all natural yazar profili

iyi geco

yekten sor. ona bununla ilgili şüphelerin olduğu hakkında bir soru yönelt ve o konuşurken gözlerinin içine bak. konuşması bittikten sonra da hiç bir şey söylemeden 5-10 saniye arasında gözlerine bakmaya devam et.
eğer doğru söylüyorsa ne var ne bakıyorsun gibi tepkiler verecek. yalan söylüyorsa vitesi arttırarak kendini savunmaya devam edecek (denendi onaylandı.)

hiç bir şey olmaz olmayacak. o nefret ettiğiniz size nefes aldırmayan durağanlık mı her neyse aynı şekilde sizden çalmaya devam edecek. o eşikte fazla dolanmayın. kabullenin ve olmayanı oldurmaya çalışmayın. devam edin. edebiliyorsanız.

sevilme arzusu son yanılsamadır. vazgeç, özgür olacaksın!

düşünsene alanında bir numara oluyorsun tüm ülke başarını kutluyor sonra bok sineğinin teki gelip böyle bir başlık açıyor.

bu kadar şey yapmak isteyip nasıl bu kadar durağan bir hayat yaşayabiliyorum?
abi her b*ku en ince ayrıntısına kadar düşünüp plan yapıp neden harekete bir türlü geçilmiyor? tek aktivitem arkadaşlarımla bira içmek.

asla yapmam dediğim her şeyi yaptım. o yüzden asla bir şeye asla yapmam demem.
hayat bazen böyle tezattır.

insanlar verdiğini aynı oranda alamadığında (emek, karşılık) istisnasız çirkefleşirler.

bir insan sürekli haksız yere yapmadığı bir şeyle suçlanıyorsa, o şeyi yapmaya daha meyilli hale gelir.

yeterince iyi şekilde manipüle edilirseniz uzun vadede dünyanın düz olduğuna dahi inandırılabilirsiniz. (gashligting).

bilim camiasında tartışması dahi yapılmayan, somut belgelerle, fosil kayıtlarıyla vs doğrulanmış, canlılığın kökenlerini ve aralarındaki ilişkiyi anlamaya çalışan benim nezdimde gerçekçi, hayal satmayan, esas olanı anlamaya ve anlatmaya çalışan teoridir. fakat bazı kesimler var ki hala anlamamaya ve kabullenmemeye devam ediyor. “benim atam maymun olamaz yeahh siz kendinize bunu yakıştırın, benim atam adem birader” bu arkadaşlar sanırım kabul ettikleri ilk insanı (adem’i) günümüz modern insanı gibi kılsız tüysüz bakımlı, hollywood oyuncusu falan gibi hayal ediyorlar. günümüzde evrim teorisini benimseyen bir çok din adamı, ilahiyatçı profesör var. bu neyin egosu? insan dediğin bir çuval et kemik bir de karmaşık bir beyin yapısından ibaret. doğal seçilimde bir şeyler oldu ve biz diğer akrabalarımızdan ayrıldık. daha fazla düşündük, daha fazla müzakere ettik, daha fazla iletişim kurup karmaşık dil ailelerini oluşturduk, hayatta kalma refleksiyle olağanüstü bir çaba gösterdik. yerimizde farklı bir popülasyonda olabilirdi. neandarteller veya denisovalar da dünyayı değiştirecek kadar zeki olabilirdi ama bir şey oldu ve homo sapiens tün düzeni değiştirdi. evrilmeye devam ediyoruz. bundan üç milyon yıl sonra bambaşka bir yaşam formu evrilip gezegenin tüm kurallarını baştan yazacak ve homo sapiensin sonunu getirecek belki de. kısacası dini önyargılarla değil de aklı selim bir şekilde bakmak, yorumlamak lazım bazı şeyleri. ben atamın bir primat ya da kuzenlerimin bonobolar sınıfına mensup bir aileden olmasını hiç yadırgamıyorum. çünkü büyük resme baktığımda akla yatkın ve gerçekçi bir teori görüyorum ve biliyorum ki değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.

esasında milliyetçi duygularla dolup taşan, tam bağımsız bir türkiye için bir takım eylemlere ön ayak olup, emperyalizmin tamamen karşısında bir duruşla, yaşından, yaşıtlarından çok büyük eylemlere imza atmış türk devrimci. kendini şu şekilde tanımlar; “ben amerikan emperyalizmine, sovyet revizyonizmine, rumen soytarılığına, bulgar dalkavukluğuna karşı bir türk devrimcisiyim.”
idam edileceği gün dahi boyun eğmemiş, duruşundan zerre taviz vermemiştir. ideolojisini beğenirsiniz beğenmezsiniz ama deniz ve arkadaşlarının yaptığı işleri, damarlarında akan o deli cesaretini ve doğru bildiğinden vazgeçmeme tutkusunu hafife alan ya yarım yamalak bilgilerle konuşuyordur, ya da ideolojik duruş olarak denizin tam karşısındadır.
ruhları şad olsun.

dostoyevski - kumarbaz

evcil hayvanımız rüyasında bizi görebilirmiş :)

evrim ağacı, bebar bilim, barış özcan vb tarzda daha fazla bilimsel kanal keşfetmek istiyorum. varsa önerileriniz alabilirimm :)

ben hastaneye yalnız gittiğimde büyüdüğümü iliklerime kadar hissetmiştim. sızlanabileceğim kimse yoktu yanımda. bak şurası boşaldı geç otur diyen kimse de yoktu. sıra numarasını da kendim takip etmek zorundaydım.hastaneye 18 yaşında girip 25 yaşında çıkmıştım sanki. hastaneye yalnız gelebiliyorsam başka ülkede bile yaşarım şeklinde saçma bir olgunlaşma farkındalığı yaşamıştım anlık olarak.

charles dickens: iki şehrin hikayesi
dan brown: başlangıç
george orwell: 1984
yuval noah harrarı: homo sapiens ve homo deus serisi
ve tabiki listenin en en olmazsa olmazı
carl sagan: cosmos

maddi veya manevi şekilde kullanıldığımı hissetmek. ışık hızıyla uzaklaşırım.

giydiğiyle, yediğiyle, gezdiğiyle, taktığıyla övünmesi. kendini tanrı gibi gösterme çabası. aşağılık kompleksinden muzdarip bu bireylerin her zaman anlatacak, övünecek bir şeyleri vardır. kalitesiz insan turnusolu. anında kurtulun o ilgi müptezellerinden.

evet pandemi dönemimde gördük kriz yönetim becerisini. 60 yaş üstü evde kalacak ama kalmayadabilir, 55 yaş altı sadece öğle ezanından önce kapının önüne çıkabilir, 15 yaş altı istediği naneyi yiyebilir, markete çıkın ama luppo almak yasak, 2. doz açılmadı ama 3. doz aşıları herkes yaptırmak zorunda... fıkra gibi günlerdi be.

namusunu temizlediği gerekçesiyle boşanma aşamasındaki eşini öldüren ve bunu facebook’ta “gururlu hissediyor” ifadesiyle paylaşan, yedi köye bakın ben namusumu temizledim, ben erkeklerin erkeğiyim, heykelimi yapmaya kalksanız beton yetiştiremezsiniz mesajı veren omurgasızın, döl israfı haysiyet yoksunu yaşam formunun ve bunun gibi nicelerinin ne yazık ki bu topraklarda, bu mide bulandırıcı kültürle yetişmiş olması. bu tip yaratıklar birini öldürecek kadar penisinin itibarını düşünmek yerine, iyi bir insan olmaya zaman harcasalardı bu ülke daha çok yaşanabilir bir yer olurdu. olayın meydana geliş sebebinin şahsın karakteristik özelliklerinden daha çok kültürel, cinsiyetçi, yobaz ve şiddete meyilli yetiştirilme tarzından kaynaklandığını düşünüyorum. bu utanç bize yeter diyeceğim onu da diyemiyorum.her şeyi aptal gibi hemen unutup sindirebilen bir toplumuz çünkü. işte ancak bunu aşabildiğimiz zaman geri kalmış cahil bir toplum olmaktan uzaklaşabiliriz. hiç kimsenin yaşamı bir diğer cinsin kabul ettiği namus kavramına bağlı olamaz olmamalı.