insanı üzen durumlar

her hangi bi durumda elinden birşey gelmemesi,
yada herhangi bir konuda yanlış anlaşılmak.

fenomen olmak için gelinen sözlükte düz yazar olmak, başlıklarına kimsenin yazmaması, şaka şaka ben şu an hiç üzgün değilim. arka planda da cinli film var. ama bunun konuyla ilgisi yok.
şu an üzüldüğüm bir şey aklıma gelmiyor. he geldi tamam.

kendi kaderine bırakılan tüm ilişkiler.
o yazmazsa ben de yazmam tarzı saçma sapan kalıplar. dur bakayım neden yazmıyor öldü mü kaldı kızdı mı kırıldı mı bişey mi oldu yapabileceğim bişey var mı vs. şu noktayı düşünmeden kaderine bırakılan tüm ilişkiler, kendi bencilliğinde kavrulan insanlar..
tam tersi de iyi değil ama. en azıdnan gereken mücadeleyi yaptıktan sonra hür vicdanınızla akışa bırakırsınız. olan olur. işte o vakit, en hayırlısıdır.
o noktada üzülmeye gerek yok.

istenmeyen yerden gelen ilgi.
ya da ilgi gelen yere karşı bişey hissetmemek.

sevdiğin insanın ciğeri beş para etmez bir insan olduğunu anlamak ama bu sefer gerçekten anlamak. değmediğini ve hiç değmeyeceğini farketmek..

sevdiğin kızın sana abi demesi.

bugün bayram münasebetiyle mezarlığa gittik. ilk defa tanıdığım birini kaybetmiş olmanın üzüntüsüyle onsuz bir bayram olduğundan dolayı içimde burukluk vardı. sabah saatleriydi. hava soğuk ve hafiften yağmur çiseliyordu. biz kalabalıktık fakat ziyaret esnasında karşı mezarların birinin başında tek başına bir delikanlı gördüm. lise yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bu delikanlı mezarın kenarına oturup telefona bakıyordu. oldukça üzgün görünüyordu. sanki sığınacak hiç kimsesi yok,sadece orada yatan varmış gibi duruyordu. bu havaya rağmen hiçbir şeyi umursamayıp telefonuna bakmaya devam ediyordu. muhtemelen oradan dua okuyordu diye yorumlamıştım. bayağı süre öylece oturdu ve kafasını kendi omzuna doğru düşürmüş şekilde aynı şeyleri yapmaya devam etti. bir bayram sabahı mezarın başında tek başına saatlerce oturmak aslında insanı en yalnız hissettiren an olabilir. bizim de içimiz buruktu ama tek başımıza değildik,acımızı birlikte yaşayabiliyorduk. onun görüntüsü öylece içime işledi ki gün boyu aklımdan çıkmadı. kimdir,mezar sahibi nesiydi en ufak bir şey bilmiyordum fakat bazı acılar var ki bayram sabahı tek başına insanı mezarlığa götürüyor . dilerim kimse yaşamasın.

arkadaş sandıklarının arkadaş olmaması.
buna üzülüyom lan valla.

iyi bir insan olmak zor bu devirde, ben de vazgeçtim.

kendini gizlemeye çalışmak...
onlardan farklı gözükmemeye çalışmak.
sadece çalışmak.
ama öyle zor ki...
anlaşılmasından endişe ediyorsun, istemiyorsun.
insanların çektiğin dert ve sıkıntıları yüzünden okumasını istemiyorsun.
insanların tebessümlerine, gülen gözlerine işlemiş olan o ruhun sende eksik olduğunu, sende yaşamadığını bildiğin halde onlara eşlik etmek görevini kendine yüklüyorsun. gülmeye çalışırken gülemediğini en başta kendin hissediyorsun.
karşı taraf kendi duygusunu tanıyor.
eğer görebiliyorsa sendeki tuhaflığı da.

aslında derdin gülememek değil...
neden ben de onlar gibi olamıyorum,
ya da neden eskiden olduğu gibi değilim?
diye sormuyorsun bile kendine..
derdin, neden tamamen hissettiğin gibi ve kendin gibi davranamadığın oluyor..
karşında tebessüm eden birine kendi ruhunu ortaya koyarak karşılık verememek..
zorlandığın ya da kendini zorladığın bir durumla kendi gerçekliğini örtmenin, baskılamanın ıstırabı...

çok değiştiğin, bambaşka bir insan olduğun gerçeğiyle yüzleşmişsin ve bunu kabul de etmişsin.
o duyguları yitirmek değil seni üzen, artık o duygularla yaşamadığını (o duyguların sende bir karşılığının bulunmadığını) gösterememek..
anlatamamak..

konuşuyosun arkadaş oluyorsun konu cinselliğe geliyo. ya abi öyle niyetim olsa en başında söylerim.insan kalmamış ya

"sahiden, ne çok gülmüşümdür, keskin pençeleri olmadığı için kendilerini iyi zanneden zayıflara!" der nietzsche!

herkesin kendisini iyi biri sanması diye basite indirger bir bilen (yazar)

sizi üzen nedir bilmem ama mesela kendi tarafında olmadigi icin ona kusen, onu ifşa eden insanların kendini iyi olarak tanımlamasö niç emmi gibi beni de gülümsetiyor.

sizler iyi degilsiniz dostum, sizde kötü olacak mabad yok, bos yere "artik iyi biri degilim" deyip güldürmeyin beni cunku gulsem de uzuluyom lan sizin karaktersizliginize.

lojistik sekmesinde -3000 top açığı görmek.
voleybol oynarken tırnak etimin kanaması
eve geldiğimde tavanın siyah olduğunu fark etmek

umut vermemek başlığına hiç baktınız mı? orada yazılanları okudunuz mu? durun gitmeyin. umut vermek var. umut vermemek yok sözlükte.

ne anlatır bu bize? amaan koy götüne ya. bu saatte. boşver. üzücü filan da değil. vallahi değil.

iki senedir umut vere vere, tatlı tatlı konuşan kişinin hiçbir sorun yokken görüşmeyelim artık demesi.

anlaşılamamak

eskiden samimi olunan bir grupla zamanla kopmak ama diğerlerinin aynı kalması. gruptan sessiz bir atılma gibi. istesen de yanlarına gidemezsin, zaten gitmek de istemezsin. ama başka kapın da yoktur.

sessiz sessiz can yakar işte.