınlarına, beşte biri yetimlere, beşte biri de yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. allah her şeye kadirdir." enfal, 41.

kimse de demiyor ki "allah ganimeti n'apsın ey allah'ın resulü?" oyle herkes payını alıp cekılıyor anlasılan muslumanalr hep aynı.....
devamını gör...

ingilizce öğretmenlerinin genel özellikleri

sexli olmalıdır c cup ve üzeri olanlar ingilizcenin en güzel tensi olan present perfect yiring time tensetir
devamını gör...

umi bozu

umibōzu, japon halk inanışlarında geçen ve japonya çevresindeki denizlerde yaşadığı söylenen bir yōkai’dir (doğaüstü varlık).umibōzu’nun, öldürülüp denize atılan rahiplerin ruhları olduğuna inanılır. bu ruhlar intikam almak için geri dönmüştür. umi bōzu’lar sakin gecelerde, hiçbir gariplik belirtisi olmadan ortaya çıkar. aniden, hiçbir uyarı olmaksızın, dalgalar ve hava durumu şiddetle değişir. bu kargaşanın içinden devasa bir yaratık yükselir.gemiler onlarla karşılaştığında sakin havalarda ani fırtınalara yol açtıkları ve ardından ya gemiyi yok ettikleri ya da denizcilere bir fıçı vermelerini emrettikleri anlatılır. eğer denizciler bu isteğe boyun eğerlerse, umibōzu fıçıyı kullanarak gemiye su doldurur ve mürettebatı boğar. ancak denizciler dibi delik bir fıçı verirlerse, umibōzu bu durum karşısında kafası karışır ve dibi delik fıcıyla bogusurken kaçmak mümkün olabilir.

bir efsaneye göre, umibōzu’nun özellikle ayın sonunda denizde ortaya çıktığını ve bu dönemde denize çıkılmaması gerektiğini söyler.umibōzu görünse bile hemen saldırmaz ve önce şu soruyu sorar:
"korkunç muyum?"
bu durumda denizcinin şu cevaplardan birini vermesi gerekir:
“tüm dünyayı dolaşmaktan daha korkunç bir şey yoktur.”
“korkuyorum. lütfen yardım et.”
bu cevaplardan biri verilirse umibōzu, “ayın sonunda denize çıkmamalıydın,” der ve kaybolur. ancak farklı bir cevap verilirse, gemiyi batırır.
baska bir efsaneye göre de, umibōzu’nun güzel kadınlara dönüşerek insanları yüzme yarışmalarına davet ettiğini anlatır. yarışmayı kabul eden kişiler, denizin derinliklerine sürüklenip yenirler.

başka efsanelerde, umibōzu zatō adlı kör adamlara dönüşerek karaya çıkar, kadınları avlar ve öldürür. bazen de gerçek formunda karaya çıkar, üç gün boyunca dışarı çıkan çocukları kaçırır ve ardından tekrar denize döner.

bazı populer olanları ise söyledir
kuro nyūdō

bazı efsanelerde, japon tanrıları kuro nyūdō adlı bir umibōzu’yu kontrol eder. bu varlık, gemide kadın olduğunu fark ederse peşine düşer. tanrılar bu durumdan hoşnut değildir. kadın gemiden atılmazsa, kuro nyūdō gemiyi yakalayıp yok eder.

umi oshō

bu umibōzu, ağzından kulağına kadar yırtık bir insan şekline bürünür. gerçek bir insan gördüğünde, korkunç şekilde kahkaha atar ve onu yer. en korkulan umibōzu’dur çünkü göründüğünde bir doğal afetin yaklaştığına inanılır.

fune nyūdō

bu umibōzu’nun gözleri, burnu ve uzuvları yoktur. denizde belirdiğinde eğer bir mürettebat “bu da ne?” diye sorarsa, hemen gemiye saldırır ve herkesi öldürür. aksi takdirde, gemiye zarar vermez.
devamını gör...

avliye

islam miras hukukunda avliye, miras payları toplandığında terekenin tamamını (bütününü, yani “1”i) aşması durumudur. bu durumda tüm hissedarların payları, orantılı bir şekilde azaltılarak yeniden hesaplanır. avliye, matematiksel olarak fazla çıkan miras oranlarını kesintisiz şekilde yeniden oranlamak için kullanılan yöntemdir. malumunuz kuranda bu oran hatali.

avliye, ashâbü’l-ferâiz (kuran'da payları belirlenen mirasçılar) arasında tereke taksimi yapılırken verilmesi gereken payların toplamı 1'i geçerse uygulanan çözümdür.

ortaya çıkan fazla oran nedeniyle, her paydaşın hissesi orantılı olarak küçültülür. bu yöntem, ilk defa hz. ömer döneminde uygulanmış, sahabenin istişaresiyle kabul edilmiş ve abbas b. abdülmuttalib’in önerisiyle sistemleşmiştir.

avl kelimesi lugatte “haktan sapmak, yükselmek” anlamına gelir. fıkıhta ise bu "payların yükselmesi terekeyi aşması" şeklinde kullanılır.

adım adım:

kuran’daki oranlara göre paylar belirlenir.
paylar toplanır. eğer toplam >1 ise avl durumu oluşur.
her payın yeni değeri, orantılı küçültme ile hesaplanır:

yeni pay=kuran’daki pay\toplam pay×tereke

kuran’da sabit oranlar verilir: 1/2, 1/3, 1/6, 2/3 gibi.

ancak bazı durumlarda bu oranlar birlikte uygulandığında 1’i geçer (örneğin 1/2 + 1/3 + 1/6 = 1, but 1/2 + 2/3 = 7/6).

ömer bu problemi fark ettiğinde, herkesin payını orantılı azaltarak “eşitlik” değil, “adalet” sağladı.vıslamiklerin allahi da sanirim matemetigi pek sevmiyor ya da isine gelmyior olsa gerek ki “matematiksel olarak 1’in üzerine çıkmayı” insani akılla çözme biçimi gerekmis. bu durumda bunlarin allahinin adaletle arasinin pek iyi olmadigini bir kez daha goruyoruz.
devamını gör...

diktatörlerin ortak özellikleri

gercekte kucuk pipili iktidarsizlar olmlaridir
devamını gör...

sevilmeyen erkeğin emzirilmesi gerekliliği

“sühey’lin kızı rasûlullah (s.a.v)’e gelerek, şöyle dedi: “sâlim artık erginlik çağına erişti, erkeklerin bildiği şeyleri o da bilmeye başladı ve yanımıza da girip çıkıyor. ebu huzeyfe’nin de buna kızdığını sanıyorum” dedi. peygamber (s.a.v)’de: “onu emzir böylece sen ona haram olursun” buyurdu. ben onu emzirince ebu huzeyfe’nin kıskançlığı kayboldu sonra rasûlullah (s.a.v)’e geldim ve sâlim’i emzirdim ve ebu huzeyfe’nin öfkesi de kayboldu dedim. (müslim, rada: 7; ibn mâce, nikah)

dinen bakinca hanimlarin sevmedigi erkegi emzirmesi sunnet gibi...haydi hanimlar simdi sira sizde.
devamını gör...

allah sıralı ölüm versin

atiker sunar sıralı olum sistemi
devamını gör...

hz omerin nil nehriyle mektuplasmasi

hz. ömer halife iken, amr bin as (r.a.)'ı, mısır'ın fethi için vazifelendirmiş, mısır fetholunduktan sonra da onu mısır'a vali tâyin etmişti. bir gün mısır halkı valinin huzuruna çıkarak şöyle dediler:

— ya amr, nil nehrinin bir adeti vardır, o adet yerine getirilmezse nehrin suyu çoğalmaz, kesilir... halk da açlık sıkıntısı ile karşı karşıya kalır, dediler.

amr bin as hazretleri:

— o adeti nedir? diye sordu. onlar:

— biz her sene bir fakiri altın ve paralarla kandırır, çocuğunu nil nehrine atarız, ondan sonra nehrin suyu çoğalır, halk da ondan istifade ederek kazanç sağlar, dediler.

amr bin as hazretleri, bu cahiliyetten kalma bir adettir diyerek buna müsaade etmedi ve halife hazreti ömer'e meseleyi anlatan bir mektup yazdı.

hazreti ömer (r.a.), valiye yazdığı cevabî mektupta:

— kabul etmemekle çok iyi etmişsin. sana gönderdiğim mektupla bir mektup daha gönderiyorum, onu nil nehrine at, dedi.

hazreti ömer'in nil nehrine yazdığı mektupta şöyle yazılı idi:

— ya nil! şayet sen bundan önce kendin akıyorduysan akma, eğer bir olan allah seni akıtıyorduysa ondan yine seni akıtmasını istiyorum.

hazreti ömer'in nil nehrine yazdığı mektubu, vali nehre attı. ertesi günü nehrin sularının onaltı metre yükseldiği görüldü!.. wohoo allahu akber

kaynak:
ibn abdulhakem 150
ibn tagriberdi 1 35-36
devamını gör...

scapular plane

kürek kemiğinin pozisyonu arka göğüs kafesi üzerinde 30 ila 45 derecelik bir açıda ve kolun koronal düzlemden 30 ila 45 derece kaldırıldigi duzleme skapular düzlem denir.
devamını gör...

coronal plane

koronal düzlem (frontal veya y-x düzlemi) vücudu dorsal ve ventral (arka ve ön) bölümlere ayırır. ayrıca ön ve arka kısımları da ayırır. ... tipik olarak vücudun merkezinden geçen yatay bir düzlemdir ve yere paraleldir. ornegin ön düzlem, vücudu veya organı bir ön (ön) kısma ve bir arka (arka) kısma ayıran düzlemdir. ön düzlem genellikle koronal düzlem olarak adlandırılır.
devamını gör...

sagittal plane

vücudu sol ve sağ bölüme ayıran dikey bir duzlemdir.boldugu parcalar esit olmak zorunda degildir.
devamını gör...

yazarlar hakkında gereksiz bilgiler

(bkz: 45 cm)
devamını gör...

osmanlı'da kahve yasakları


osmanlı imparatorluğu'nda kahve, hem sosyal hem de siyasi etkileri nedeniyle farklı dönemlerde dört kez yasaklanmıştır. bu yasaklar, kahvenin toplum üzerindeki etkileri ve kahvehanelerin sosyopolitik rolüyle yakından ilişkilidir.
kanuni sultan süleyman dönemi (1520–1566)
osmanlı'da ilk kahvehane 1554 yılında istanbul tahtakale'de açıldı. kahvehaneler kısa sürede halkın buluşma noktası haline geldi. ancak bu mekanlar, dedikodu ve siyasi sohbetlerin merkezi olarak görülmeye başlandı. bu durum, dini otoritelerin tepkisini çekti ve kahve, "müslüman şarabı" olarak nitelendirilerek haram ilan edildi.
ııı. murad dönemi (1574–1595)
kahve ve kahvehaneler üzerindeki yasaklar devam etti. ancak halkın kahveye olan ilgisi azalmadı; aksine, kahvehaneler gizli olarak faaliyet göstermeye devam etti. bu dönemde, kahvenin haram olup olmadığına dair tartışmalar sürdü.
ı. ahmed dönemi (1603–1617)
kahve, bu dönemde uyuşturucu madde olarak sınıflandırıldı ve tüketimi dini açıdan sakıncalı bulundu. kahvehaneler, halkı camilerden uzaklaştırdığı ve tembelliği teşvik ettiği gerekçesiyle kapatıldı.
ıv. murad dönemi (1623–1640)
en sert yasaklar bu dönemde uygulandı. 1633 yılında istanbul'da çıkan büyük yangın, kahvehanelerin kapatılması için bahane edildi. ıv. murad, kahve ve tütün tüketimini kesin bir şekilde yasakladı; yasağa uymayanlar ağır cezalarla karşılaştı. padişahın, tebdil-i kıyafetle sokaklarda dolaşarak yasağa uymayanları tespit ettiği ve cezalandırdığı bilinir.

ıv. mehmed döneminde (1648–1687), kahve üzerindeki yasaklar hafifletildi. alimlerin, "kömürleşmemiş oranda kahve haram değildir" şeklindeki fetvalarıyla kahve tüketimi yeniden yaygınlaştı. kahvehaneler, halkın sosyalleştiği ve kültürel etkinliklerin düzenlendiği mekanlar olarak osmanlı toplumunda önemli bir yer edindi.

osmanlı'da kahve ve kahvehaneler, sadece bir içecek ve mekan olmanın ötesinde, toplumsal ve siyasi dinamiklerin şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. yasaklar, kahvenin toplum üzerindeki etkisini azaltamamış; aksine, kahve kültürünün daha da kökleşmesine neden olmuştur.
devamını gör...

küçük meme

gayim diyemeyenlerin olumune pohpohladigi meme turudur.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim