hayatın kendisi yıkımdır. sürdürülebilmesi için tüketmesi gerekir. iyilik-kötülük çizgisini biyolojik ve sosyolojik olarak çiziyoruz. inek yiyoruz, kimine göre kötü ama çoğumuzca normal. ot yiyoruz, çok az bir kısma göre kötü çoğuna göre normal. atomları tüketiyoruz, bunu kötü gören var mı bilmem. iyilik kötülük algımız yediğimiz öldürdüğümüz yok ettiğimiz şeyin kendimize yakınlığıyla doğru orantılı. insan yemek çoğunlukça kötü. ama genel çerçevede hepsi tüketme. bu sebeple kötülüğün olmadığı tek yer ölüm ve entropinin varacağı karardır. varolmak illa ki kötülüğe değer. iyilik hiçliktedir.
bağlaması yerini bulması uğraştıran alet. hele de doğuma yakın olmayan gebelerde. yok tokoyu oyna yok kalbi denk getir, gebeyi yan çevir, olmadı oksijen ver derken çekmeyen televizyonun antenini ayarlar gibi uğraştırıyor. intörnlükte yapmayı en sevmediğim işti. allahtan mezun olduk da bi işimiz kalmadı nst ile.
sırf şu iki şarkının sözleri ve ritimleri yeter. birincisinde sağlam bir amerikan milliyetçiliği eleştirisi ikincisinde orta sınıf 21. yy çocuklarının durumunu ortaya koyarken king crimson'un 21st century schizoid man'ine selam çakılıyor.
bir yandan sosyal ergenlikten ötürü olan durumdur. nasıl ki ergenlikte o zamana kadarki bildiği normlara, ailesinin kurallarına aykırı davranılıyorsa toplumsal basamaklar söz konusu olduğunda üst sınıfların, elitlerin kural koyarak, otoriteyle ve parayla sıradan insanın elde edemediği ve yapamadığı şeyleri yapabilmesi; sosyal ergenlik basamağında denilebilecek ara ve alt basamaklardaki insanları da yasak ve eğreti karşılananı yapmaya, yasak olanı tatmaya temayül kılar. bu durum o kadar insana dairdir ki semavi dinlerde insanın cennetten kovulmasının sebebidir.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.