alen yazar profili

alen kapak fotoğrafı
alen profil fotoğrafı
rozet
karma: 8187 tanım: 366 başlık: 180 takipçi: 36

son tanımları | başucu eserleri


sexploitation

temel olarak çıplaklık ve cinsel içerik amaçlı tasarlanmış düşük bütçeli, bağımsız yapım film türüdür. sanatsal derinlikten çok sansasyon odaklıdır. terim, bu filmlerin ticari kazanç sağlamak için cinsel temaların sömürülmesi olayını ifade eder.

bu tür ilk olarak hays code'un çökmesiyle 60'lı yıllarda canlanmıştır. öncesinde de var olsa da, film yapımcıları tarafından çekilip el altından gösterilmiştir. türün tanımına göre porno filmlerin sexploitation olduğu düşünülse de, sinema terminolojisine göre öyle değildir; hardcore pornografiden önce şekillenmiştir ve daha softcore'dur.

ilk ticari öncü, en meşhur kült filmi faster, pussycat! kill! kill! olan russ meyer'in 1959 yılında çektiği the immoral mr. teas'dir. filminde pek bir olay yok; esasen erkek fantezisi üzerine kurulu ve konusundan çok, içerdiği çıplaklığın sinema salonlarında gösterilebilmesiyle sinema tarihinde devrim olarak kabul ediliyor.

meyer'in tüm filmlerini izlemedim ama vixen! ve erotica * sexploitation üstü; belli ki bu türün ekmeğini baya yemiş. zaten eş zamanlı olarak sexploitation , özellikle danimarka ve giallo denilen alt türle italya'da da patlamıştır.

porno rönesansı olarak adlandırılan ve deep throat gibi filmlerin yükselişiyle zirve yapan sanatsal/ticari pornolaştırma sonrasında, hollywood sinemasındaki cinsellik içeren filmler erotik gerilim ve yetişkin draması gibi kategorilere bağlanmış, sexpolation türü de b movie kategorisine kaymıştır.
devamını gör...

uzun bir ilişkiden çıkan birinin istediği tek şey

özerklik ve sessizlikle birlikte bir süre duygusal dramadan kaçtıktan sonra alacağı yeni duygu yüklü titreşimli veriler sonrasında tensel uyanış ve mutlu mesut pompiş. hadi hadi, kimse kimseyi yemesin şimdi.
devamını gör...

where's wally

1987 yılında ingiliz illüstratör martin handford'un zihninden fırlamış, dünya çapında bir fenomene dönüşmüş olan bulmaca kitap serisinin ana karakteri.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
zaman ve mekan fark etmeksizin her daim kalabalık, absürt ve detaylı çizimlerin içine kendini gizlemeyi seven bir gezgin. amaç, bazı hikayelerde sadece onu bulmakken, bazılarında ise farklı karakterler ve görevleri yerine getirmektir.

karakterin ismi, uluslararası pazarlara açılırken değişime uğramış, yerel yayıncılar tarafından ismi waldo olarak değiştirilmiştir. türkiye'de ilk çıktığı zamanlarda bazı yayınlarda ismi ali nerede? olarak geçer. ara bul:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sosyal medya mikrotravmaları

sosyal medya mikrotravmaları ve dijital bağımlılık birer raket, bilgisayarın önünden kalkmayan adam da bir pinpon topudur; ''psikotech bilgi alanı" da sahadır.

minnak hasarları kabul etmenin ilk sebebi, tüm gün bilgisayar başında pinekleyen adamın kendi hayatının başrolünü bilgisayara devredip, figüran gibi ortalıkta takılmasıdır. bu tipler sanal alemi sığınak olarak görür. muazzam bir hatadır ancak gelişim açısından modern dünya * zorlamasıdır.

her şeyden önce bağımlı tipler diğer insanların özenle seçilmiş, mükemmel görünen hayatlarını diğerleriyle karşılaştırıp durur ve bu durum, içlerinde sürekli bir yetersizlik ve başarısızlık hissi yaratır. kişisel değeri, bir anda paylaşımlarına gelen beğeni sayılarına bağlanır ve bu sanal onayı sürekli arama dürtüsü, kişiyi ekrana kitler. bu sebeple de zihni sürekli yorgun olur ama fark etmez.

çoğu şeyden geri kalmamak için ''aslında hiçbir şeyle ilgilenmiyorum" der ama tüm gününü dijital sahada geçirir. bu da, kontrolü kaybettim ama ''ilgilenmiyorum'' adlı yorganımı üstüme örteyim demektir. bu muhabbet uzar, alen kısa keser ve yemek yemeye gider.
devamını gör...

dita von teese

uzun yıllardır adı en çok ön planda olan burlesk * sanatçısı. kendisi bu sanatın kraliçesi olarak görülüyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
neredeyse tüm hayatı, bir pin up kızı gibi takılıp film noir aktrislerinin stilini yansıtması üzerine kurulu. giyimden makyaja, saçtan duruşa kadar her şeyi bu dönemin zarafeti üzerine inşa etmiş. ''bas filtreyi baaaas'' kafasıyla elde edilen doğal bir cilde sahip olduğu belirtiliyor. kendi çapında, 1940'lar ve 1950'ler döneminin günümüz stil ikonu.

yaptığı iş, yani burlesk; vintage stili, zarif striptiz ve tiyatronun bir karışımı. şovları dümdüz soyunmaktan ibaret değil, koreografisi ince düşünülmüş kısa hikayeler gibi. bu şovlar, devasa şampanya kadehleri, atlıkarıncalar veya aynalı küvetler gibi büyük ve detaylı setlerle sahnelenir. teese'ın sahnesi, bir bodrum katındaki kulüpten çok, küresel çapta tanınan, görkemli ve tarihi mekanlarda gerçekleşir.

kariyerine bakınca 30 yıldan fazladır sektörde aktif. kendi gösterilerinin yaratıcı yönetmeni, koreografı ve yapımcısıdır. marilyn manson ile olan sansasyonel birlikteliği sonrasında şöhreti ana akıma taşınmış, şuh markaların kendisiyle iş birliği yapması sayesinde adını daha da duyurmuş ve küresel bir ikon olarak sağlamlaşmıştır. the martini glass şovu, en popüler ve ikonik performansıdır.

- ukdeyi bırakan yazar pirate pilot'a, dita'nın imzalı dudakları müessesemizin beleş hediyesidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

glitch sanatı

izlediğimiz videonun karelerinin anlık kayması, televizyonun ekranının parazitlenmesi veya bir oyun karakterinin aniden tuhaf şekle bürünmesi gibi durumlar bizi sinirlendirir çünkü hata meydana gelmiştir. glitch sanatı ise temelinde şu basit fikri barındırır; bozulma da güzel olabilir. bu sanatı yapanlar hataları kusur değil, fırsat olarak görüp, teknolojinin sunduğu pürüzsüz görüntüleri kasıtlı olarak bozarak, görüntünün kontrolden çıkmış halini estetik olarak sunar.

glitch sanatı dijital kodları bozma, eski cihazların devrelerine fiziksel müdahale etme ve sürreal bir etkiyle estetiği taklit etme olmak üzere üç ana yolla uygulanır. ben, bu tekniklerden daha tematik olan heykel örneğini vereyim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
yoshitoshi kanemaki'nin heykelleri, dijital ortamın aksaklığını fiziksel dünyaya taşıyan eserler olarak adlandırılıyor. bakıldığı zaman "adam ahşap oymuş" diyorsunuz ama sanat sanat diye kuduran tayfaya göre eserlerin felsefi yönü glitch sanatı şeklinde.

kanemaki'nin eserlerinde sanki insan hareketinin veya duygusal değişiminin sürreal duygusal çözünme'ye uğramış halini görüyoruz; ahşap figür, anlık tebessümü, şaşkınlığı ve hüznü tek bir çözülmüş kareye sıkıştırıyor. dijital ortamda kod ne yapıyorsa, kanemaki de ahşapla zamanı yan yana yığıyor, akışını bozuyor. bu da, kanemaki'nin eserlerini glitch sanatı'nın teknik özelliklerinden ziyade, felsefi ve estetik sonuçları üzerinden ele alarak çağdaş sanatla birleştiğini gösteriyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

rasyonel erkek

kökeni aydınlanma çağı felsefesine dayanan, modern toplumun dayattığı "egemen erkeklik" kalıbı. batı toplumları ve kurumları tarafından şekillendirilmiş, ''erkek, akıl ve mantığı duygusundan üstün tutmalıdır'' ilkesine dayanan toplumsal rol beklentisi.

bu figür, hayatı resmen excel tablosu veya matematik problemi gibi görür. bir karar alacaksa asla "içime doğdu" demez, duyguyu tamamen saf dışı bırakır ve direkt elindeki somut verilere bakar. toplumsal beklentiye göre ağlamak, sinirlenmek ya da paniğe kapılmak rasyonellerin kitabında yoktur. duygusallık, hatta hassasiyet bile, onun için bir zayıflıktır ve anında bastırılması gerekir. sorun çıktığında ise duygusal tepki vermek yerine, hemen "analizler nerede" diye sorar, konunun çözümüne odaklanır.

tabii öte yandan, insan doğasının rasyonel olduğu kadar duygusal olduğunu savunan ve toplumsal cinsiyet rollerinin daha esnek olması gerektiğini düşünen kesimler tarafından da sürekli duyguları bastırma zorunluluğunun, uzun vadede ruh sağlığına atom bombası atmak olduğu, aşırı rasyonel takılma baskısının kişiyi çevresine karşı duyarsız, mesafeli ve empati yoksunu yaptığı, "duygusal duvar örmüş soğukkanlı erkek" imajının toplumsal bir rol beklentisinden ibaret olduğu savunulmaktadır.

(bkz: rasyonalizm)
(bkz: pragmatizm)
(bkz: sanayi devrimi)
devamını gör...

regl olan erkek

gerçek bir biyolojik durumdan ziyade, genelde sosyal medyada bir erkeğin aşırı alınganlık, birine sebepsiz ani sinir veya mantık dışı tepkiler vermesini mizahi-eleştirel bir dille tanımlamak için kullanılan ifadedir. kişinin fikri anlık derealizasyona sebep oluyorsa "regl olmuş abi" der geçilir.
devamını gör...

porno film klişeleri

durum komedisi sayılan alt türde, aktristin çamaşır makinesinden çamaşırları alırken makinenin içine ansızın sıkışması. (bkz: senaryo tembelliği)
devamını gör...

denizde memeleri açıkta gezen erkek

(bkz: anarşist plaj sakini)
devamını gör...

kadın vücudu

şuraya 2 erotik foto atıyoruz, hemen saldırı, hemen vay abazan.

hıh: fikir belirtmeyeceğim başlık.
devamını gör...

b filmler

sektörde kabul görmüş adı b-movie'dir. temele bakıldığında, 1940'lı yıllarda ana filmden önce gösterilen filmlere verilen adla doğmuş; zamanla tarzı daha da şekillenerek belirli bir kalıba girmiş ve yapım şirketleri tarafından, sinema gösterimi haricinde tamamen video kaset formatında sunulup, konu ve konsept olarak evlere şenlik moduna getirilmiştir.

bu türün, zamanında yüksek bütçeli filmlerin kaçındığı çoğu ekstrem görsel ve konuları ele alma özgürlükleri vardır. bu durum, kamera önü ve arkasındaki birçok yönetmen, oyuncu ve sektör çalışanları için hem kişisel tatmin hem de endüstrideki deneme tahtası görevi görmüştür. bu sayede hollywood camiasına sıçrayan birçok isim bulunur. mesela meet the feebles filminin yönetmeni peter jackson'ın lord of the rings'e geçişi, güzel bir örneklerden biridir. jack nicholson, arnold schwarzenegger, clint eastwood gibi popüler oyuncular için de aynı durum geçerlidir.

bu tür filmler birkaç gün içinde çekilen, set olarak tek alanda geçen, çoğu zaman ses kaydının bile alınmadığı ve bunların tam tersinin yapıldığı olarak iki kola ayrılabilir. mesela 1968 yapımı night of the living dead tamamen farklı bir zombi konsepti yaratmıştır. 28 days later, dawn of the dead ve diğer zombi işleri ve diğer türlerdeki çoğu şey, bugün "kült film" olarak bilinen ama zamanında b-movie'lerde anlatılmış olandır.

pahalı özel efektlere rağmen, hollywood artık hızlı tüketim ve tekrar eden formülüne dayalı, yüksek bütçeli b-movie benzeri yapımlar üretmektedir. çoğu filmi izlerken gözlerimizi belertmemizin sebebi de bu yüzdendir. bugün izledim; sektörün en üretkenlerinden biri olan fred olen ray'in türün klasik kalıplarına cuk diye oturan bir örneği olarak:

devamını gör...

ekşi sözlük

şu "bitmiştir" kelimesi sadece kişisel memnuniyetsizlik ve duygusal değer düştü demek. ilk dönemlerindeki özgün, nitelikli ve mizahi içerik kalitesi düşmüş müdür? evet, düşmüştür. çoğu yazar kabuğuna çekildi ya da ortak zevkleri olanlar özelden lak lak yapıyor. istatistiklere bakıldığında "bitmiştir" demek sadece güldürür.

teknik olarak düşüşü, reklam verenlerden anlarsınız. daha geçen gün amazon'un mavi ekranı gözleri pörtletti. büyük markalar ekşi'ye reklam verirken "sizin kaç ziyaretçiniz, kaç tıklanmanız var" diye sormaz. reklam verecekleri sitelerin trafiğini analiz firmalarından alır. 2024 site trafiğine wiki'den bir bakınız. ekşi sadece kapandığı dönemde tökezledi. twitter'ın hemen altında, ne düşüşü? inatla, yazar olmayı bekleyen çaylakları saymıyorum bile.
devamını gör...

hayatında hiç geneleve gitmemiş ve eskortla görüşmemiş erkek

seks yapmak için sanki tek meşru yol romantik ilişkilermiş gibi bir kısıtlamayla, bu durumu kirli bir ticaret ve tebrik edilesi bir durum olarak belirtmek, cinsel tatmini sadece ahlaki bir çerçeveye hapsetmeye çalışmak biraz yanlış. hayatında cinsel hizmet almamış bir erkeği ''tebrik edilesi'' tahtına oturtmak, bu tercihi ''zorunlu'' yapan diğer erkekler üzerinde haksız bir ahlaki baskı yaratır. cinsel tercihler, tebrik edilecek veya ayıplanacak bir durum değil, sadece bireysel ve özel tercihlerdir.

geneleve gitmek ya da eskortla birlikte olmak ayıplanacak bir durum değil, bazı insanlar için kişisel ihtiyaçları gidermek, duygusal yüklerden kaçıp sadece tatminsel bir seçenektir. her erkekten cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için uzun süreli duygusal bağ kurması beklenemez. kaldı ki yalnızlık çeken, sosyal anksiyetesi yüksek olan, cinsel hayatta başarısız veya ilişki kurmakta zorlanan erkekler için bu durum psikolojik sağlığı korumaya yönelik bir korunma mekanizması olarak görülebilir. cinsel arzuları zıvanadan çıksın ve sağa sola saldırıp, ona buna salça mı olsunlar efendim? olmasınlar, seks yapacak kişiyi bulamıyorlarsa parayı bassınlar, biraz hoplasınlar zıplasınlar, sonra da köşelerine çekilip otursunlar.
devamını gör...

hanımıyla didişmeyen sidik yarıştırmayan erkek

bazıları için "olgun bir tercih" gibi görünse bile, çoğu zaman ardında gizlenen gerçek; bu "huzurlu hayat" arayışı, sanıldığı gibi erdemli bir tercih değil, koca bir başarısızlık tablosudur.

hanımıyla sidik yarıştırmaktan kaçınan erkek; çatışma yönetimi becerisi sıfır olduğu için kendi fikirlerini ve benliğini sürekli yutan, pasif agresifliğe sığınan ve gerçekten huzurlu bir hayatı isteyen değil; kimlik bunalımı yaşayan, silik bir hayalete dönüşmek pahasına ''küçük hizmetçi'' rolünü kabullenen erkektir. bu duruma "aşk" veya "teslimiyet" demek, sadece korkaklığı romantikleştirmektir.

(bkz: illüzyon)
(bkz: potansiyel patolojiler)
(bkz: benliksizlik)
devamını gör...

rick rubin

aslında bildiğimiz anlamda bir müzik prodüktörü falan değil. sanat koçu, hatta sanatçıların psikoloğu gibi çalışır. olayı, şarkının teknik detaylarına girmek yerine, içgüdüleriyle eserin özünü bulmak.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
adamın müzik bilgisi sıfır olmasına rağmen, stüdyoya giren dev sanatçılara yaratıcılık yöneticisi edasıyla yaklaşır; taktiği de minimalizm. yani gereksiz gördüğü her şeyi sallıyor. zaten işlerinin %90 üzerinde bir başarı oranı var. albümü sadece sattırmıyor, çalıştığı kişinin kariyerini baştan aşağı yeniliyor; vizyoner bir ateşleyici.

beyninin değmediği tür yok gibi; metalden hip-hop'a, country'den popa kadar her yerde dolaşıyor. kariyerine def jam etiketiyle run dmc ve beastie boys'la başlamış ve beastie boys'un licensed to ill albümüyle ortalığı yıkmıştır. slayer'ın reign in blood albümünü yapıp, metal müziğin sound'unu arındırmış veya yeniden tanımlamıştır. red hot chili peppers'ı zirveye taşımış ve johnny cash'in yalpalamış kariyerini american recordings serisiyle küllerinden yeniden canlandırmıştır. metal müzik skalası daha geniştir.

hem kendisi, hem de çalıştığı isimler ödül kazanmıştır; black sabbath, system of a down, adele, the chicks, kanye west... kariyerinde teknik olarak çuvalladığı işler de mevcuttur; özellikle weezer'ın make believe ve metallica'nın death magnetic albümleri eleştirilmiştir. özel hayatı biraz kapalı bir kutudur. kısacası, sanatçılar ona teknik bilgiye sahip olduğu için değil; vizyonu, sağlam sezgisi ve kariyer değiştirme yeteneği için güvenir; dinleyici ve eleştirmenler tarafından da '' fikirsiz fikir adamı'' olarak adlandırılır.
devamını gör...

the new trend ec comics

the new trend ec comics, 2020'de yayımlanan ve fiyatı ''yok artık ebesininki'' dedirten xxl boyuttaki the history of ec comics'in içeriği daraltılmış ve mini* hali. yine grant geissman tarafından hazırlanan bu versiyon, 1950–1954 yılları arasında yayımlanan çizgi romanlara ve ec comics'in en parlak dönemine odaklanıyor. maalesef tüm çizgi roman kapakları yok, eksik bol. ayrıca boyutu itibarıyla içindeki bazı sayfaları detaylı incelemek isterseniz, bir dürbün ya da büyütece ihtiyacınız var.

kitaptaki kapaklar ve görseller, internette dolaşan sıradan kopyalar değil; şirket sahibi bill gaines'in özel sakladığı, en kaliteli tertemiz kalmış orijinal arşiv kopyalarından çıkma. ilk 300 sayfa bilgiler ve görsellerle desteklenmiş, son 200 sayfa sadece çizgi roman kapaklarına ait görselleri içeriyor.

kitabın içeriğinde ise, hipler haricinde hiç bilmediğim frontline combat, crime suspenstories, two-fisted tales gibi farklı türdeki çizgi roman serileri; şirketin dönüşümü, çizerler ve o dönemde ırkçılık, polis yolsuzluğu gibi aykırı konuları çizgi romanlara taşıyan ec’nin, comics code authority ile yaşadığı sansür mücadelesi hakkında bilgiler mevcut.
devamını gör...

çıplak vücuda yemek önlüğü giymiş erkek

paul newman

marlon brando, james dean gibi isimlerle aynı zamanda hollywood sinemasında kademe kademe yardırmış, yürüyen beton.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tip olarak zamanındaki hali, neden marlon ve james'in ardında kalmış anlamıyorum. bence ikisini de havada karada tokatlar. marlon ve james gibi dönemin devleriyle birlikte, metot oyunculuğu ekolünün merkezi olan ünlü actors studio'ya katılmış ve orada pişmiştir. hatta aynı dönemde marilyn monroe'da kendisiyle birlikte eğitim almıştır.

kariyeri pek parlak başlamasa da, james dean'in ölümüyle başrolü kaptığı somebody up there likes me parladığı filmdir. the hustler ve cool hand luke adlı iki filmde canlandırdığı karakterler kariyerinde bir dönüm noktası olmuş ve onu geleneksel kahraman kalıbından çıkarıp, karmaşık, isyankar anti-kahramanların sinemadaki en önemli yüzü haline getirmiş ve ''cool adam'' damgasını yemiştir.

tom cruise ile birlikte rol aldığı the color of money filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu oscar ödülü'nü kazanmıştır. zamanın stil ikonu abilerindendir. 30-40 dolarlık bez ayakkabılarıyla ünlüdür. cayır cayır tipine rağmen çok havalı biri olduğu düşünülse de aşırı utangaç ve kibar bir adam olduğu belirtilir. aynı dönemde ünlü olsalar dahi, nedense marilyn ile hiç film çekmemiştir ve vefatına kadar süren 50 yıllık bir evlilik yaşamıştır.

kariyerinin ortasında, 47 yaşında yarış pilotu lisansı alıp otomobil yarışlarında başarılar elde etmiş; 2008 yılında, 83 yaşındayken dünyadan göç etmiştir.

ustalara saygı kuşağı: kariyerini didik didik edemedim kral; gerek yok zaten, endamın yeter.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

devo

ilk albümlerini 70'li yılların sonunda yayımlamış, hemen hönkürülemeyen, tarzları biraz karma, kardeş kardeş takılan amerikan bir gruptur. grup, mothersbaugh kardeşler (mark ve bob), casale kardeşler (gerald ve bob) ve alan myers (davul) şeklinde müzik hayatına başlamış ve bu beşli, grubun en popüler olduğu dönemdeki tanınan kadrosu olmuştur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
soundlarında dönemin popüler synth'leriyle birlikte biraz synth pop, 2000'li yıllarda patlayan electroclash melodileri, biraz alternatif rock, azıcık post punk etkileri bulunur, hepsi new wave şemsiyesi altında toplanır; müzik işte.

üniversite yıllarından tanışıklığı olan grup, ilk albümleri q: are we not men? a: we are devo! ile birkaç yıl önce başlamış olan new wave akımına radikal bir soluk getirmiştir. bunu hem tek tip kostüm ve aksesuarlarla, hem de bir anda duyulan ''o neydi şimdi'' diyeceğiniz robotik synth'lerle sağlamışlardır. görünüşteki tuhaf ve alaycı kıyafetlerini ve sahne şovlarını bir paravan olarak kullanan grup, aslında modern toplumun sorunlarına ve insanlığın geri gidişine dair derin ve zekice dokundurur; şarkı sözleri genelde bu ironik ve alaycı eleştirileri içerir.

en büyük hitleri "whip it" olup, mtv sayesinde daha da tanınmışlardır. devo'nun videoları birer kısa sanat filmi gibidir. genelde mekanik koreografiler ve absürt mizansen içerir. bu videolar, grubun toplumsal hiciv ve bilim kurgu estetiğini en üst düzeyde görselleştiren, avangart sanat eserleri gibidir.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim