arisontopolisli yazar profili

mall of antalya'da yer alan ve oldukça başarılı oyunlar sergileyen tiyatro topluluğu.
kadınlar savaşı özellikle "amiral gemi" işi olmuş.

yazıcı ve dikiş makineleri üreten japon firması. aldık deneyeceğiz, eskiden oldukça kaliteli yazıcılara sahipti, şu an ne durumda bilmemekteyim.

anadolu'da genelde saman/ot vb. şeyleri atmak için kullanılan bir çok dişliden oluşan tarım gereci. genelde 3-5 dişli ile olsa da iki dişli olanları da görülebilmektedir. tasarım olarak büyük bir çatalı andırsa da veya moda deyimle "poseidon'un mızrağı" olarak bilinse de gerçek adı yabadır.

bu tanımın unutulması ve/veya hatırlanmaması dâhi modern türkiye'deki tarımın geldiği noktayı göstermesi bakımından değerlidir.

dahası eskiden tahta uçlu olurdu, sonraları metal dişli modellerine geçildi ve muhtemelen ilk tarım toplumlarında kullanılmıştır ya da neredeyse onlar kadar eski-tarihi bir alettir.

genelde iç anadolu bölgesinde "ağzı yanmayan" anlamında kullanılan yöresel deyim.

2022 yılında adına kitap çıkarılan, efsane ve kurucu disk lideridir.
ölümüyle ilgili tanıklara rağmen bazı ülkücü isimler serbest (link: tavşan uykusu:bırakılmıştır.)

4 defa idâmla yargılanmış ancak 12 eylül darbesi sonucunda askeri yargıtaya bağlanan mahkemenin kararını 4 kez bozmuştur.

an itibarıyla mhp'deki görevine ek olarak ankara 1'den 4.sıra adayı olmuştur.

katili, ibrahim çiftçi'nin itirafı ve tanıklarda teşhis edilmesine, 4 defa idam cezası almasına rağmen her biri 12 eylül askeri yargıtay'ı tarafından tekrar tekrar bozulan kişidir. devamı..

radikal soldur. devrimi kanlı olup olmamasına bakmadan ani ve düzensiz bir yapıyla kurulabileceğine inanılan ve terörizmle yer yer iç içe geçen uç ve radikal sol akımdır.

doğan öz'ün kontragerilla raporuna göre türkiye'deki goşistler cia tarafından organize edilmektedir.

bilimsel açıdan olmasa da habitat-us kelimeleri şeklinde düşünülmesi kabaca doğru olan söz öbeğidir. yani yaşam-çevre aklı.

bu kavram hâlâ günceldir. kabaca şunu anlatır : içselletirmeyi. çocuklar üzerinden anlatmak belki eksik olacak ancak anlatımı kolaylaştıracka: çocuk çevreden ve çevresindekileri gözlemler/öykünür ve içselleştirir. dolayısıyla üstün dökmen'in sıkça vurguladığı "kız çocuğuna bebek verirseniz evliliğe yatkın olur" veya "erkek çocuğuna silah-araba verirseniz silaha ve/veya arabaya eğilimi" artar argümanları da "kitap oku demeyin, evde kitap okuyun. kitap okuma saatleriniz olsun" sözleri. aslında bu kavrama dayanan örneklemler ve doğru tespitlerdir.

daha da iyi bir örnek vereyim siz çocuğunuzu bale-piyano vb. kursunu yollarsınız ancak bunlarda başarılı olma ihtimali, eğilimi görece düşük olur, istisnalar hariç.. sebebi ise evde bunlarla ilgili eylem, sohbet vb. yapmıyorsanız bale izlemiyor-izletmiyor veya piyano sevmiyorsanız-dinlemiyorsanız-çalmıyorsanız o çocuğun o alana eğilimi de verdiği önem-dikkatte düşecektir. sonra ya "alevi çocuk nasıl 6 yaşında saz çalıyor?" dersiniz. o çocuk saz içinde saz ortamında büyüyor dolayısıyla kısa zamanda ortalama ya da ortalama üstüne çıkabiliyor.

diğer örnekte şu, evde bağrışma olursa çocukta bağırır: ama size ama başkasına ama sonrasında. evde fiziksel şiddet varsa o çocukta fiziksel şiddete eğilimli olur. bu sadece aile de mi? hayır. büyük ağırlık aile olsa da dayı/hal vd. eve giren çıkan akrabalardan, akranlarına kadar bir çok olgu içerisinde çocuk yetişir. yetişme sürecinde öykünme, imrenme, örnek alma vb. devam eder. çocuk ileri yaşlarında bunun izlerini farkında olmasa bile taşır. özellikle kriz durumlarında bu durum daha da net ortaya çıkar. kötü bir örnek olacak ancak tanımadığınız birine durduk yerine tokat attığınızda durduk yere, verdiği tepki genelde ailesi hakkında size detaylı bilgi verir. tabi gidip milleti tokatlamayın ancak beklenmeyen ve elde veri olmayan anlık kriz, öğrenilmiş/maruz kalınmış tepkiyi refleks olarak yansıtır. sessiz bir evde-çevrede büyümüş insanlar genelde "neden vurdun?", küfürlü ortamda büyüyen "napıyorsun *mk", fiziksel şiddet görmüş/maruz kalmış tokatla vb. karşılık verir. elbette istisnaları vardır ancak bu teorem %80-90 doğrudur. ^^

vakit bulduğumda hollywood effect ve siyaset üzerine de detaylandırırım ancak şu kadarını bilseniz yeter: aslı erdoğan/erdoğan bizden biri tespiti bu açıdan doğru.

evde netflix/tv izleyip, "tableti bırak" demeniz anlamsız ve saçma ya da elinde telefonla evde gezip ,"telefonu bırak!" demenizde.. dil kursuna yollayıp evde dili konuşmayıp ya da size anlatmasını izin vermemenizde mümkünse de sizinde o dil için çalışmamanız, oldukça anlamsız. en iyi ihtimal görece uzun ve/veya potansiyelinin altında öğrenecek demektir. en kötü ihtimal ise öğrenemeyecek demektir.

hindistan'da kullanılan bir kadın ismi.

çocuklara okutulmaması gereken kitaplar listesine rus sosyal gerçekciler dahil okutulmaması gerekmektedir.

depremden sonraki hâli için: #2464287

bugün hatay'dan tekrar tarihi yayın yapan, gazetecidir.

an itibarıyla bozduğum sözlüktür:

(bkz: ekşi sözlük)

bir dönem gerçekten gündemi belirleyen haberleri ve yazıları olmuş yazardı.
sonraları ama yaşlandı ama şımardı, bilinmez? bu özellikleri pek görünmez oldu...
atatürk kitabı ise gerçekten faciadır...

son olarak kendisi bana kalırsa sözcü'den çoktan ayrılmalıydı, sebebi ise ne o ne şu! sebebi gündem belirleme meselesi.

murat ağırel, ismail saymaz, timur soykan, çiğdem toker, barış terkoğlu, murat yetkin, barış pehlivan vb. gibi veya kadar etki yapamaması, gündemi belirlememesi kimin suçu?

ayrıca partili gazeteci olmaz. bana kalırsa tuncay özkan gibi bence chp'den teklif bekledi ama vekillik ama parti yönetimi... oysa tuncay özkan çevresinin geniş olmasına ek, sakin ve bedel ödemiş bir gazeteci. özdil'de belki bedel ödemiştir ancak yazık ki "sakin" bir karakter değil. bunu da gömme olarak düşünmeyin bende sakin biri değilim ama türkiye'de sakin olmak uzun zamandır ihtiyaç.

hüda-par'ın olduğu masaya oturmak için yakılan ışıktır.
hüda-par kimdir? onu da google sorun...



bu da uzun versiyon...

06 şubat depremi için yetkililerin istifa etmesi gerektiğini, "ben görevde olsam görevden alırdım" diyen ancak kendi yönetimi döneminde gerçekleşen deprem ve/veya maden kazaların(!)da aynı tepkiyi göremediğimi siyasetçidir.
kendisi zaman zaman "ben şefaf yönetim de direndiğim için başbakanlıktan oldum" demektedir. oysa 2003-2009 yılları arasında başbakanların danışmanlığını yapmıştır. 2009-18 arasında m.vekilliğinden, bakanlığa, oradan da başbakanlığa ve akp genel başkanlığına kadar bir çok görevde olmuş kişidir.
tren kazaları için:


maden kazaları:





istisnalar hariç ben herhangi bir istifa hatırlamıyorum, kendisi hatırlatırsa sevinirim.. hepiniz aynısınız! ^^

onurlu memurdur.

sosyal demokrasi partisi'nin kısaltmasıdır.