cosmicblood yazar profili

çok şaşkınım.

sözlüğe bu kadar sahip çıkan, özel konuşmalarımızda sözlüğü bu kadar sevdiğini söyleyen bir yazarın bir anda sözlükten gitmesi çok ilginç. sözlüğün kalitesini yükseltmek için çabaladığına birçok kişi şahit. sözlük yönetimi ile ilgili bazı kırgınlıklarının olduğunu biliyordum ama umarım gidişi bununla alakalı değildir.

aramızda tekrar görmek dileğiyle.

yapılan eleştirinin yerine ulaşabilmesi için önemlidir.

karşı tarafı kırmadan eleştiride bulunmak isteyen ama nasıl yapacağı konusunda tereddütleri bulunan kişiler içinse "sandviç yöntemi" basit ama kurtarıcıdır.

şöyle ki; söze önce olumlu söylemlerle başlanıp ardından eleştiri kısmı eklenir ve tekrar olumlu cümleler ile konuşma tamamlanır. böylelikle karşı tarafın motivasyonunu düşürmeden bir geri bildirim sağlanmış olur.

aramızda 389 km bulunan ve hiç yüz yüze görüşmediğim kitap arkadaşımdır. başlık altında öyle yorumlanmış ama arada illa gönül ilişkisi olmasına gerek yoktur. her şey gibi arkadaşlıkların da hızla tüketildiği günümüz dünyasında karşı tarafta kalıcı bir şeylerin bırakılması için güzel bir yoldur.

ülkedeki bilim-kurgu ve fantastik kitap ihtiyacını neredeyse tek başına karşılayan yayın evi. kült korku hikayelerini bir araya topladığı karanlık kitap serisi hem kapak tasarımları hem de derlemeleri ile oldukça güzeldir.
ayrıca gördüğüm kadarıyla kitap fuarlarında diğer yayın evlerine nazaran daha uygun indirimler yapmaktadırlar.

kobra muratla yan yana yüzmüşlüğüm var. (bkz: şarköy)

bu diziyi izleyip de elaine'in dansını unutabilen bir insan evladı var mıdır bilemiyorum... ne zaman böyle bir ortama katılsam aklıma düşen işte o dans:

"vanity is definitely my favorite sin" ve akabinde giren paint it black... (bkz: the devil's advocate)

klişe mlişe ama seviyoruz be.

bazıları vardır ki sırf bu yüzden eşcinsel biriyle arkadaş olmak istemezler ki kendi tercihleridir ama her erkeği kendisine yürüyor sanan kadınlara da kezban sıfatını yapıştırmaktan çekinmezler. işte bu iki yüzlülüktür.

şehirlerarası yolculuklarda, özellikle tenha bölgelerdeki yol kenarlarında poşet içerisinde ceset görme fobisi.

küçükken artık hangi habere maruz kaldım bilmiyorum ama her yolculuğumda gördüğüm atık poşetlerde kol bacak gözüküyor mu diye ister istemez bakıyor ve görmeyince rahatlıyorum.

yerlere poşet atıp da beni germeyin lütfen arkadaşlar.*

groupie emekçilerine adanmış bir nine inch nails şarkısıdır.

--! spoiler !--

...i sold my soul but don't you dare call me a whore
and when i suck you off not a drop will go to waste
it's really not so bad you know once you get past the taste...

--! spoiler !--

öncesinde çeşitli projelerde bulunmuş olsa da bir otostopçu olarak yer aldığı 1991 yapımı thelma & louise, kendisi için sıçrama tahtası olmuştur ki filmde toplamda sadece 15 dk görünmektedir.

ancak internet kurallarından* bi'haber kişileri kekleyebilecek olan yazardır.

insanı durduk yere dert sahibi yapan bir dream theater şarkısı.

1994 çıkışlı "awake" albümünde yer alan şarkı, beste ve sözleriyle tamamen grubun klavyecisi kevin moore'a aittir ki kendisi, albüm sonrasında gruptan ayrılmıştır. rivayet odur ki moore, bir moda kataloğunda "space-dye vest" adlı bir ceket giyen modele aşık olmuş, bu durumu o dönemde yeni bitmiş olan ilişkisiyle bağdaştırmış ve bu parçayı yaratmıştır.

şahsen, özellikle keyifli olduğum günlerde playlistimde karşıma çıkmasın diye köşe bucak kaçarım. sadece türkçe şarkılarda duygulanabiliyorum diyenler varsa buyursunlar da görelim.*



sözleri de burada:
(şarkı içerisinde yer alan haber, dizi vb. replikleri italik yazılmıştır.)

falling through pages of martens on angels
feeling my heart pull west
i saw the future dressed as a stranger
love in a space-dye vest

love is an act of blood and i'm bleeding
a pool in the shape of a heart
beauty projection in the reflection
always the worst way to start

"but he's the sort who can't know
anyone intimately, least of all a woman.
he doesn't know what a woman is.
he wants you for a possession,
something to look at like a painting or an ivory box.
something to own and to display.
he doesn't want you to be real, or to think or to live.
he doesn't love you, but i love you.
i want you to have your own thoughts and ideas and feelings, even when
i hold you in my arms. it's our last chance... it's our last chance..."

now that you're gone i'm trying to take it
learning to swallow the rage
found a new girl i think we can make it
as long as she stays on the page

this is not how i want it to end
and i'll never be open again

"...i was gonna move out...umm...get,
get a job, get my own place, umm,
but... i go into the mall where i
want to work and they tell me, i'm,
i was too young..."

"some people, gave advice before,
about facing the facts, about
facing reality. and this is, this
without a doubt, is his biggest
challenge ever. he's going to have to face it.
you're gonna have to try, he's gonna to have to try and,
uh, and, and, and get some help here. i mean no one can
say they know how he feels."

"that, so they say that, in ya know
like, houston or something, you'd
say it's a hundred and eighty degrees,
but it's a dry heat.
in houston they say that?
oh, maybe not. i'm all mixed up.
dry until they hit the swimming pool."

"...i get up with the sun... listen.
you have your own room to sleep in,
i don't care what you do. i don't
care when. that door gets locked,
that door gets locked at night by nine o'clock.
if you're not in this house by nine o'clock, then you'd better find some
place to sleep. because you're not going to be a bum in this house.
supper is ready..."

there's no one to take my blame
if they wanted to
there's nothing to keep me sane
and it's all the same to you
there's nowhere to set my aim
so i'm everywhere
never come near me again
do you really think i need you

i'll never be open again, i could never be open again.
i'll never be open again, i could never be open again.

and i'll smile and i'll learn to pretend
and i'll never be open again
and i'll have no more dreams to defend
and i'll never be open again

genellikle eylenir bu.
(bkz: cima eylemek)

twitterda çok severek takip ettiğim bir uzman, hesabımı geri takip etti.
başta çok sevindim ama şimdi kendi kendime boş yapacağım zaman hoca görür diye utanıp vazgeçiyorum sözlük. :(

2021'e girmeden vefat etmiş, bugünse resmi instagram hesabından ölüm haberi yayınlanmış olan üstad.

böylesine yetenekli bir müzisyenin 41 yaşında ölmesi çok erken kayıp. ışıklar içinde uyusun.
(bkz: everytime i die)

gerçekleşmesi halinde bir çoğu riskli grupta yer alan profesörlerin de olumsuz etkileneceği taleptir. alanında yetkin bir profesörün yetişmesi için harcanan zaman ve emeğe bakıldığında yaşanacak kayıpların yerini doldurmak kolay olmayacaktır ki bu durum, üniversitelerin ve mezunlarının eğitim kalitesini uzun dönemde düşürecektir.

ben de diyorum kafa sözlük reklamsız nasıl finanse ediliyor. demek ekşiden gelen reklam gelirleriyleymiş.
büyük resmi görün arkadaşlar...

sabah namazı kılmadığımdır.

kaç kere aldım karşıma dedim bak kedi, insanların inançlarına saygı duyman lazım. bir insanı zorla sabahın köründe yok suratına oturarak yok hocayla birlikte miyavlayarak namaza kaldıramazsın.

dedim dedim dinletemedim. miyav diyor başka da bir şey demiyor. *

doğrusu "elf gözlerin neler görüyor legolas" olan sorudur.

ibret-i alem editi: emin olamayıp kontrol ettiğimde doğrusunu yanlış bildiğimi öğrendiğim sorudur. bu da kalsın burada böyle.