dai yazar profili

son yıllarda çok iyi yapımlara imza atıyorlar. çok iyi, akıl dolu bir senaryo, karakterler ve olay örgüsü. hastasıyım.

bizim mezhebini dininin önüne geçirmiş olanlara göre bir sözle müslüman olabiliyorsun bir -yanlış- sözle de dinden çıkabiliyorsun. oysa islam-kuran insan inşa eder. insan-karakter inşası ise yıllar, onyıllar ve hatta bir ömür sürebilir. vahyin nüzulu, nebevi metod hep bu seyirdedir.
allah öyle okuz-pokuzla, mucize ile bir müslüman olma durumunu istemiyor. mucize talepleri iyiliğe, doğruluğa yanaşmayan müşriklerden gelmiştir hep. el cevap; ''kâfirler: 'ona rabbinden bir mûcize indirilmeli değil mi' diyorlar. rasûlüm! sen ancak bir uyarıcısın. her kavmin de bir yol göstereni vardır.''

twitter'da gördüm, ''mustafa öztürk, islamoğlu falan falan mucizeyi inkar ediyor...'' falan diyordu ''ünlü'' hocalardan bir tanesi. bunların çarpık itikad anlayışını inkar ediyorlar evet. bu anlayış yüzyıllardır islam coğrafyasına refah getirmedi. zillet içerisinde bıraktı. rezil rüsva eyledi. bu kafa düzgün insan yetiştiremiyor. okuz-pokuzla kötü insan iyi olmaz. kötü alışkanlıklar terkedilip iyi alışkanlıklar kazanılmaz. kuran kaliteli insan inşa eder; bu bir süreç işidir. bu toplumun ve islam coğrafyasının sorunlarının temelinde itikad anlayışı yatmaktadır.

bugün eciş bücüş armutlardan satan çocuğa ''nereden geliyor bu?'' diye sormam üzere, ''abi bilirsin, yerliyse çirkindir, düzce'den köyden geliyor bunlar'' şeklindeki cevabında söylediği özlü söz. çok tuttum bunu, helal olsun çocuğa.

hicretin üzerinden henüz 100 yıl küsur geçmişken ''bu zamana kadar gelen alimlerimiz...'' gibi bir cümle kurmayıp farklı görüşler ortaya koymuş ve kendisinin görüşleri doğrultusunda daha sonra hanefilik mezhebi doğmuştur. ki, kendisi tabiindir, yani sahabeden bir kısım insanları görmüştür.
kendisi rey ehlidir. yani nakilci değil akılcıdır. yani bugünkü hanefiliğin tam zıddıdır. bugün çok büyük islam alimi olarak gösterilen birçok isim ebu hanife'yi tekfir etmiştir. buhari de bunlardan birisidir.

hanif imam...

en muteber hadis kaynağı. altı meşhur muhaddisin hadislerinin bulunduğu kitap. öyle ki ehli sünnetçilikte bu kitapta yer alan her rivayete iman gereklidir, aksi halde dinden çıkılır... gerçi bunların alimleri bile böyle bir fetva vermemişler ancak günümüzdeki takipçileri onu demeye getiriyorlar. gel gör ki içinde bir dünya uyduruk, saçma akıl dışı rivayetler barındırmaktadır. ayrıca bugün mezhepçilik yapıp diğerlerine küfredip ehlisünnetçiliğin bayrak tutanlığını yapanların meşhur hadis alimleri farslardan.

kutsi hadisler.
diğer rivayetler de hadis bunlar da ama bu kategorilendirme neden yapılmış? bu arada bu kategorilendirme kuran'ın yaptığı bir kategorilendirme değil, peygamberin yaptığı bir kategorilendirme değil, yüzyıllar sonra yapılmış.

nedir hadis-i kutsi?

kendisi vahiy olup peygamberin dilinden, kendisinin sözüymüş gibi söylenilen, (?) vahiy olup ama kuran'a dahil edilmeyen, namazlarda okunmayan, kendisine imanın farz derecesinde, yani ayetle aynı olduğu rivayetlerdir. evet çelişkilerle dolu ama mevcut rivayet dininde bu böyle. herhalde peygamber gelen vahiyler için, ''bunu allah bildirdi, bunu kuran'a dahil edin'', ''bunu da allah bildirdi ama o kalsın kuran'a dahil etmeyin'' dedi. gerçi rivayet dincilerine göre diğer rivayetlere itibar etmemek de dinden çıkmaya sebep ama herhalde tekfiri de kategorilendirmiş olmalılar. kutsi hadislere inanmazsan daha şiddetli bir şekilde çıkıyorsun dinden. böyle 350 km hızla falan...

bugünkü cinci kişilerin ataları. otacı farklı bir şey bildiğim kadarı ile. cin kovuyom gaipten haberler alıyom falan diye onlar da öyle kandırmış, öyle yolunu bulmuş.

ilahiyatçı yazar. sanırım muhafazakar iktidara ters düştüğü için görevden alınmış.

görüşleri, fikirleri güzel. allah'ın dinini aslına döndürme çalışmaları güzel fakat bu adamlardaki; muhafazakar-rivayetçi kesime karşı seküler, sol-kemalist kesimi arkalarına almaya çalışmalarına anlam veremiyorum. ya neden muhafazakarlığa tepki olarak bunların yanında saf tutuyorsunuz? hanif ibrahim, hanif muhammed böyle mi yapmıştı? nerede kurani, nerede nebevi hareket metodu? hayır bir atatürkçü kesilmiş, ben rastlamadım ama kendisini hanif filan da ilan ediyor mu acaba? sen de biliyorsun ki mesele ağaç falan değildi gezide, neden ya neden?

muhammed peygamber gibi cehaletin sağında solunda durmadan hakk'a çağırıp kalpleri pırıl pırıl hanif insanları toplasana çevrene madem? hakk'ın muvahhid erleri ne o sol, ne o kemalistler... birisi de ihsan eliaçık. yazık, şu ümmetin temiz gençleri yolunu kaybetti, ne tarafa gideceklerini bilemediler... bir tarafta rivayet dininden müteşekkil muhafazakarlık diğer tarafta sol-kemalist ve islam düşmanlarından müteşekkil karşıt cephe. neden bir tarafa yaslanmak zorundayız? orası hak taraf mıdır? hakkı hakça haykıran kimse olmayacak mı bu topraklarda?

günümüz muhafazakar iktidarı ile muhammed'in islam'ını bozan emeviilik arasındaki en büyük benzerlik saltanat-hanedanlık ve saray düşkünlüğüdür. günümüz muhafazakar iktidarı tam olarak neo emevidir, allah'ın dinini kalplere yerleştirme gibi bir derdi yoktur.

bu naylonların, şu sapık tarikatların yaptıklarından dolayı birilerine gün doğuyor. yam yam kom komlar, faşist kemalistler; bunlar beş para etmez ama bunların beş para etmemesi de sizi değerli kılmaz. sizi de biliyoruz...

eskiden saraylarda 1-2 tane bulunurmuş ehli keyfi eğlendirmek için. şimdi dolu her yer, saray soytarılarından geçilmiyor...

adamın dibidir. çoğunluğa uyup nemalanma yolunu seçmeyerek yalnızlaşmış müslümanların piridir, rol modelidir. muaviye'ye ''bu sarayı halkın parası ile yaptıysan hırsızlıktır haksızlıktır, eğer bu sarayı kendi paranla yaptıysan israftır haramdır'' demiş büyük insandır. hakkı en yüksek makama en yüksek sesle haykırmıştır. yalnız ebu zer'in bu tavrı örnek alınmaz da saray soytarıları baş tacı edilir...

hz. ebu hüreyre şöyle demiştir: ''size naklettiğim şu hadisleri ömer zamanında anlatsaydım değneği ile beni döverdi” (ez-zehebi)

muhtemelen yukarıdaki sözü doğru olan kişi çünkü rivayetlerine, tarzına bakılırsa peygamberin sağlığında ya da ilk halifeler döneminde değil çok sonraları rivayet söylemeye başlamıştır. zaten yukarıdaki sözü bunu doğruluyor. özellikle muaviye'nin sarayına kapağı attıktan sonra hızlandırmış olsa gerek ki bu kadar rivayet nakletmiş. ebu zer gibi bir sahabi çölde yalnızlaşırken paşamız saraylarda ağırlanır...

mesela şöyle bir rivayeti var;

''allah’ın resulü şunu derken duydum: ‘allah, vahyini üç kişiye emanet etti: ben, cebrail ve muaviye.''

ya şunun muaviye'nin sarayında üretildiği belli. diğerlerine gerek yok bile.

bu arada, ''kadın uğursuzdur'' mealli rivayetleri de mevcut. gelenekselci hocanımların dikkatine.

sahabe olduğu için hz. denmeli imiş... islam tarihinde saltanatı başlatan kişi değil mi bu? o meşhur yezit'i iktidara getiren? yaptıkları bir tarafa yezit gibi birisini müslümanların başına musallat eden birisi nasıl mübarek olabiliyor? yine islam tarihinde ilk saray sahibi kendisi. * peygamberin yolundan gitmediği apaçıkken nasıl sahabe olabiliyor? aa, sizin sahabe tanımınız için peygamberi görmüş olmak yeterli...
(bkz: emeviler dönemi) (bkz: ümeyyeoğulları)

ayrıca en çok hadis uydurulan dönem muaviye dönemidir. sünni kaynaklara göre bu.

sanıyorum 0-3 yaş grubu çocuklara yapılan şaka.

demek tam tanıyamamış olmak gibi bir durum var ki tanıdık geliyor ama çıkartılamıyor...

internette yaşayınca da bir garip olurum. hiç yabancı değil. bu gibi yerlerde görüşünden, ilgi alanlarından, yazım tarzından anlarsın ya da benzetirsin.
ben bugün burada bir tanesine rastladım. bilemiyorum ama galiba sandığım kişi. eski çöplüğünü terketmesi iyi olmuş. şimdi bir kaç fosil yerine daha kalabalık kitlelere anlatıyor fosilleşmiş düşüncelerini. bu arada sen ezelden beri gelenekçi idin, mezhep falan değiştirmedin. saygılar efenim. buranın sizin gibi hocalara ihtiyacı var.

konu başlığı ilgili videoyu tam olarak anlatmıyor. gördüğüm kadarı ile o kısacık videoda makyaj yapanlara tecavüzü haklı görür bir durumda değil bilakis tecavüze uğrama sebeplerinden bir tanesini ortadan kaldırmaya yönelik.
dişiliğini alabildiğine cazip hale getirip sergilemek erkekleri çeker. kimisi sadece bakar, kimisi laf atar, kimisi tekliflerde bulunur ve kendine hakim olamayan bazı sapıklar da taciz-tecavüz eder. çok azı dönüp bakmaz. ''ben istediğim gibi giyinirim sen bakmayacaksın.'' senin sapıklara dediğin bu. aslında bunda da samimi değiller. hayran olunmak isteyip ancak ''ben giyineyim siz bakmayın'' gibi bir düşüncedeymiş gibi gözükmek... ama işte, her şeyin yan etkisi oluyor. iti var köpeği var sapığı var. evet sapık engellensin, ağır cezalar verilsin, bunlar devletin yapması gereken şeyler. kendinin de alacağı önlemler olacak. kız olsam ve böyle bir endişem olsa aşırı dikkat çekmekten kaçınırdım mesela. hayvana tecavüz falan uç örnekler.

samimi olun.

frekans diyorlar ona. ama başka bir şey var, onu ifade edecek bir kelime bulamıyorum. ilk defa gördüğün birisi karşısında büyülenmiş gibi oluyorsun falan...

- önce bol bol okuyun. sonra, tartışmacı bir kişilikseniz sadece çok bilgi yeterli değil, strateji çok önemli, bilgiden bile...
- ortama alışıp sahiplenip ondan sonra ''buralar hep benim'' havalarına girmeyin, böyle çok yiğit harcanmıştır sözlüklerde, efendileri tarafından.
- katkı yaptığınız yerin sahibi önemli. ortam, arkadaşlar-yazarlar ne kadar iyi olursa olsun sonuçta birisinin sahibi olduğu bir web sitesine yazıyorsun. hakkaniyetli düzgün insanlar değilse yönetim, emek vermeye değmez. ben mesela orta dünyada böyle bir yere uzun seneler emek verdim. onlar sansür yaptı, yasak yaptı, kayırma yaptı, süperinden müslüman iken hakaret yaptılar sadece kendimi savundum ancak en sonunda yapılan kahpeliğe dayanamadım bıraktım. sadece bir alışkanlık, bağımlılıktı benimkisi, çokları gibi. bir numaraları olduğundan değil yani. bu arada hiç bir ihlalim olmamasına rağmen yaptıklarına ithafen; hesabına bir askına iki...*

- bu gibi platformlar; esnek başlıklar, hararetli tartışmalar içerir. aslında yapısı itibari ile (bir konudan, yazıdan, açıklamadan, haberden bir cümle kırpıp başlık yapmak) kahpedir. hayır severim sözlükleri ama parantezde belirttiğim gibi bir durum var. insan olun. diğer arkadaşlarına saygılı ol. kendine ve ortama karşı izzetli ol. asla baskılanma, boyun eğme, haksızlık karşısında susma, hakkaniyetli ol, hak yeme, yedirme. bir davranışa uzun süre maruz kalındığında hayatına ciddi etkileri olur. burada hakkı söyleyemiyorsan hayatında hiç bir yerde söyleyemezsin.
- en sevmediğim şeylerden birisi de yönetim takımına yalakalık. bu çoğu ortamın sorunudur. aslında bu o platformu çürütür. başta yöneticiler böyle bir şeye mahal vermemeli. modluk dediğin şey çok matah bir şey değil.

*

(bkz: world wide web)

bazıları çarçabuk alışır kaynaşır, bazıları daha zor...
internette; zor ve karmaşık kullanıcı şifremi artık ezbere girebiliyorsam orayı benimsemişim demektir. benimsemek tabi alışmaktan bir adım daha ileri oluyor sanıyorum.