1.
yuvarlanarak altına sıçmak
bu hikayeyi olur da bir yerde yazar olursam yazacağım diye saklı tutuyor, kimseciklere anlatmıyordum. kısmet burayaymış, hazırsanız başlayalım.
efendim olay bir arkadaşımın arkadaşının başından geçiyor. ister inanın ister inanmayın ama hikayenin kahramanı ben değilim. söylenilene göre 2-3 yaşlarımdayken tuvalet eğitimimi tamamlamış vede altıma sıçmayı bırakmışım. elbette biraz sonra anlatacağım hikayenin kahramanı da ne mütemadiyen altına sıçan biri ne de yaşı itibarıyla altına sıçması olağan karşılanan biri.
biliyorsunuz olmadık yerde gelen tuvalet ihtiyacı hepimizin korkulu rüyası. özellikle şehirlerarası otobüs yolculuklarında bu mevzunun gerginliğini yaşamayan olmamıştır. otobüste çok cool görünen tiplerin hepsinin aklında aynı kaygı vardır: "ya kakam gelirse"
anlatacağım olay da şehirlerarası otobüs yolculuğunda geçiyor. otobüs yola çıkalı yarım saat olmadan arkadaşımızın yoğun bir şekilde büyük abdest ihtiyacı hasıl oluyor. iyiden iyiye sıkışınca silsileyi bozmadan öncelikle durumu muavine izah ediyor. tahmin edeceğiniz üzere muavinin cevabı: "abi daha yeni yola çıktık duramayız" şeklinde oluyor.
bizimkisi tutmaya çalışsa da nafile, içi içine sığmıyor. bu defa bir üst merci olan kaptan şoförümüze rica da bulunuyor ancak aynı cevabı alıyor. koltuğuna geçip vücuduna hakim olmaya çalışıyor ve fakat bir süre sonra o anın geldiğini anlıyor: ya otobüs duracak ya da altına sıçacak. üçüncü bir seçenek yok.
gel gelelim yakınlarda mola yeri yok ve durum çok acil. hemen burda durun yoksa altıma sıçacağım diyor. biliyorsunuz, olay "durmazsanız buraya sıçıcam" noktasına geldiğinde, ne muavinin ne de şoförün durmaktan başka çaresi kalmıyor. çünkü bir yolcu bütün gururunu ayaklar altına alıp otobanın ortasında otobüsü durdurmayı göze alıyorsa durum çok ciddidir.
otobüs hemen kenara çekiyor ve arkadaşımız hızla otobüsten inip bariyerleri aşarak çalıların arkasına koşuyor. ancak o anın telaşıyla gözü bir şey görmediğinden çalılıkların arkasındaki yamacı fark etmiyor ve yokuş aşağı yuvarlamaya başlıyor. bu sırada yaşadığı korkuyla birlikte vücudunun tüm kontrolünü kaybediyor ve bir yandan meçhule doğru yuvarlanırken diğer yandan da altına sıçıyor.
yuvarlanarak altına sıçarken aklından binbir türlü düşünce geçiyor. ölüm korkusu ve ihtimalinin yanı sıra bu ihtimal gerçekleşmese dahi içinde bulunduğu altına sıçmış olma hali. sıçayım böyle işin içine :)
efendim olay bir arkadaşımın arkadaşının başından geçiyor. ister inanın ister inanmayın ama hikayenin kahramanı ben değilim. söylenilene göre 2-3 yaşlarımdayken tuvalet eğitimimi tamamlamış vede altıma sıçmayı bırakmışım. elbette biraz sonra anlatacağım hikayenin kahramanı da ne mütemadiyen altına sıçan biri ne de yaşı itibarıyla altına sıçması olağan karşılanan biri.
biliyorsunuz olmadık yerde gelen tuvalet ihtiyacı hepimizin korkulu rüyası. özellikle şehirlerarası otobüs yolculuklarında bu mevzunun gerginliğini yaşamayan olmamıştır. otobüste çok cool görünen tiplerin hepsinin aklında aynı kaygı vardır: "ya kakam gelirse"
anlatacağım olay da şehirlerarası otobüs yolculuğunda geçiyor. otobüs yola çıkalı yarım saat olmadan arkadaşımızın yoğun bir şekilde büyük abdest ihtiyacı hasıl oluyor. iyiden iyiye sıkışınca silsileyi bozmadan öncelikle durumu muavine izah ediyor. tahmin edeceğiniz üzere muavinin cevabı: "abi daha yeni yola çıktık duramayız" şeklinde oluyor.
bizimkisi tutmaya çalışsa da nafile, içi içine sığmıyor. bu defa bir üst merci olan kaptan şoförümüze rica da bulunuyor ancak aynı cevabı alıyor. koltuğuna geçip vücuduna hakim olmaya çalışıyor ve fakat bir süre sonra o anın geldiğini anlıyor: ya otobüs duracak ya da altına sıçacak. üçüncü bir seçenek yok.
gel gelelim yakınlarda mola yeri yok ve durum çok acil. hemen burda durun yoksa altıma sıçacağım diyor. biliyorsunuz, olay "durmazsanız buraya sıçıcam" noktasına geldiğinde, ne muavinin ne de şoförün durmaktan başka çaresi kalmıyor. çünkü bir yolcu bütün gururunu ayaklar altına alıp otobanın ortasında otobüsü durdurmayı göze alıyorsa durum çok ciddidir.
otobüs hemen kenara çekiyor ve arkadaşımız hızla otobüsten inip bariyerleri aşarak çalıların arkasına koşuyor. ancak o anın telaşıyla gözü bir şey görmediğinden çalılıkların arkasındaki yamacı fark etmiyor ve yokuş aşağı yuvarlamaya başlıyor. bu sırada yaşadığı korkuyla birlikte vücudunun tüm kontrolünü kaybediyor ve bir yandan meçhule doğru yuvarlanırken diğer yandan da altına sıçıyor.
yuvarlanarak altına sıçarken aklından binbir türlü düşünce geçiyor. ölüm korkusu ve ihtimalinin yanı sıra bu ihtimal gerçekleşmese dahi içinde bulunduğu altına sıçmış olma hali. sıçayım böyle işin içine :)
devamını gör...