sevişmek için evin her noktasını değerlendiren çift

yüksek libidonun eseridir sanırım.
banyo, mutfak, salon, koridor belki sadece balkon yoktur o da flotal camlı ise adrenalin adına degerlendirilebilir ama burada asıl olay, kisilerin "damizlik" gibi hareket etmesi.
berjerde de sevismezin bee
şaka şaka iki gonul bir olsun gerekirse tabure ustunde de sevisirsin.

hemen hemen benim kafama sahip çifttir.
çokta abartadan tabiki.

karma için sol frame' in anasını ağlatmak gibi sanırım.

ekşi sözlük'teki hemen her yazardır.
çünkü en büyük makine ve en yüksek libido onlardadır.
kaslı demiş miydim?

cıvkını çıkarmadan olması gerekendir.

çift denilmiş ama bence kaç kişilik olduğundan bahsedilmemiş.*

hormonları halay çeken insanları anlatan başlık.

ev var nasılsa boşa gitmesin diye düşünüyor olması muhtemel çift.
tamam canım bir tek sizin eviniz yok. az sakin.

çeşmenin suyu akana kadar süren zaman dilimidir.

mantıklı bir çifttir.
kardeşim kiralar uçmuş gitmiş, eve o kadar para veriyorsun gün içinde anca yataktır, çalışma masasıdır, yemek masasıdır bilmem ne o kısımları kullanıyorsun.
ee ne olacak o atıl kalan yerlerin parası? değerlendireceksin işte, hem de cinsel hayata bir renktir nedir yani.

sırf sevişmek için yapıyorlarsa kısa zaman sonra seks hayatları bitecek olan çifttir. ha yok o an orada libidoları yükseliyor ve işe koyuluyorlarsa seks hayatları hiç bitmeyecek çifttir.

bu konuda biraz muhafazakar bi tipim; seksin ve rollerin yatakodasıyla sınırlı kalması gerektiğini düşünüyorum. neden buna bu kadar inandığımı bilmiyorum; yatakodasının mahremiyetine çok bağlıyım. oradaki rolün o odada kalması gerekiyor gibi geliyor. uyumak gibi seks de sadece orada yapılmalıymış gibi.

duşta sevişenler var örneğin; katiyen anlayamadım bu kafayı. benim dikkatim çok dağılır duşta. duş temizlenmek, enerjiyi yenilemek içindir. seksle aynı kategoride değil.

mutfak da çok tercih edilen bir alan ama kolay kolay tiksinmeyen biri olmama rağmen mutfağın kısmen kutsal olduğunu düşünüyorum. seks bu kutsallığın da dışında. seks doğası gereği vahşi bir şey; birinin içine giriyorsun, onu kıstırıyorsun, tekrar eden çok fazla hareket var. ileri geri, öne arkaya gibi kendini tekrar eden ritmik bir hal. kendi içinde gelişen düzeni ve sıralaması tabii ki de tarafların kendi kimlik ve arzularıyla şekilleniyor ama genel olarak ona tahsis edilmiş bir alana ihtiyaç duyuyor bence. "bence" böyle. her yerde sevişilebilir insanlar tabii ama roller var ve bu rollerin her yerde açığa çıkması garibime gidiyor.

yatakodası mahremimizdir ve o mahremde güncel kimliğimizin dışında bir kimliğe bürünebiliriz. belki gerçeğimiz budur bilmiyorum. bir insan birden fazla kişidir gün içinde bile. yatakodasında da başka biri olma hakkı var ve seksin yatakodasından çıkıp evin diğer bölgelerine girmesi bana biraz saçma geliyor.

ben pozitif biriyimdir genel olarak; sert, keskin, katı biri değilimdir asla. uzlaşan, besleyen, paylaşan biriyimdir. sesim bile yükselmez. öfke pek desteklediğim bi duygu değildir. insanlarla nadiren derin bağlar kurarım. çok değişmez kurallarım vardır. rutinlerim vardır vs. normal biriyim hakikaten. sıradan. ama yatakta böyle değilim ve yataktaki halimin yatakodasında kalması gerekiyor daha sağlıklı olabilmem için. şiddet eğilimim var. sevişirken karakterim tamamen değişiyor. kimseye derinden iz bırakmamak gibi bir kuralım vardır örneğin; iyi ve kötü kimse için unutulmaz olmak istemem. kendimi yıkarım zihninde muhatabımın. ama yatakta başka biri oluyorum. sadece yatakla sınırlı olsa da maalesef aşamıyorum bunu. yatakkodası o yüzden benim o role bürünmem için gerekli bir konsept. evin diğer bölümlerinde medeni bir tipim. yatakodasında değilim. orada partnerimi yemek istiyorum çünkü. tümden benim olmasını istiyorum. her zerresini istiyorum. kucağından inmemek, onun gücünü tümden kabullenmek. ki ben narsist biriyimdir. fakat yatakodası beni diğer bütün kimliklerimden arındırıyor. orada çok düşük, çok iştahlı, çok itaatkar, çok aç biri oluyorum. her şeyi kabule çok gönüllüyüm. kendi yüksek bütünlüğümü bir ötekiye devredip bütünüyle onun bir parçası olmak istiyorum. sevdiğim pozisyonlar bile güncel hayatta izi olmayan pozisyonlar. yatakodası tümden dünyadışı bir alan gibi geliyor bana. orada birinci-kişi olmak saplantımdan cayıp birinci kişi'nin doyurduğu, onun zevk almak için aracı olarak atadığı bir belirsiz kişi oluyorum. yatakodası'nda bir krallık kurmuyorum. orada güncel hayatımdaki tüm ayrıcalıkların silinişinin imkanı var. orada bir fahişeyim. orada bana her şey söylenebiliyor. orada ben her şeyin en çirkini olabiliyorum. kaygı bitiyor. mutlak bir rahatlık var sadece. orada başarılı olmak zorunda değilsin. kariyerinin bir önemi yok. bildiğin dillerin okuduğun okulların sosyal hiyerarşideki yerinin sınıfının hiçbir önemi yok. yatakodası yüceliğin gönüllü olarak kaybedildiği bir yer. bir fahişe bir fahişedir. dünyanın en özgür halidir bu. birinin kucağındayken iki seçeneğin var ya ileri geri ya yukarı aşağı. ama o kucaktayken sadece oradasındır. başka bütün oradalıklardan daha büyük bir netliktir bu. içine aldığın öteki, diğer bütün yakınlaşmalardan daha yakın bir hali tecrübe eder. resmi sınırların ötesinde çok geçişsiz bir bütünlüğe ulaşmışken, o ve sen artık bir bütünken, iki parçalı kimliğin dışındaki bu hali kabulü çok kolay bir büyük düzlemde algılatır yine aynı o iki kişiye. kendinde olmak bile yetmez. onda da olmak istersin. bütünüyle ona aktarılmak ve ona giden şeyin bıraktığı boşluğa onun dolması. bir ayıplanmış alışveriş bu. çok kızgın çok aç çok gerçek bir hal. içeride olmak ya da içeri almak.

o yüzden yatakodası, bu gibi milyonlarca küçük anın saklandığı yer olmalı. orada taraflar şunu bilmeli; burada olan burada kalır. hayır penisini ağzıma sokamazsın mutfakta. hayır bu olmayacak.

yine gece ve yine azdı bu kardeşiniz.
uyumam lazım. çok uzar bu konu. seksten bahsederken kendimi kaybediyorum.
miyav hiç masum biri değilsin sen.