asteraceae yazar profili

asteraceae kapak fotoğrafı
asteraceae profil fotoğrafı
rozet
karma: 3915 tanım: 317 başlık: 69 takipçi: 73
Bir haz, bir başkasının ıstırabı.

son tanımları | başucu eserleri


yazarların şu an dinledikleri şarkı

ımelda may, 11 past the hour
devamını gör...

veda etmesi en zor şey

alışkanlıklar sanırım. alıştığın insanlar, düşünceler, durumlar, nesneler ve nicesi...
devamını gör...

güne bir şarkı bırak

don't speak, no doubt
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

rüzgar gülü*
kalbimde inceden yanan o ateş senin.
bırak, uçuşsun rüzgarla birlikte kıvılcımları. ruhuma konsun.
küllerim savrulsun henüz sıcakken...
vaktiyle yemyeşil ağaçların sararan yaprakları gibi
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

"yorgun toprak, içinde kalıyor çırpınan filiz.
eskimiş bulutlardan birkaç damla süzülüyor hallice kireçli ve yetmiyor suya aç kuruluğa."

bazı sabahlar gecenin paltosunu giyiyor kelimeler
yıldızları pek yamalı. dolaşamıyorum hiçbir satırda.
rüzgar ilerliyor, üşüyorum.
kanı (kan) fışkırıyor kenarda, denize bulaşıyor. yayıldıkça yayılıyor...
bakıyorum ölümün kucağına, kayboluyor ağırlık.
bir çift kanat hapsediyor yarayı bembeyaz balona.
kumlar tane tane... örtüyor.
yerin dibine uçan, beyaz balon.
fakat yalnızca rüya.
sabun kokusu taze.
devamını gör...

anın fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

karıncaya jelibon verdim. aşırı mutlu oldu ve iştahla yedi. artık evcil bir karıncam var diyebileceğim. harika!
devamını gör...

yazarların çektiği çiçek fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

...
renk renk kokularla çiçekler,
sahiplerinden memnun evlerin bahçelerinde.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

...
ağaçsa gölgesinde saklandığım,
dallarına kuşlar konsun.
en güzel şarkıları mırıldayıp, haber versinler bana.
duvarsa köşesine sindiğim,
çocuklar toplansın yanıbaşıma.
dünyanın en güzel resmini çizsinler. tebessüm eden güneşle birlikle ait olduğum eve ulaşayım.
bacasında hâlâ dumanı tüten evime...
*
devamını gör...

güne bir şarkı bırak

"küçük çocuklar gibi köşede saklanırken
yakalandık zamana"


can ozan- gündelik düşler fırtınası
devamını gör...

yazarların iltifat köşesi

gök, yüzünüze yansımış. yıldızlarınız bu gece daha güzel parlıyor. güneş, gözlerinizde doğacak yine bir sabah ve ay saçlarınızda ışıldayacağı karanlığı heyecan içinde bekliyor. mutlulukla ve çokça sevgiyle kalın değerli yazarlar. *
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının ses tonları

voca.ro/1bVAebLvjYoE
sonunu beğensem de, bu şekilde bırakmak istedim. hem, sözlerimi geri alamam. *
devamını gör...

güne bir fotoğraf bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

“bu sabah hava berrak;
bu sabah her şey billûrdan gibi.
gök masmavi bu sabah,
güzel şeyler düşünelim diye.
yemyeşil oluvermiş ağaçlar,
bulutlara hayretinden.

ışıldıyor kanat seslerinde kuşların
ilk uçtukları günün altın sevinci.
karlı dağlardır sefere çıkmış,
vadideki suyun şırıltısında.
ben gülüm, ben karanfil, ben de yasemin diyor,
renk renk kokularla çiçekler,
sahiplerinden memnun evlerin bahçelerinde.

boy boy insan gölgeleri kımıldar
güneşi içmiş kaldırımlarda.
belli adım atışlarından,
içlerinden geçen şey.

bütün erkekler delikanlı,
bütün kadınlar genç kız,
fakirinde refah,
hastasında sağlık.

sorulsa çocuk bahçesi derim,
karşı bayırdaki mezarlık.
bu sabah hava berrak,
bu sabah her şey billûrdan gibi.”
*
devamını gör...

okuduğun kitaptan bir alıntı bırak

insanların genelde yanlış kıstaslar kullandıkları; iktidar, başarı ve zenginlik için çabalayıp bunlara sahip olanlara hayranlık duyarken yaşamın gerçek değerlerini küçük
gördükleri izlenimine kapılmaktan kendimizi alamayız. ama böylesi genel yargılarda bulunurken, insan dünyasının ve onun ruhsal yaşamının renkliliğini unutma tehlikesine
düşeriz.

sigmund freud- uygarlığın huzursuzluğu
devamını gör...

geceye bir şiir bırak

21-1-924
lambayı yakma, bırak,
sarı bir insan başı
düşmesin pencereden kara.
kar yağıyor
karanlıklara.
kar yağıyor
ve ben hatırlıyorum.
kar...
üflenen bir mum gibi söndü
koskocaman ışıklar..
ve şehir
kör bir insan gibi kaldı
altında yağan karın.
lambayı yakma, bırak!
kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların
dilsiz olduklarını anlıyorum.
kar yağıyor
ve ben hatırlıyorum.

nâzım hikmet
devamını gör...

kitap alıntıları

tom, perdenin arkasında sırasını bekliyordu. alkış sesini duyunca enikonu heyecanlandı. iyi hazırlanmıştı, beğeneceklerine kuşku duymuyordu. kağıdı elinde sıkıca tuttu. açılan perdenin önünden sahneye yürüdü.
en çok inandığı konuyu anlatıyordu: özgürlük.
ona göre kişi, özgür olmalıydı, ancak bu başkalarına zarar vermek değil, onların özgürlüğünü de tanımaktı.
insan, arkadaşlarını, doğayı, doğanın bir parçası olan insanı sevmeliydi.
sevecenlik, özgür düşüncenin temeliydi, özgürlük ise varlık demekti.

tom sawyer- mark twain
devamını gör...

geceye bir şarkı bırak

"çocukluğumda anlatılan masallar kadar
güzel ve renkli bir arka bahçesi var"


ersin gürler akan- arka bahçe
devamını gör...

ersin gürler akan

harika bir ses tonuna sahip olsa da hak ettiği ilgiyi göremeyen, tanınmayan o nice sanatçılardan herhangi biri. * nasıl hissettiğini, bir şiir edasıyla özetliyor aslında 'sadece' parçasında.

"aslında o kadar karamsar değilim
mutlu bir insan bile sayılabilirim
aslında o kadar ümitsiz değilim
hayallerim bile var diyebilirim

sadece yoruldum, adımlarımı tek tek sayar oldum
sadece kırıldım, parçalarımı toplamaya koyuldum

aslında o kadar yalnız değilim
kalabalığın içinde terk edildim
aslında o kadar kimsesiz değilim
bir kedim iki köpeğim her şeyim..

sadece yoruldum, adımlarımı tek tek sayar oldum.
sadece kırıldım, parçalarımı toplamaya koyuldum..."


devamını gör...

normal sözlük yazarlarının karalama defteri

|düşüncelerin aynalı odaları

...adımlarının sesi yankılandı boşlukta.
içeri doğru yürüdü. hafifçe etrafa baktı ve durdu. birçok kitap sayfası duruyordu yerde. bazıları yeni gibi gözükse de çoğu, harabe olmuş evle uyum içindeydi. kırık bir pencere, rüzgar şarkısını söylüyor. duman kokusu, küflü.
boğazı yakan, ekşi öksürüğün sebebi küflü duman.
incelemeye başladı evi.
toz birikintisinin her yanı sardığı eşyalara göz gezdirdi. bir ayağı kırık sandalye, böcekler tarafından zevkle kemirilmiş masa kenarları ve sararmış kağıtların içerisinde hâlâ yeni gibi parlayan siyah mürekkepli yazılar... rutubetli evin kokusu buradan yayılıyordu sanki.
çatlak duvarların arasındaki canlılık dahi çürümüştü. köşedeki sönmüş mumun donuk damlaları, bir zamanlar yanan ateşin isli kokusunu taşıyor gibiydi hâlâ. birkaç adım attı ve yıkılmak üzere olan merdivenleri yavaşça çıktı. bomboş bir odaydı burası. yalnız bir yatak vardı. üstündeki eskimiş yırtık battaniye can çekişiyordu parçalara bölünmemek için.
uğultulu rüzgâr, teni bir bıçak gibi kesiyordu. içi ürperiyordu insanın. bu ev, bu pencere, bu masa...
vaktiyle yemyeşil otların, sarıya bürünen görünümündeydi.
aşağı indi ve masaya doğru ilerledi. notlar, parlak notları aldı eline. okumaya başladı:

"kelimeler var yalnızca.
onları da başıboş bıraktım. dilimin ucundan düşüyor artık her sözcük. yitiriyorum. kahır dolu pas ve içinden akan zift, benim kalbimi oluşturuyor. eğer uğrasaydı güneş karanlıkların olduğu tarafa, etini kemirmezdim hayatın. fakat gelin görün hâlimi, hayattan yıllarca günü çiğnedim. ağzımın kenarı kupkuru kan."

"bir ara -günler varken daha- yağmurlu, soğuk salı akşamı bir şey oldu. kalbimde keskin bir acı duydum. oysa yalnızca pencerem kırılmıştı. fakat asıl tuhaf olan, bir parça kırık camın yuvarlanışıydı. ilkin yuvarlandı. sonra ayağımın ucuna geldi ve durdu. sanıyorum birkaç kez havalandı. tekrarlanışın sonunda parçalara ayrıldı. havada süzülen toz bulutuna karıştı ve soluduğum an, işte o an acı duydum. parçalar soluk almamla birlikte yeniden eski hâline döndü. bütünleşti ve beni keskince yaraladı. üstelik zehirliydi. kanıma karıştı. yalnız kalbime değil, ruhuma da bulaştı. zihnimi kemirdi, düşüncelerimi astı ve beni en savunmasız anımda, bir aynanın karşısında, uzattığı silahla vurdu.
gün değil...
kapkaranlık her yer. daha fazla yazamam. hastayım, bedbaht oldum."


okuduktan sonra bir kalbe dokunduğunu anladı. kalpti ellerinin arasında duran, düşüncelerdi.
esti rüzgar, kırık pencereden içeri. arkasına döndü ve o yöne ilerledi. tozlu camın bir kısmını parmağının ucuyla sildi. sildikçe yüzünün yansıdığını fark etti. sonra parmağında bir acı hisseti. sıcak kan süzüldü sızlayarak. kafasını kaldırdı ve yansımasıyla göz göze geldi. gözlerinin içinde beliren kendisi değildi.

(evvel zaman dışında, kalbur samanı yanmış, alev almış dünya.)
kelimeler bitti. sandalyesini geriye doğru itti ve kalktı. merdivenleri ağır ağır çıktı ve yatağa doğru ilerledi. battaniyeyi açtı ve yorgunca uzandı. sonra düşünmeye başladı. gözlerinde bulanıklaşan duvar yakınlaştı. içinden çıktı zamanın. odaları, ezbere bildiği odaları dolaştı. sağı, solu, arkası, önü, her yanı yansıdı. herhangi bir odanın içine girdi. yaklaştı biraz, aynalı duvara. gördüğü kişi onu ürküttü. hızla uzaklaştı oradan. alnında biriken terleri sildi. başka bir odaya girdi. bu sefer karanlık karşıladı onu. şaşırdı. ezberlediği renkler, ayağının altından kayan zeminle birlikte kayboldu. düştü. kendinden kaçtı, kendi olduğunu unutarak.
kasvetli karanlık, büyüyen göz bebeklerinden taştı.
belli belirsiz bir hareketlilik, kırdı camını pencerenin. tozlar süzüldü, kıvılcım saçtı rüzgar. etrafını sardı. aydınlandı her yer. dört köşesi aynaydı. tavan ayna, zemin ayna, her yer ayna.
yansıdı bedenler ordusu. cebi ağırlaştı. uzattı elini cebine, baktı silah. çıkardı silahı ve ateşi savurdu tüm yansımalara.
küf kokusu yayıldı etrafa, kırıldı sandalyenin bir ayağı. ufacık delikten içeri girdi böcekler...
devamını gör...

yazarların itiraf köşesi

kendime bir mektup yazdım...
aslına bakarsan birkaç mektup daha yazmalıydım diye hâlâ düşünüyorum. birçok hayalim var, hangi birine savrulmalıyım emin olamıyorum. yapmak istediğim onca şey varken ben duruyorum sadece. etrafımda biriken sürüce canlılık bulanık. onlar gördüğümü sanıyor fakat ben düşlerin o kurmaca dünyasında yolunu arayan birine dönüştüm. hiçbirini göremiyorum.
bir hikaye yazdım. birçok şarkı dinledim, hepsi muazzamdı.
devamını gör...

güne bir fotoğraf bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim