aster yazar profili

1 kez gidip eti çiğneyemediğim için ekmek yiyip kalkmak zorunda kalmıştım. varmış bir hikmeti *

yazılımla hiç alakam olmamasına rağmen network kasma çabasıyla twitterdan duyuru yaptığı bir sohbetine katılmıştım. meğer dışa kapalı bir sohbetmiş, murat hoca sehven paylaşmış. fokur fokur özgüvenimle bir şekilde kendimi ve yanımda sürüklediğim oda arkadaşımı da oraya dahil edebildim. murat bey kadar orada sohbete dahil olan eşi de başarılı bir test mühendisiydi o dönem. onları başarılı yapan özel sektörde kendi içlerine kapanmaları değil eğitimci yanlarının ağır basmasıdır. bahsettiğim sohbete mert çobanov 'da sonradan dahil olmuştu. öncesinde global ai hub tarafından verilen temel python eğitimleri sürecinde kendisini tanımış, youtube derslerine az çok göz atmıştım. onunsa eğitimci yönünün daha az olduğunu düşünüyorum. sadece bildiklerini anlatma konusunda şevkli. bu bile yeterince artı.

velhâsılıkelâm, ilk cümleye dönecek olursak. evet, network. gerçekten kendime iş bulmak için çırpındığım bir dönemde işin sadece oturduğum yerde iş başvurusu yapmakla olmayacağını biliyordum. sohbete katılan diğer insanlarla tanıştım, konuştum. pek çoğu üniversite hayatının başında veya yarısındaydı (ben de). bu etkinlikte tanıştığım insanlar başkalarını, onlar da başkalarıyla tanıştırdı. bu vesileyle murat hoca'nın sohbete gelişinin sene-i devriyesinde bir işim olmuştu. halen çalışmaya devam.

murat hoca ile çok fazla bir irtibatım olmasa da oluşturduğu ekosistem çok kaliteli.

borçlarımın kontrolündedir. mafeles.

kendini bu hale getiren halkın sağlayacağı adaletten medet ummak, kendini yiyen yılandan hallice bir durum.

serviste uyuyor olabilir.

(bkz: yerçekimi)

zanlının göçmen olduğunu tahmin ediyordum. evet, ismi mohamed'miş.

0,5

nefes alıyorum o yüzden bucuk.

şöyle bi aksam

nuri isteyememek kadar kötü olamaz. sonuçta tercih yapmak güzel.

bir şey söylenmiyorsa, o gün bir yorum almamışsam bunu bir iltifat olarak görmeye başladım.

bir arayışım kalmayalı yıllar oldu. o keskin netliğin uzun zamandır farkındayım. hazin bir boşluğun daimi mutsuzluğunu kabullenmek arayıştan da bulamayıştan da zormuş.

neşenin silinip gittiği bir sabah yıllar öncesinden anımsattı kendini ;

iş, sınav, evsizlik

ölürken gelen beklenen insanın ta mına dedirtir. beklenen insan gelene kadar canı almayan, gelince alan azrail'in de.

havanın de geç vakit aydınlanıp, erkenden kararmasıyla beraber insanın yataktan çıkma isteğini azaltıyor.

onu ne kadar tanımadığınızı gösterir. başıma gelene kadar da anlatılan örneklerde ki kadınların aşırı memnuniyetsiz, pahaya düşkün olduğunu falan sanırdım. bu da olabilir, altın gümüş seven insanlar da var. ama en para düşkünü olan kadına bile ince düşünülmüş hediye kıymetini beşe katlar.

örneğin ben klasik saatler severim. analog, pilli ya da kurmalı, hatta da iyisi kol sallandıkça kurulan modeller. deri kayış veya metal. tabi ki bütçem bu derece iyi saatlere asla müsait olmadığı gibi klasik saat sevdam da asla bitmedi. çarşıda yol kenarı tezgah açmış 200-500 liralık saatlere bayıla bayıla bakar, gözüme keseni de alırım. en son böyle ayaküstü seçip alıp hemen orada kendi bileğime göre yaptırdığım saati de 3 senedir kullanıyorum. pili de bitti iç kısmı da soyuldu ama dışı hala o parlak güzel klasik saat sonuçta.

peki bu konuda detayları bu kadar bayıla bayıla konuşan birine alınabilecek hediye sizce zart zurt pro watch silikon kayışlı akıllı saat olabilir mi?

yz olunca yazılımın çöp olacağını sanmak henüz yz ne olduğunu bilmediğiniz gibi yazılımın da ne olduğunu bilmediğiniz gösterir.

teknolojik gelişmelerin atlama noktaları vardır. 100 sene sonunda çıkan küçük bir sonuç ile aylar içinde 500 senelik adımlar atılabilir. ve yine yüzlerce hatta binlerce yıl sürecek bir durağanlık mümkündür. çünkü var olanı anlamlandırma ve var olandan çıkan yeni problemleri çözmek için zamana ihtiyaç vardır. daha ötesi olamaz dediğiniz bir gelişim sayesinde şu an daha öteyi başlangıç noktası sayar olduk.

çok önceleri life is short reklamıyla dikkatimi çekmiş şimdilerde kendisine sarmış olduğum dizidir.

garip olan şudur ki pilot bölüm diğer dizilerdeki gibi sizi konuya açık, anlaşılır ve belli bir sırada içine çekmiyor. sizi direkt olarak gelişme bölümüne bırakıyor ve muhabbetin en koyu noktasında yetişmişsiniz gibi bir hava var. pür dikkat izleyerek bir en iyi ihtimalle 3. bölümde karakterler kafanıza yerleşmiş oluyor. o sebeple ilk bölümü çıtır çerez izlemelik düşünerek açtığım için ne oluyor ya diyerek izlemeyi bırakıp rahat ve odaklı bir zamana ayırmıştım. şimdi ise mükemmel bir şekilde akıyor, akış şekli de çok garip. neden sardığını hala anlamıyorum. dediğim gibi konunun en koyu yerinden muhabbeti dinlemeye başlamışsınız gibi bir hava hakim. hem konuyu kaçırdığınız için mesafelisiniz, hem de söylenenler ilginizi çekiyor. mikemmel

2017'den beri tercihimdir. hala marka model değiştirmedim. daha o zamanlar fiyatı 70-100 bandıydı geçen seneye kadar da 120-150 bandında değişiyordu fiyatları. allahsızlar 500 lira yapmışlar. kulaklığı kablo kanalına geçirip kullanma vakti gelmiş.

defalarca denesem de kablosuz kulaklıkları hala verimli bulmuyorum. özellikle mikrofon açısından. bir de bir ürün ne kadar çok bileşene sahipse o kadar efor istiyor çok saçma. fiyat performans olarak değil de efor ve verim olarak değerlendirdiğim vakit tatmin edici bulamıyorum.

ha bunlarda da geçen vakit içerisinde kablosu ve silikonları çok daha incelip daha da hassaslaştı.