gerçekten zeka geriliği olan insanlardan bahsediyorsak eğer aşağılamak veya dalga geçmek için söylemiyorum çok dikkat ettim buna fiziken kafa yapıları mı desem kafatasları mı desem bilmiyorum dümdüz oluyor.

aynen bart simpson gibi yüz, kafa yapıları oluyor yani:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu söz cumhuriyet döneminde köylüler kendini dışlanmış, işe yaramaz, hor görülmüş hissetmesin kendini milletten hissedip üretime, çiftçiliğe, hayvancılığa kısacası kalkınmaya yardımcı olsunlar diye söylenmiştir.

yoksa in cinin top oynadığı yerdeki adam nereye kimin efendisi olacak, peh! söyleyen zaten bunu biliyordu.
devamını gör...

herhangi bir film, dizi, kitap, oyun karakterine vs. özenip onun gibi hareketler sergileyen tipler.

evladım siz iyi misiniz?
devamını gör...

evet, beyinsizin tekiysem neden olmasın?

tabii ki hayır, asla! bana değer vermemiş, sevmemiş, saygı duymamış, beni aşağılamış bir insanı affetmem onun bana bu yakıştırdığı olumsuzlukları kabullenmemdir. bana sevgisini vermemiş, merhametini göstermemiş bir insana ben neden hala merhamet göstereyim ona sevgimi vereyim, enayi miyim?

yapılacak tek doğru şey o saatten sonra her ne kadar zor olsa da, her ne kadar bir geçmişe ait olunsa da yol vermektir, hayatınızdan çıkarmaktır. sizi değersiz bulan bir insanı affetmek kendinizinin de değersiz ve aşağılık olduğunu kabullenmektir. aldatma kabul edilemez, eden insan da aptaldır. bir kez aldatan bir kez daha aldatır bir kez aldatılan bir kez daha aldatılır.
devamını gör...

oturduğunuz ya da yattığınız yerden anında doğrulup, ayağa kalkınca oluşan baş dönmesi, bayılma hissi, ayakta duramama, yalpalama, baş ağrıması, gözlerin kararması hissi.

sebebi vücuttaki kan basıncının ani hareket değişimine tepki vermesinden kaynaklanır. bunun dışında bazı insanların bünyesi de düşük tansiyonludur, vücutlarındaki kan basınçları normalden azdır. bu yüzden bu tarz insanlar sık sık bayılacak, yere düşecek gibi olurlar.

edit:
aramaya inanmak: (bkz: ayağa kalkınca gözlerin kararması)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir marvel karakteri namıdiğer punisher'ın asıl kimliği. anti herodur yani ne iyi ne kötüdür kendi inancı doğrultusunda eylemlerini gerçekleştirir.

frank castle aslında rütbesi yüzbaşı olan eski bir askerdir. merhametsiz, soğuk, sert, kızgın bir mizacı vardır. diğer marvel karakterlerinin aksine özel bir yeteneği yoktur sadece eski bir asker olmasından mütevellit silah kullanma becerisi yüksektir. zaten marvel'in diğer karakterlerine oranla hayat hikayesi de pek iç karartıcıdır ve çocuklara yönelik değildir.

frank castle'in eşi ve çocukları bir gün mafya tarafından öldürülür şanslı şekilde kendisi bu olaydan ağır yaralı halde kurtulur. zaten yalnız ve asi bir adam olan frank, ailesinin kaybıyla hepten yalnızlaşır ve hayatında değer vereceği kimsesi kalmaz. önce polise gider polis cinayetle ilgileneceğini söylese de daha sonra frank polis teşkilatının ailesini öldüren mafya örgütüyle bağlantıları olduğunu öğrenir. adalete olan güveni hepten sarsılan frank, hem ailesinin ölümü hem de bu bilgiyi öğrenmesiyle kendisini de öldürür.

kendisini de öldürür diyorum çünkü frank "ailem öldüğünde ben de öldüm, benim öldüğüm gün ise punisher'in doğduğu gündür." felsefesine inanarak vigilantizme soyunur. kimseye acımayan, kadın erkek çoluk çocuk demeden dünyadaki bütün kötü insanları öldürmeye ant içen bir psikopata dönüşür artık frank castle diye biri yoktur sadece kötülerin azraili punisher vardır.

onun bu merhametsiz, acımasız, şiddetli, asi, kanunsuz hareketleri bir yerden sonra zamanında kapılarına gidip yardım dilendiği polislerin dahi ilgisini çeker. ne polisler ne mafyalar ne çeteler punisher'dan hazzetmezler hepsi ondan çekinir ve korkarlar. ilk başta sadece ailesinin intikamı almaya çalışıldığı düşünülse de yukarıda yazdığım gibi ailesinin ölümü sonrası hayatta değer verecek kimsesi kalmayınca kendisini bu tarz bir adaletçilik anlayışına sokar. kimseye acımamasının, önüne çıkan herkesi öldürmesinin sebebi işte budur, hayatta yaşamak için artık bir gayesinin kalmamasıdır.

soğuk, alaycı ve itici bir kişiliktir. örnekle açıklamak gerekirse bir gün bir hırsız tarafından çantası çalınmaya çalışılan bir kadını o hırsızı öldürerek kurtarır. kadın ve kendisi arasında şu diyalog geçer.

"k: v-vay s-sen o punisher denen herifsin çok çok teşekkür ederim.

p: ne için?

k: ee hayatımı kurtardın!?

p: hmm, evet doğru..."

böyle de sayko, hiçbir şeyi umursamayan, duygusuz, öküz herifin tekidir. yine de karizmadır, alfa erkektir kendisini çok seviyorumdur.
devamını gör...

bunu arada sırada ben de yapıyorum ama sürekli ekşi'den başlık araklayan, entry araklayan, kopyala yapıştır yapan bir sürü tip var cidden bu sözlükte. ilham alabilirsin, orada gördüğün, öğrendiğin bir başlığı buraya da taşıyıp tartışmaya açabilirsin ama kendin olmayan yorumlarla sırf etkileşim kasmak için düpedüz aynı şeyleri de yazma bir zahmet, azıcık değiştirin de öğretmen anlamasın yani.

burası diğerlerinin de dediği gibi ekşi sözlük 2 değil. burası normal sözlük diğerlerinden bir farkınız olmazsa orijinalinin gölgesinde kalmaya sürekli mahkum olursunuz.
devamını gör...

başlığa katılmakla birlikte bu konuya şöyle bir yaklaşım getirmek istedim. sonradan bir insan hayvan olabilir mi?

cevap evet olurdur. hayvan olmanın ilk kuralı duygularını ve mantığını bir kenara bırakıp içgüdüsel şekilde davranmaktır. başlıkta kastedilen buysa eğer evet bu tarz bir hayvan "geri zekalıdır." çünkü insanlığını, onu insan yapan değerlerini, niteliklerini kaybetmiştir.

her insan hayvani içgüdüleriyle doğar ama yanında akıl ile de doğar. sonradan hayvan olan bir insan geri zekalıdır bu doğru ama doğduğunda tamamen hayvan olarak dünyaya gelmiş bir canlı (örn: kedi, köpek, inek) geri zekalı değildir bana göre çünkü onun nitelikleri, yetenekleri kısıtlıdır kendisine verildiği kadarıyla yaşamak, idare etmek zorundadır.

insanı, has hayvandan ayıran esas nokta da budur. daha fazlasına sahip olabilmek, sahip olabilmek için de verilen aklı geliştirmek. geri zekalı ya da hayvan olmamanın tek yolu, tek formülü işte budur.
devamını gör...

benim dikkatimi çeken şey tip, internetten biriyle tanışma mevzuları falan değil de yazılan biyografiler oldu.

şöyle bir sayfaya göz gezdirdim aralarında hiç böyle entel, tam donanımlı, çok bilgili, kültür seviyesi yüksek insan yok. tamam, böyle boş izdivaç sayfasında bunu aramak samanlıkta iğne aramak gibi zaten verdiğim nitelikteki insanın bu tarz bir yerde de işi olmaz.

benim dikkat çekmek istediğim asıl nokta şu "tehlikenin farkında mısınız?" bu sayfaya çıkan kişiler öğretmen, bu görevi icra ediyorlar. bu tarz bomboş hayat yaşayan, öğretmenlik sıfatına uymayan, apartmandan bozma üniversitelerden mezun olan her kaz kafanın öğretmenlik yaptığı bir ülke haline gelmişiz farkında mısınız?

bu sayfaya çıkan öğretmenlerin yetiştireceği nesilden ne bekleyebilirsiniz? bu sayfada çıkan kendine öğretmen sıfatını yakıştıran insan müsveddeleri kendini ne kadar geliştirmiş ne kadar kendine bir şey katmış da çocuklara bir şey katabilsin? bir tanesini gördüm adam en son okuduğum kitap sorusuna "1984 george orwell" demiş. pardon ama şaka mı yapıyorsun acaba? cidden bu mu yani en son okuduğun kitap? birde öğretmensin sen.

hobilerime bakıyorsun "gezmek tozmak" hepsinde sürekli bir gezelim tozalım kafası hakim. sadece bu mu yani, vizyonunuz sadece gezmek tozmak mı? gezmek tozmaktan kastedilen de ülkeyi, dünyayı değil he! bir kafeye gidelim bir şey yiyelim, alışverişe gidelim kıyafet alalım tarzında gezmek tozmaktan bahsediyorlar yanlış anlaşılmasın. öğretmenler gelecek nesil sizin eseriniz olacak sözü boşuna mı söylendi?

özetle bu sayfadan çıkarımım şudur: bu z kuşağı milenyum kuşağı sohbetlerini bence bırakın arkadaşlar. yeni gelecek nesilden bir cacık olmaz. ha! bu o çocukların suçu mu olacak? hayır! ahan da bu sayfaya çıkan başıboş hödüklerin suçu olacak.

öğretmenliğinize tüküreyim ben sizin!
devamını gör...

materyalist açıdan örnekleyecek olursak türk müzisyenleri aç kalırdı büyük ihtimalle.
devamını gör...

broken

güzel şarkı, dinleyin.
devamını gör...

bir tane var ismi lazım değil o kendini biliyor, sürekli yazılarımı oyluyor bana destek çıkıyor. canım benim çok seviyorum seni iyi ki varsın! keşke imkanı olsa da tanışsak ama ben insan sevmiyorum maalesef.
devamını gör...

ellerimizde köpürmelerinden fark edilen gerçek. tükürüklü tükürüklü öpüyorlar birde iğrenç!!!
devamını gör...

uyurken öldüğümüz ve uykumuzdan uyandığımızda dirildiğimiz içindir.
devamını gör...

aşşırı derecede dikkatimi çeken durum. hepsi değil ama birçoğu çok zengin, çok varlıklı bu karadenizlilerin. özellikle trabzon, samsun ve rizelilerde bu oran çok daha fazla. bunun çalışkanlıkla bir ilgisi olduğunu düşünmüyorum acaba karadenizli doğunca otomatikman gelen bir özellik falan mı bu? yoksa işin içinde başka bir iş mi var?

birde genelde fakir edebiyatı yapmayı çok iyi biliyorlar, kendilerini mütevazı göstermeye çalışıyorlar ama porsche marka arabalarından da inmiyorlar. evet yine anlamlandıramadığım bir şekilde porsche marka araçlara da çok takıntılılar, porsche sürmeyi çok seviyorlar.

karadenizliler uzaylı mı? karadenizliler dolar, euro kazanan dış güçlerin adamları olabilir mi?
devamını gör...

amerika'nın hande ataizisi diyebileceğimiz oyuncu. kötü kadın, kevaşe kadın, ikiyüzlü kadın rollerini en iyi şekilde oynayan ortalama güzellikte bir oyuncu.
devamını gör...

istediğimiz rengi kendimiz seçebilseydik bir nebze güzel olabilirmiş çünkü yeşil renk itici, sıkıcı ve göz yoran bir renk.

hem de şimdi öğrendiğim kadarıyla bu özellik sadece 1 aylıkmış. öyleyse bu da saçma, her ay belli bir süre için 6500 karmayı bomboş bir özelliğe harcamak için beyninizi peynir ekmekle yemiş olmanız gerekiyor.

bu özelliği kalıcı, süresiz ve istediğin rengi seçme özelliğiyle yapsalar hoş olurmuş. açıkçası ben hiçbir zaman almayı düşünmüyorum çünkü gereksiz bir özellik ve evet yeşil renkli olmanız umrumda değil çünkü yeşil rengini sevmem.
devamını gör...

ingilizcede gözden düşmek, değerini yitirmek, başı belaya girmek, yüzünü kara çıkarmak manasında kullanılabilen deyim.

örneğin bir adamın evlilik yıldönümünü unutması ve karısının bu duruma bozulup "you are in the doghouse!!!" demesi veya dersinden zayıf not alan bir öğrenciye, öğretmeninin "now you are in the doghouse!!!" demesi bu deyime örnek verilebilir.
devamını gör...

venom'un asıl kimliği. yanlış hatırlamıyorsam galiba kendisi kan kanseri falandı. kanser olduğu için ilaçlı tedavi görüyor ve bu ilaçlarda onda adrenalin arttırıyordu. aynı zamanda peter'ın daily bugle'daki rakibiydi ama ne zaman örümcek adamın fotoğraflarını çekmeye çalışsa, peter yani örümcek adam onu engellerdi bu yüzden içten içe peter'a kin beslemiş ve peter'ın örümcek olduğunu anlayınca öfkesi hepten artmıştır. simbiyot, örümcek adam'ı terkettikten sonra eddie brock'a bulaşmıştır bunun sebebi simbiyotun adrenalin ve öfkeye yani tam eddie'nin sahip olduğu özelliklere ihtiyaç duymasıdır. aynı zamanda eddie de simbiyota muhtaçtır çünkü simbiyot onun kanserli dokularını iyileştirmektedir.

sözün özü eddie venom'a, venom da eddie'ye aşırı bağlıdır, iyi partnerlerdir. birbirlerinin ihtiyaçlarını karşıladıkları için isteseler de birbirlerinden kopamazlar.
devamını gör...

bir rivayete göre sovyetler birliğinin, nato'yu çökertmek için güney üye ülkelerini (türkiye, yunanistan) birbirine düşürmek amaçla kurguladığı olaya verilen ad.

1969 yılında sovyet gizli istihbarat servisi kgb, yunanistan'ın selanik şehrinde bulunan ve günümüzde müze olarak kullanılan atatürk'ün doğduğu evi bombalayarak yok etme fikrini ortaya sunmuştu. bu plan doğrultusunda nato kanadında bulunan iki ülke yani türkiye ve yunanistan birbiriyle savaşa girecek ve nato'nun bölgedeki etkinliği zayıflayacaktı. plana göre bir kgb ajanı yunan kılığına bürünerek "türkiye'den yunanistan'a sürülmüş olma" bahanesiyle önce atina'ya ordan da selanik'e geçecek ve atatürk'ün evine bir bomba düzeneği kurup patlatacaktı. bombanın patlamasına yarayacak düzenek olay yerine yakın bir çöp kutusuna konulacak ve türkiye'de o zamanlar faaliyet gösteren bir yunan gazetesinin sayfasına sarılacaktı.

sabah vakitlerinde bombayı patlattıktan sonra kgb ajanı da atina'ya geri dönecekti. ruslar bu plana liliya (zambak) saldırıyı yapacak ajana sadovnik (bahçıvan) atatürk'ün evine vaza (vazo) bombaya tsvetok (çiçek) bomba mekanizmasına da "buket" kod adını vermişlerdi.

bu plan daha sonra bir gün tekrar ele alınmak üzere rafa kaldırılmış ama vasili mitrokhin adlı eski bir kgb arşivcisi bu planları ifşa etmiştir. ondan daha sonra da ingiliz yazar, tarihçi christopher andrew "the sword and the shield" adlı kitabında bu plana mitrokhin'in sözleri doğrultusunda yer vermiştir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim