ruhu kara, kalbi kapkara sapık bir güruhun gökkuşağı ve renkleri kendilerine maske olarak kullanmalarını anlarım;
ama onların bayrağında var diye bizim her gökkuşağına tepki göstermemiz kadar saçma bir davranışı anlayamıyorum.
bu akıl almaz davranış sapkınların ekmeğine yağ sürmekten farksız; onların yapamadığı reklamı biz kendimiz yapıyoruz.
a101 de şemsiye var; tepki göster, bim de oyuncak var; boykot et!..
siyaha, griye mahkum muyuz!?
çocuklarımız gökkuşağı cizemez hale geldi.
renkli bir elbise giydirdiginde değişik gözle bakılmaya başlanacak bir süre sonra.
allah'ın yaratma sanatının en güzel örneği olan renkleri bir avuç ucubeye bırakmayacağız. ?
gökkuşağından kaçan, kendini bilmez, dar kafalı ve sığ görüşlü kimselere de allah'tan akıl ve izan diliyorum.
biz günde bin kere tih çölündeyiz
ne bıldırcın kuşları görmüşüz göğümüzde
ne kudret helvasından bir tad var soframızda
kızıldeniz en delişmen günlerini yaşarken gençliğinin
tûr-u sîna sessiz sessiz kanağlar göğsümüzde.
insan taş ve ateş eski dostları veyl’in
zakkum gözlemcileri afsun dilencileri
sacayağı olma özlemindeyken çıldıran alevlerin
ve dualarımız ayasofya ayasofya apartılırken
ve çocukluğumuz anıtkabir anıtkabir ayartılırken
ve yoksulluğumuz kokteyl kadehlerinde
ve öldüm fiyatına ve kapalı zarf usulü
demokratik demokratik satılırken köle pazarlarında
biz oturmuş firavun mezarlarının
gölgesinde serinleriz
ve gün gelip dirilmek için,
bir yiğit mûsa
ve bir âsâ
ve bir yed-i beyzâ bekleriz.
çağı gelip de
kitâb’a ve demire olan sevdamızı anımsayarak
biteviye dalaşmak saldırmak sataşmak
ve vurmak varken karnına karnına zulmün
nedendir böyle anlamsız
ve kavgadan uzakta yaşamak
diyerek
bizi alıp götüren sonra tekrar götüren
bizi alıp bedirlere uhutlara götüren
endülüs’e kudüs’e istanbul’a götüren
cesur ve heybetli ve diri
ve gümbür gümbür bir erkeklik şöleni
andlar içtiğimizi
dosta düşmana ilan ederek
gövdelerimizde beliren ürpertilerle
iri ve parlak kavisler çizen hayatlar
hecin yüzlü ölümlerle buluştuğumuz gün canevimizde
dağlara hep böyle sıram sıram
dağ olarak sürdüremiyecek ömürlerini
denizler böyle telaşsız yıldızlar böyle şehvetli
ve sizler yani sizler yani ey zulümağaları
hep böyle korkudan uzakta seyredemiyeceksiniz
sevecen hışırtılarla süzülen güneşi
diyebilmek için
ve gün gelip dirilmek için
sabrı silah belleriz
bir yiğit mûsa
ve bir âsâ
ve bir yed-i beyzâ bekleriz.
biz günde bin kere tih çölündeyiz
ne bıldırcın kuşları görmüşüz göğümüzde
ne kudret helvasından bir tad var soframızda
kızıldeniz en delişmen günlerini yaşarken gençliğinin
tûr-u sîna sessiz sessiz kanağlar göğsümüzde.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.