cafecrown yazar profili

cafecrown kapak fotoğrafı
cafecrown profil fotoğrafı
rozet
karma: 2119 tanım: 177 başlık: 3 takipçi: 80
Ağzımda muazzam bir ağıt tadı var, Kime anlatsam, ağlayacak sanki halime..

son tanımları


hayatın en acımasız gerçeği

her ölüm erken ölümdür..
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir yere ait olmadığınızı hissettiren detaylar

annenizi kaybettikten sonra, içinde doğup büyüdüğünüz eve ait değilsiniz..
devamını gör...

sözlük yazarlarının satın aldıkları son kitap

şule yüksel şenler - huzur sokağı..
eşime doğum günü hediyesi olarak aldım..
devamını gör...

her şeye ve herkese rağmen yalnız hissetmek

bunca insan yalnızken neden bunca insan yalnız.. herkes birinin elinden tutsa, yanında dursa, teselli olsa bitecek sanki her şey..
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gönül kapısı

ilk kitabım 'efkâr kapısı'nın ardından çıkarmayı çok isteyip de çıkaramadığım ikinci kitabımın nacizane ismidir 'gönül kapısı'.. hatta üçüncü kitabımın ismi de 'cennet kapısı' olacak inşallah.. ilk kitabım şiir, ikinci kitabım deneme, üçüncü de roman olacak.. her şey aklımın orta yerinde amade bekliyor lakin dünya telaşı mı dersiniz, maişet kavgası mı dersiniz, imkan bulup yazamıyorum.. haa ilerde bir gün meşhur olursam burayı da anmak istiyorum.. güzel insanlar tanıdım burada da.. gönlü güzel olanın karşısına da güzel insanlar çıkarsın inşallah rabbim..
devamını gör...

24 kasım öğretmenler günü

bendeniz atanamayıp bir fabrikanın satış mağazasında çalışan her öğretmen gibi başka başka işlerde rızkını kazanan tüm öğretmenlerin her günleri hep şen olsun..
devamını gör...

23 kasım 2022 düzce depremi

eskişehir'den yazıyorum.. iyi sallandık..
devamını gör...

gönül kapısı

kelimeler vol.31

kuş ağaçları ile kaplı bu yeryüzü ormanında, amin kuşu
gibi çırpınan yüreğimden yakalandım yine tuzağa..
kalbimi kıran cıvıltılar, aklımı eriten temmuz sıcağı ve bir hastane kafeteryası bataklığına batmış bir halde dedim ki; rabbim n'ola gönlümü genişlet..

kuş cenazeleri levazımatçısı olan bendeniz, doğmamış
bir yavrusunu daha toprağa karıştırıp geldim..
penceremize bir serçe konacak diye ümit ederken,
hüzünlü ve cansız bir yaprak düştü avucumuza.. dua
şirketinin mağazasına zor attım kendimi.. dedim ki;
rabbim büyüktür, rabbim bilir de biz bilmeyiz..

kuş yuvalarını selamlar vaziyette geçtim bugün
yeryüzünden.. gözyaşı sinemalarında yayından
kaldırılmış bir fragman hüznü ile adımladım her gün
yürüdüğüm yerin yüzünü.. yerine konulamaz kaybedişler için yaşadığımı unutmuştum.. dedim ki; rabbim, sana dua edip de elim boş kaldığım hiç olmadı, rabbim, seni çok seviyorum..

kuş kanadı kalemleriyle yazılamayan dertler birikir oldu heybemde.. yutkundukça acımaya başladı hevesimin kursağı.. ikinci kez mezarsız bir cenaze babası oldum.. gönülhanemin dünyadaki sahibini ağlarken izlemek zorunda kalmak, onun gözlerindeki çaresizliğe çaresizce bakmak ve bir annenin anne olamayışına şahit yazılmak varmış kaderimde.. yine.. bir daha.. dedim ki; rabbim merhamet sahibidir, rabbim hüzünlü kullarını daha çok sevsin..

kuş uçtu.. bir baba bıraktı geride bir de anne, ikisi de evlat sahibi olamadan.. sizlere ahir zamandan yazıyorum.. hüzünlü gözlerimizi göğe gözyaşı ipliği ile dikmiş mucize bekler gibiyiz.. dedim ki; rabbimiz bizler falsolu kullarınız, n'ola bizden razı ol..
devamını gör...

gönül kapısı

kelimeler vol.30

gecenin şerrine, gündüzün hayrına ve bir şelpe
konçertosuna ve gecenin üçüne ve iran şiirine önümüzü iliklemeli saygı duruşu.. gönlümüzü eritmeye çalışan yaz sıcağına muhalif; karanlığın serinliğine, gözümüzde tüten ne varsa cümlesine, her neye sığınıp her neyin peşinden koşuyorsak alayına selam sarkıtır, büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin avuçlarından öperim..

birbirimize hak'kı ve sabrı tavsiye edeceğimiz o güzel
günler sanırım şimdiki zaman kalıbıyla göz kırpıyor bize.. her ne kadar mesleğim öğretmenlik olsa da; malumunuz, çeşitli işlerde çalışmış olup nihayetinde bir çikolata fabrikasını ekmek kapısı olarak belirledik.. hangi işi yaptıysam o işi sahiplenme eğiliminde olmaktan soğutmaya başladı bu dünya beni.. yanlışın karşısında susmayı kara bahtımın hangi cilasız makamında öğreneceğim bilmiyorum.. özel sektör denen kel, yaşlı ve şişman amcanın para hırsı bürüyen gözlerinden öper, evine helal ekmek götürme telaşına düşen cümle mahlukatın topuğundan makas alırım..

uzak, uzun bir yolun cam kenarı manzarasına hasret
kalacağımı bilseydim; konmazdım hiçbir şiirin içinde
"gül" geçen dizesine.. göçmen kuş özgürlüğüne özensek de ara sıra, daimi yuvamıza hala topuğumuz neticemizi döve döve geliyoruz.. sevilmenin ve sevmenin insana iyi gelen, insanı iyi eden yanlarını gıdıklarım ama gösteremem kimseye.. mutluluğun paylaşıldıkça hasete dönüştüğü bu çağda; sevmek, bizi kurtarır umuduyla yaşıyoruz hala.. sevmek, üzerine güneşi sersek bol gelir.. işimizi, eşimizi, haksız tartan esnafı, maruz kaldığımız sevinçleri bize çok göreni, atanamadığım halde bir şiir kitabım olduğunu öğrenince bana hor bakanı, ben halime
şükredecek sonsuzluğu ararken halime acıyanı, velhasıl yerinde edilen küfrü de gönlümüz yettiğince seviyoruz hamdolsun..

"oku" diye emreden rabbimden ve okuyamadığım her
şiirden özür dilerim.. bizler falsolu kullarız, zira ziyan
olmaya kâlû belâ'dan gönüllü olmuşuz.. idrak
yollarımızın, eleştirel spazmlar sonucu kocaman açılması dileğiyle..

her ne sürç-i lisan ettiysek, bile isteye, kasten yapılmıştır.. üzerinize alınabilirsiniz.. vesselam..
devamını gör...

gönül kapısı

kelimeler vol.29

"ben buraya aslında 'kal' diyen her yerden çıkıp geldim"

yaptığımız seçimler, başımızdan geçenler, yol ayrımları
vs. bu hayatta her şeyin bir amacı ve bir anlamı var..
dünya denilen bu zalim fabrikanın dişlileri arasında
ezilirken üzülmeyi bırakıp, neye dönüştüğümüzü veya
neye dönüşmemiz gerektiğini idrak etmek zorundayız..
meyve verme derdinde olmayan ağaç odundur diye
yazıyordu bir şairliğin sultan makamında..

çok geç anladım ne olmam gerektiğini, o kadar geç oldu ki zaman; annem bile kızamayacak kadar derin bir uykuya daldı.. aldığım eğitim, tanıdığım insanlar, başıma gelen her şey ben pişeyim diyeymiş.. kimseye 'kal' diyemediğim, 'kal' diyenlerin yanında kalamadığım bundanmış.. bir hayrat çeşmesi gibi kimi bulursam karşımda muhatap, anlatayım diyeymiş.. anlatayım; üzüm ile üzülenin nasıl şaraba dönüştüğünü, annelerin mezartaşlarının diğer taşlardan daha soğuk olduğunu, imkanlarımızın kısıtlı olsa da oldukça fiyakalı olduğunu, kaybedişlerimizin güzel, yenilgilerimizin maharetli olduğunu, emek verdiğimiz öğrendiğimiz işler yerine karamel terbiyecisi oluşumuzu..

anlatayım; rabbim iyiliklerin güzelliklerin rabbidir,
kaybettik hamdolsun, yetişemedik hamdolsun, 'kal' diyen her yerden çıktık hamdolsun, insan, ziyan olmak için yaratılmıştır diye işittik ve ziyan olduk, hamdolsun.. rabbim bizler senin falsolu kullarınız, n'ola bizden razı ol..
devamını gör...

gönül kapısı

kelimeler vol.28

acımızın ilacı olur niyetiyle; allah azze ve celle.. ahir
zamanın hüsranına, efendimiz'e (s.a.v.) duyduğumuz
özleme ve kulluğumuzun aczine sığınarak: "bizi bizimle başbaşa bırakma ya rabb-el'alemin.."

insanlık cevherimizin giderek solduğu bir mevlid
kandilinden daha hepimize rahmet, merhamet ve
mağfiret dileyerek yazıyorum.. insanın her şeye kolayca ulaşabileceğini düşündüren bu teknoloji çağından, makineye dönüşmeye başlayan kalplere seslenmek istiyorum; tasavvuf erbabı der ki, "insan ile hayvan arasındaki en önemli fark, insan aşık olur.."

aşkın beşeri veya ilahi olması mühim değildir zira
yeryüzünde yaşanan her aşk, vedud olan allah'a aittir..
aşk, insanın hem nefsini hem de vicdanını terbiye eder.. günümüzde aşk denince akla mıç mıç ilişkiler gelebilir -fakat burada hepimizin sahip olduğu edebî terbiyeye istinaden- durumun hiç de öyle olmadığını biliyoruz.. hallac kimdir, mecnun kimdir, şems kimdir, harabat ehli ne demektir biliyoruz.. o yüzden gönül fakirhanemizin kapısının aşk tarafından çalınmasından korkmuyoruz..

birbirinden nefretle kaçışan insanların arasından,
birbirlerine riyakar sözlerle ve yalan bakışlarla racon
kesen insanların arasından geçip de içindeki sevgiye ve o sevginin sahibi allah'a şükreden herkese ben de burada teşekkür ederim.. çünkü sevgimiz yoksa nezaketimiz de yok iyi niyetimiz de.. insanların kalbinde ne taşıdığını bilmeden ama yine de o kalbe saygı gösterip kırmadan, incitmeden yaşayan herkesin topuğundan öper alnıma koyarım vesselam..

tanıdığımız, tanıdığımızı zannettiğimiz ve tanışacağımız tüm kalplerin her köşesine ayrı ayrı saygı duruşu, istiklal marşı ve kapanış..

her ne sürç-i lisan ettiysek, insanız, affoluna..
devamını gör...

sabaha bir ayet bırak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gönül kapısı

kelimeler vol.27

annemi kaybettiğim gün; tüm yaşama sevincimi,
hayattaki şansımı, beni belalardan koruyan ne varsa
hepsini annemle birlikte toprağa gömmüşüm de
bilememişim.. o günden sonra yeryüzünün sokaklarını
avare avare gezdim, bana uzanan her eli teselli sandım,
uzandığım her yerde huzur aradım, oysa ne badireler
geldi başıma amiyane tabirle; başım bitten paçam itten kurtulmadı..

sigaraya başladığımda 20'li yaşlarımda teselli voltaları
atıyordum.. insanız nihayetinde cahillik de bizim için bu dünyada, tecrübe de.. bıyığın büküle büküle kaytan
olduğu bir çağda doğmuş olmaktı belki de kaderimiz..
durun konumuz bıyık değildi.. hah.. sigara kullanmadan evvel de yazmaya meyyalimiz vardı elbet.. fakat sigara şairin altıncı parmağıdır, acı tütün kokulu mısralar vs. derken tütün mamullerinin ilham perisi olduğu hülyasına kapılıverdim ben de.. yakın zamana kadar hâlâ da böyle olduğuna inanıyordum ya neyse..

kaderin mutlak tecellisine sonsuz hamdolsun.. eşimle hiç ummadığım bir zamanda, hiç hayal etmediğim bir
biçimde tanıştık ve neydi nasıldı n'olacak falan demeye aman vermeden de evlendik.. çok şükür.. annemi kaybettiğimde üzerimden alındığını zannettiğim himmet, himaye velhasıl ne ise eşimle beraber misliyle geri geldi hayatıma.. insanı yarım yaratan rabbim, her şeyi ne de güzel ne de ölçülü yaratmış.. eşim sayesinde bıraktım sigarayı ve beni yazmaya mecbur edenin sigara olmadığını, tütün mamüllerinin sadece kafada "hüzün dumanı" oranını arttırdığını gördüm..

bilenler hatırlar; bendeniz, gözleri parçalı bulutlu, sözleri ağıt kokulu, sesi de acımış sular gibi ekşimsi,
atanamamış, atanmaktan da caymış, bir çikolata
fabrikasında karamel ile haşır neşir olmakla yüküm
giymiş, nacizane bir gönül işçisiyim.. bayramın bu
dördüncü günü "hoppa" denecek bu yazıyı, annemin
kabrini ziyaret esnasında fısıldayıp şimdi yazıya döktüm.. rahmetli neşet ağamın da dediği gibi; "bizim buralarda 'seni seviyorum' denmez 'gurban olurum' denir.. dilerim cümlemiz gurban oluruz da; o gurban olduğumuz da bize bayram olur..

her ne sürç-i lisan ettiysek pür kusur affoluna.. ne
yazıyorsak allah tüm şairleri affetsin diye..
devamını gör...

gönül kapısı

kelimeler vol.26

en çok üzülen üzümün dökülen kanı, en üzgün bülbülün söylediği ağıt ve bitmeye mahkum her güzel şeyin hatrı ile; allah azze ve celle.. bayramda çalmayacak kapıların ardında şeker şerbet biriktirme raconu gayrı bitmiştir..

uzun ve uzak yolların getireceği kimselerin kalmadığı gibi gidecek olanlar da rüyalarını tamamlayıp, bavullarını yüklenmiştir.. kadrini ve kıymetini bilmekte, bilip de tatbik etmekte eksik kaldığımız veya bilmezlikten geldiğimiz bir mübarek ramazan ayı daha geride kalmaya gün sayar oldu..

taşın, iman ile buluşup mermiye dönüşmesini ve mescidi aksa'yı kurtarıp korumasını aklımı çıldırırcasına istiyorum.. filistin halkının evlerini, yuvalarını velhasıl dünyalarını gasp eden yahudiler için yaşasın cehennem.. bu zulmün karşısında susup oturan dilsiz şeytanları da allah ıslah eylesin..

zatına yeminler edilen asrın üçüncü gününden ve adeta kıyamet provası gibi annenin evladından kaçtığı bu dehşetli zamandan her birinize güzellikler dilemek için yazmak istedim bu gece.. lütfen ihtiyacımızdan fazla sevgiyi kullanıp da israf etmeyelim.. kapitalizmin bu altın çağından bizi ancak sevgi kurtaracak..

her ne sürç-i lisan ettiysem aldığım eğitim ve terbiye
sebebiyledir.. pür kusur affoluna.. bir duvarda
okumuştum: "yerinde edilen küfür şiir gibidir.." bu gece
tüm şiirler yahudiler için gelsin, yeridir..

10 mayıs 2021
devamını gör...

anın fotoğrafı

ayılana gazoz bayılana limon..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gönül kapısı

kelimeler vol.25

neşe ile dolmaya can attığımız bu 23 nisan sabahından
ve ramazan ayının sınırsız sevap kampanyasından
dolayı, vedûd olan rabbimize hamdolsun.. hala peynir
tatlısı yapabildiğim ve çalıştığım çikolata fabrikasının
kokusuyla mest olduğum doğrudur.. içimdeki çocuk ile
ahbaplığımız pekişsin diyedir sokakta ikamet eden
hayvanlarla muhabbetimiz..

güllaç yufkası, zeytin çekirdeği ve on yüz bin milyon
baloncuğa hamdolsun.. gül suyu ile midemizin
güzelleşmesini umduğumuz bir ramazan ayı daha
ortasına geldi.. yaratan bu bol ekstralı ayın
ganimetlerinden faydalanmayı cümlemize nasip eylesin..
inşallah..

hayatın sevince güzel olacağını söyleyen şarkılarla
kutlamaya çalıştığımız bu seneki çocuk bayramı;
yeryüzünün güzel çiçekleri olan, içimizdeki çocuklara,
evimizdeki çocuklara, sokağımızdaki çocuklara, evsiz,
yurtsuz, öksüz ve yetim çocuklara, aç uyanıp - aç uyuyan çocuklara, ekmek parası kazanmak için erkenden büyümek zorunda kalan çocuklara, velhasıl yalnız kalınca şarkı-türkü söyleyen her çeşit çocuk ve çocukluğa armağan olsun..

kalbimizden hüzün kovan kuşu, gönlümüzden yaşama
sevdası, ruhumuzdan ilahi huzur eksik olmasın..
birazdan içimden seslendireceğim rahmetli neşet ertaş'ın "zülüf dökülmüş yüze" parçası da; tüm kadayıf
çeşitlerine gelsin, zira ramazan ayındayız ve sahur ile
iftar arası 15 saat..

23 nisan 2021
devamını gör...

gönül kapısı

kelimeler vol.24

"dünyanın üzerinde kurulu direk
emek zay'olmadan sızlar mı yürek
bu düzeni kim kurmuş, bizler de bilek
söyle canım söyle, dinlesin canlar"

nacizane atanamamış ve ulusal bir marketin eskişehir
şubelerinde rızık kavgası verdiğimizi bilenler hatırlar..
artık bu sektörde müşterilerle esnaflık cevherimizi
parlatmaktan, her türlü hile hurda ve üçkağıt
işlemlerinden kurtuldum.. nitekim sektörün çivisi
çoktandır nanik yapıyordu..

öğretmenlik hususunda ümidimizi kaybedeli epey yol
geldik.. yokluğunu aramıyorum artık.. insan dahi
olamadan öğretmen olduğunu zannedip maaşıyla hava atanlar da çok yakmıyor hem içimi.. veyahut
öğrencilerime türküler öğrettiğim günleri hatırlamak da boğazıma sarılmıyor şimdilerde.. zaten bu teknoloji
çağında bencileyin ideallerinin bayrağını önüne önlük
diye bağlayıp tezgahtarlık yapan öğretmenlere de ihtiyaç yok gibi..

elma, buğday ve karanfili yaratan rabbimize hamd
olsun.. atanamamış ve atanamayacak olan, utanmadan bir de şiir kitabı yazıp yayınlatan bendeniz "öğretmen" bir çikolata fabrikasında karamel terbiyesi hususunda işe başlamış bulunmaktayım.. acımasız insanların egoları karşısında tutunamayıp intihar eden meslektaşlarıma rabbim'den rahmet, geçim kavgası sebebiyle üzerlerini kırk yama ile kapattığım hayallerimden ve tabi ki raconunu bozduğum ideallerimden özür diliyorum..

bilenler hatırlar diye başlayacağım söze yeniden, ki
hatırlayınız lütfen; "imkanlarımız her ne kadar kısıtlı olsa da, oldukça fiyakalıdır.. " (yeryüzünde kaç adam işinden evine dönerken karamel kokar ki.?)
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim