1.
uşak
insana kendini güvende hissettiren, samimi bir şehir.
devamını gör...
son tanımları
3.
fakat müzeyyen bu derin bir tutku (kitap)
"denize düştün de sarılma mı dedik?" demiştim.
elimi tutmamış, kendini suya bırakıp,
"bırak beni gideyim," demişti.
elimi tutmamış, kendini suya bırakıp,
"bırak beni gideyim," demişti.
devamını gör...
5.
koleksiyon yapmak
minimalizmi benimsemeye çalışanların ağlayarak yaptığı aktivitedir.
devamını gör...
7.
küçük prens
"biliyor musun, insan üzgün olunca günbatımının tadına daha iyi varıyor."
"demek sen kırk dört günbatımı izlediğin gün pek üzgündün ?"
küçük prens buna karşılık vermedi.
devamını gör...
10.
okuduğunuzda ağladığınız kitaplar
çocuk kitabı olduğu düşünülse de şeker portakalı beni hüngür hüngür ağlatmıştır :')
devamını gör...
13.
babaya söylemek istenip de söylenemeyenler
geçmişe çekmen için biz bin çizgi vercez
kaptan- ağlamaz babam
kaptan- ağlamaz babam
devamını gör...
14.
kitap alıntıları
ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu.
acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi.
(bkz: şeker portakalı)
acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi.
(bkz: şeker portakalı)
devamını gör...