üniversitede ders notu vermeyen tip

efendim bu konu çok tartışılır. neymiş, not esirgemişmiş, curve'ü yükseltecekmişmiş falan. şöyle anlatayım.

arkadaşlar, öncelikle üniversitede herkes kendinden sorumludur. benim zamanımda öyleydi en azından. istediğin dersi alırsın, istediğin derse girersin, istediğinden de kalırsın. kimse grupça hareket etmek zorunda değildir. bu yüzden, bireysel hareket ettiğim bahane edilerek arkadaş grubumdan dışlanmıştım.

eğer aldığınız derste, tanıdığınız bildiğiniz arkadaşlarınız var ise, derse gelememiştir, bir sıkıntısı vardır veya sizde kredisi vardır, işte o adama verirsiniz özenle gidip tuttuğunuz ders notlarınızı.
bazı tipler vardır, bunlar popülerdir. kız erkek fark etmez. bunlar türlü işlerle vize yada final zamanı, daha önce sınıfta olduğunuzu bile fark etmediği halde, milletten çalışkan olduğunuzu duyarak yanınıza gelip angaje olurlar. amaçları arkadaş olmak falan değil, tamamen çıkar ilişkisidir.

efendim, küçük bir uyarı yapmadan geçemeyeceğim. diyelim ki, orta düzeyde tanıdığınız bir arkadaşınıza not vereceksiniz, sevdiğiniz birisi fakat güven konusunda içiniz huzursuz. o zaman asla "al defteri götür fotokopi çektir" demeyiniz. çünkü final dönemi geldiğinde bunlar sizin defteri komple çektirecektir. sözde derse gelmediği kısımlar için defteri aldığı halde üzerinizden geçinecektir. mümkünse beraber gidin çektirin ya da vermeyin.

not: bu söylediklerim yaşanmıştır. genel mesajım, emeğinizi harcatmayın.

sen derslere girme, yat yat, sonra ülke neden böyle diye ağla dur.

ders notu verilmez paylaşılır bu 1.
not karşılıklı değiş tokuş edilmeli bu 2.
adam olmayanla notlarımı paylaşmam bu da 3.

emek neydi emek insanı insan yapandı.

kopya çekenlerden de notu oradan buradan ayartarak bulanlardan da birşey olmadı.

kaynak: kendi eğitim öğretim hayatım.

editüt: çalışmak zorunda olan herkesle notlarımı istemeden paylaştım. anlamayana adam gibi gelip sorana her bildiğimi anlattım.

lobi yapıp arkamdan atıp tutanları da ezip geçtim. egoist değilim ama ego yapıp soru sormayı bile kendilerine hak görmeyen (ezikleyenleri) gülerek izledim. sormak, danışmak size birşey kaybettirmez.

yalnızca bunu karşılıklı olarak ya da sıkı dost olduğum insanlarla yapabilirim. aksi halde bir süre sonra kendinizi sorumlu hissetmenize sebep oluyorlar ki bu çok anlamsız :)

asla ama asla anlayamadım ve anlayamayacağım da. savunulan argümanlar da şeye benziyor, açlıktan ölen bir yoksulu görüp "banane canım çalışsaymış da ölmeseymiş açlıktan" demek gibi.

paylaşmak muhteşem bir erdem. hadi olası bir 'yüksek not' kıskançlığından yapılıyor desem; zaten azcık aklı olan, o notlar üzerinde çalışan, uğraşan, hazırlayan insan olarak o notu verdiği kişiden daha düşük not da alamaz. "her koyun kendi bacağından asılır" desem; o notu tutmayan insan zaten belli ki derse ilgisi olmadığından kendini bu konuda geliştirmek istemiyor, sadece günü kurtarmak istiyor. bu kadar asgari bir düşünceyle yapılan bir isteğin karşılık bulamaması çok acı. elbette herkes kendi kararını vermekte sonuna kadar özgürdür, notunu paylaşmayan tipe de değil aslında kızgınlığım; fakat bunu yaparken iğrenç bir üslupla yapabilene. ah bu gözler neler gördü.

geçti gitti bak hala kızgınmışım.

genelde hep paylaşımcı biri oldum burdanıkardığım derste şu oldu " asla haketmiyorlar, notlarınızı kendinize saklayın"

ben o kadar derse girip emek verip not tutacağım, elin denyosu okula gelmeden tembel götünü yaya yaya sınav gününe kadar bekleyecek ve bir de benden hayrına not bekleyecek.

çok pardon da o notu sana y***k verirler gülüm. sayfa başına 10 tl alırım yoksa naş.

sevgili basileos tam olarak düşüncelerimi yansıtan bir girdi girmiş, gerçekten çalışan eden, dersi takip eden bir arkadaşımla notlarımı paylaşırım ama diğer türlü günahımı bile vermem açıkçası...

kimse kimseye ders notu vermek zorunda değil.

ders notlarını kendin tutarsın, eksik kalan yerleri de araştırma yaparak tamamlarsın. ben öyle yapıyordum, üniversitede de gayet başarılı idim.

her zaman vermek istemezdim ama genelde bende paylaşırdım.iyi niyetli olmak çok değerlidir.her ne kadar paylaşsanızda, herkesin kapasitesi ve başarısı ayrıdır.

üniversitede herkes not ortalamasını yüksek tutmak eğilimindedir ve herkes sizin rakibinizdir.dolayısıyla sizin emeğinizle, yine sizin derste dinleyip yazdığınız notları istemeleri bir tık yanlış olsa da( sonuçta derste not tutmak yerine ya da dersi dinlemek yerine biraz kolaya kaçıyorlar) - not tutana ama yinede başkasından destek isteyene lafım yok.. - yinede iyi niyetli olmak lazım.

kimse yüce rabbimin sizin için açtığı kapıyı kapatamaz.eğer kaderinizde varsa, isterseniz tüm sınav kağıtlarını siz yapın yine bölüm/departman birincisi olarak mezun olursunuz.

haklı olan tiptir tek eşşek o mu? siz gezip tozacaksiniz sonra not dileneceksiniz. yok ya!

(bkz: me)
bu yüzden bir hocam linç bile etmiştim beni niye arkadaşlarına yardımcı olmuyorsun diye zor dakikalardı.

çok ısrar üzerine ders anlatma konusunda yardımcı oldum hep ama,
not mu?
not asla.

helal olsun ne kadar notu varsa hiçbirini vermesin. insanlar boşu boşuna emek vermiyor arkadaşım sabahın kör gözünde kalkıp ders dinleyen not tutan çalışan insanla gününü gün edip derse ayda yılda bir uğrayıp dersin d sini dinlemeyen insan bir olmamalı. hayır bir de kalkıp not vermeyince demediklerini bırakmıyorlar sanki hakları varmış gibi. üniversite okuyan arkadaşlarımız varsa size bir abla tavsiyesi notlarınızı kimseye vermeyin.

sınıfta iki üç kişi düzenlo not tutardı. kiramen katibin gibi not tutarlardı . kiramen katibinler kimseye bu notları vermeyin diye tembihleselerde verilmemesi gereken kişiler yani bizlere ulaşırdı . notlardan pek çalışmazdim doğrusu .

bir çalışma grubum vardı, en iyi not tutan bendim. sadece ders değil, çalışma notlarımı (bkz: feynman tekniği) da onlarla paylaşırdım. "siz not tutamıyorsunuz, bana bırakın" derdim. notsuz da imkan yok geçemezdin çoğu dersten.

bir de kampçılık ve frp kulübünden arkadaşlar vardı, oralarda iyi çalışırlardı, onları da buyur ederdim.

ama eleman bölüme uğramaz, benim aylarca sabah körü kalkıp dersine girdiğim, daha iyi nasıl yazarım diye kastırdığım notların fotokopisini ister. vermeyince de "aman çok mu değerli" diye laf atmaya kalkar zeka fukarası. kardeş çok değerli değilse niye peşimde dolanıyorsun?

ortada bir ürün var, bir gram emek vermeden ortak olmaya çalışıyorsun.

bunlar öyle çılgın üniversite hayatı yaşayan tipler de değil, çalışmak zorunda olan insanlar da değil (öylesiyle paylaştım zaten). zamanını bomboş harcayan tipler. kendi kararı elbet ama sonucuna da katlan o zaman.

verince cebinden mi eksiliyor arkadaşım anlamıyorum ki ver nolacak ?

bu kişi haklıda olabilir haksızda ve haklılık durumu tamamen notlandırma şekline bakıyor. eğer derste katalog notlandırma varsa vermemesi dünyanın en saçma şeyi. yüzüne bile bakmayın o derece yani. ama çan varsa bu durumda haklı sayılabilir. ortalama yükseltme riskine girmek ne kadar değer orası tartışılır. bide bunun çalıştığı halde düşük not alan versiyonu vardır, onlarında rabbim yar ve yardımcısı olsun.

eksik falan veriyorlardı hehee.

saçma falan değildir.emeksiz de bir şeylerin elde edilebildiği ortamda adam niye emek versin.siz derse gelip not tutunca bir tarafınız mı eksiliyor da yapmıyorsunuz.

dersin not değerlendirmesinin nasıl yapıldığına göre değişecek haklılık durumu.