gelmiş bulundum yazar profili

odun
istanbul'un ortasında bir bahçe
silme güvercin tavanı
yeşeren ekinlerin muştusunca
eylül bitiminin aydınlık günü

sıcacıktın aşklıydın bence
sensizlikte bir yoksuldum yavandın
şuramda saklı o sıcacık ekmeği
senin doyumluk aşına bandım

bakmakla doyulmaz çeşniden
özlemlerle ışımış bir yüzün vardı
gayrı çil çil düzen yokluğunda kül kesilir
bunca ömrüm varlığınla uzardı
salt sana vergi umudu aşılamak

dipdiri aklın fikrin yüreğince uluydu
için dışın boz ela gümrah gözlerin
güzeli yeniydi istanbul'luydu

hayatı bölüşürken güleçtik dobradobraydık
sana ekli yaşamak elbet içime sindi
hani yüzümüzü ağartacak günlere teşne
yoksun çağlar dost çağanlar içiydi

sen vardın son yaz vardı bitişiğimde
bambaşka gördüm ülkeyi halkı acunu
gerçekliğin bacasında kopkoyu tüttün
gürül gürül yanası ocağımın odunu

kıvancım sensin ergem sensin bilgim sen
kuşandıkça beni ben eden kılık
barışta hürlükle sevdayla gelen
o cayılması ayıp mutluluk.

metin eloğlu

al:

kişilikleri aşağı yukarı budur.

eskiden sesini pek severdim. sağcılıktan sıtkım sıyrılalı beri pek hazzetmem. sanatını icra edişine diyeceğimiz yoktur. ancak sanatçı duruşunu iktidarın dizinin dibinde konuşlanma sandıklarından bunlar karı-koca pek etliye, sütlüye, memleketin hallerine karışmaz ve bu tipler "bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik/mendik" diyen ama bir büyükelçilik için kırk taklalar atan yahya kemal'in yolundan gidenlerdir. melihat da (melahat değil zinhar) ister ki, reis'i o boru sesiyle "kapın heeer çalındıkça o mudur diyeceksiiin" diye kendine eşlik etsin.

ikisinin de gebermesini isterdim. promosyon olarak da ibnerahim tatlıses ölsün.

bahar engellenemez.

tip ve r'leri söyleyiş biçimi tam karikatürlük. sünnet soytarısı giysisiyle şaklaban tv'de iktidar borazancılığı. hep söylerim, rize karadeniz'in yozgat'ı gerçekten. daha doğrusu rize'nin adını yozgat yapalım.

ne var ki? bunların allahları para değil mi zaten.

uzay teknolojisi evreni çözebilecek astronomi bilgisi konusunda insanlık daha dünkü bebek olduğu için olabilir. milyonlarca ve milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki galaksilerden söz ediyoruz ama daha otomobili icat edeli 150 yıl olmuş. ya da daha kötüsü evrende yapayalnız olabiliriz.

iki başı bir

memleketin he yerinde aynı boktan insanlardan var dedirten manzaradır.
daha dün haberlerde izledim: "antalya’dan mersin’e gitmekte olan domates yüklü bir tır, alanya’da seyir halindeyken kaza yaptı. tırın kasalarının devrilmesiyle birlikte tonlarca domates yola saçıldı.
olayın ardından çevredeki vatandaşlar hızla bölgeye akın etti. kimileri yardım etmeye çalışırken, bazıları yere dökülen domatesleri toplamaya başladı."
aha da intagramda bir görgüsüz öküzün çektiği video : www.instagram.com/reel/DIVk...
antalya şivesiyle domates yiyerek "içim dışım domates oldu ben 5 kasa dopladım arabaya godum gönderdim eve..." diyen akdenizli sığırla , diyarbakırlı sığırlar arasında hiç bir fark yoktur.
ayrıca 5 kasa kışlık domatesi ne yapacaksın be adam. bari üç beş kilo da g..üne soksaymış

#3512512 nick değiştiren eski çomarlardan mıdır bilmem. üstelik tanımam etmem. ama her soruya canhıraş yanıt verme cırmalamasıyla, bu akapeli yazar fistingi kendine yapmış.

eskiden bi köy imiş. şimdi adı macun mahallesi. orada tarlaları olan arsa zengini köylülerinin her birinin 10 - 15 dairesi vardır. demetevler gibi rezil bir mahalleden batıkent - eryaman gibi nispeten nezih semtlere yol aldığınızın habercisidir.

30 yıllık bir hukukçu olarak söylenecek şey, memlekette hukuk kalmadığının 47338 kanıtından biri daha yaşanmaktadır. yaptıkları iddia edilen eylemlerin ve atılı suçun ceza infaz yasamıza göre fiilen hapis yatmayı gerektirmeyecek yani tutuklama ve infaz yatarı olmayan suç olmasıdır.

necip fazıl denen militarist islamcının eşi ve sinema oyuncusu diclehan baban'ın ablasıdır. kendisi osmanlı'ya devamlı isyan eden ırak-süleymaniye bölgesinin derebeyi meşhur kürt baban aşiretindendir. mazbut bir ev kadınıdır.
türkiye'de islamcılığın önde gideni kumarbaz necip fazıl menderes'ten tırtıkladığı örtülü ödeneklerin kumardan kalanları sayesinde çıkardığı büyük doğu dergisinde chp'ye baş örtüsü, ahlak, müzik, dans konularında saldırmasına rağmen, eşi hiç bir zaman başını örtmemiş, yaşamı boyunca avrupalı bir kadın gibi yaşamıştır.

alttaki fotoğrafta yassıada mahkemesi'nde kocasına elden verilen örtülü ödenek paralarını anlatıyor.

necip fazıl denen şarlatanın eşi neslihan baban kısakürek'in kardeşi ve yeşilçam'ın vamp, kötü kadın tiplemelerindendir. kendisi osmanlı'ya devamlı isyan eden ırak süleymaniye bölgesinin derebeyi meşhur kürt baban aşiretindendir. 1934 yılında istanbul'da doğmuş, çamlıca kız lisesi'ni ve istanbul şehir konservatuvarı müzik bölümüne okumuştur 1950'li yıllarda istanbul radyosu'nda şarkılar söylemiş tevhit bilge tiyatrosu'nda ve aksaray küçük opera'da sahneye çıkmıştır. 1960 yılında şoför nebahat filmiyle sinemaya adım atmıştır. filmlerde vamp kadın, üvey anne, şarkıcı gibi tipleri canlandıran yardımcı oyuncu rollerinde yer almıştır. kanser hastalığından 1978 yılında genç yaşta ölmüştür.

yohdır... hammaddesi pohdır, kalorisi yohdır.