1.
herkesin kendini anlayışlı zannetme paradoksu
uzun iletişimler sonrasında ikna olduğum bu yaklaşımı pek çok insan üzerinde izleyip haklılığımı yine kendimce tescil ettirdiğim görüşümdür. öncelikle neden böyle olduğu ve neden paradoks olarak yorumladığımı açıklamadan önce iş hayatında yöneticiniz/astınız veya patronunuz/çalışanınız ile yaptığınız pazarlıklardan ufak kesintileri hatırlamanızı isteyeceğim ufak pazarlıklar derken yüksek çıkar çatışmalarından hariç samimiyetinize güvenip oturduğunuz masaları kastediyorum bunlar çok büyük fayda sağlayacak pazarlıklar olmamasına rağmen genellikle her iki tarafın da kendini anlayışlı olarak görmesi ve kimi zaman bir sonraki pazarlıkta koz olarak saklamasına neden olmaktadır.
paradoks konusuna gelirsem burada yapılan görüşmelerin çıkış noktası iki tarafın farklı düşünceleri sebebiyle doğan anlaşmazlık ve oluşan talepler olduğunu düşünürsek ee o zaman çözüm için yüksek empati içermelidir ancak söz konusu kendi çıkarlarımız olduğunda empatiden ziyade konu ya ortada buluşalım oluyor ya da sonraki muhtemel talep için pozisyon alıyoruz.
tabi ki samimiyet de önemli bir nokta, kişinin kendini veya değerlerini kullandırmaması gerekiyor ancak vicdan terazimizin doğruluğunu her durumda sorgulamamız gerekmez mi?
paradoks konusuna gelirsem burada yapılan görüşmelerin çıkış noktası iki tarafın farklı düşünceleri sebebiyle doğan anlaşmazlık ve oluşan talepler olduğunu düşünürsek ee o zaman çözüm için yüksek empati içermelidir ancak söz konusu kendi çıkarlarımız olduğunda empatiden ziyade konu ya ortada buluşalım oluyor ya da sonraki muhtemel talep için pozisyon alıyoruz.
tabi ki samimiyet de önemli bir nokta, kişinin kendini veya değerlerini kullandırmaması gerekiyor ancak vicdan terazimizin doğruluğunu her durumda sorgulamamız gerekmez mi?
devamını gör...