yaş ve karakter ilişkisi

gerçekten bir insan 7'sinde neyse 70'inde de o mudur? işbu tanım, bunu tartışmak üzere girilmektedir.

evet. yaşlanmanın getirdiği çeşitli fiziksel değişiklikleri hepimiz biliyoruz.* peki yaş almanın psikoloji üzerine etkisi nasıl oluyor? yapılan uzun süreli araştırmalar yaş alındıkça daha az nevrotik, daha vicdanlı ve daha komik olduğumuzu göstermiş.*

araştırmalar, insanın özünün aynı kaldığını ama karakterinde duygusal bir değişim görüldüğünü ortaya koymuş. yani eğer siz 8 yaşındayken nevrotik özellikler taşıyorsanız, 80 yaşında da diğer yaşıtlarınıza göre daha nevrotiksinizdir. lakin;

kişilik olgunlaşması denen evrensel bir durum var. bu olgunlaşma genetik özelliklere, sosyal baskılara ve evrimsel dönüşümlere göre şekilleniyor. yani insan her saniye değişim içinde. bu hem hücresel bazda hem de bilişsel bazda böyle. bizler aslında 1 saniye önceki biz değiliz. ben mesela 10 saniye önceki halimden daha lanetli gibiyim.*

kişiliklerimiz hayatın zorluklarıyla başa çıkabilmek için sürekli değişim gösteriyor.* tecrübe dediğimiz kavram da buradan çıkıyor olabilir. yaşlanmanın bilincinde olmak, belki de kendimizi daha güzel yönde şekillendirmemiz için bir fırsat olabilir.

insan 7 sinde ne ise bana göre 70 inde de öyle değildir. bence insan yaş aldıkça karakteri belirginleşir, oturur dediğim başlıktır.

doğrudan doğruya bir ilişki bulunmaktadır. yaş ilerledikçe karakter oturmaya başlar. tabii bu normal bireyler için geçerlidir günümüzde o kadar çok insan çeşitliliği bulunmakta ki kimisi hala ergenlik veyahut çocukluk döneminde kalmaktan ileriye gidememektedir

ben yaş ve karakter değil de yaşanmışlık ve karakter arasında bir ilişki olduğunu düşünüyorum. insanın karakterinin oturmasını sağlayan yaşanmışlıkları oluyor. güllük gülistanlık bir hayatı olan kişiler 7'sinde neyse 70'inde de o olabiliyor benim gözlemlediğim. ama belli bir yaşa kadar güzel bir hayatla gelip, sonra sıkıntılı bir hayat yaşayan kişilerin karakteri de yaşanmışlıklarıyla orantılı olarak değişebiliyor.

direkt olarak bir ilişki / doğru orantı olmadığını şöyle bir durup kendime bakınca gayet iyi anlıyorum.*
(bkz: geçersiz önerme)

kesinlikle oran-orantı ilişkisi yoktur.

toplum olarak tespit ve yoruma bayılıyoruz bilgi ve beceri ile ortaya koyamadıklarımızı yorum ile yapmaya çalışıyoruz bu da saçma sapan tespitlere teslim olmamıza neden oluyor arkadaşlar ot gibi gelen kimse tabi ki her dönem aynı kişi olacaktır ancak yaşamımız boyunca pek çok girdiye maruz kalıyoruz aynı kalmamız çok zor.

insan her yaşta başka biri olur ama bazı özellikleri kaç yaşında olursa olsun değişmez.