yatmak mı?? cidden mi? ne yatması 2 kardeşim var ikiside sabahtan akşama kadar online derste biri bitse biri başlıyor. yatıyor dediğiniz bu öğretmenler bütün gün telefon, tablet, bilgisayar başında birilerini derste tutmak için çaba sarf ediyor. görmeden bilmeden konuşmak çok çok kötü.
kesinlikle kıskançlıktır; başarı, güzellik, duruş kısaca her şey yakın arkadaşın her şeyinizi kıskanması ve bunu başka birinin fark edip söylemesi hem utanç verici hemde ışık hızında soğutur.
berbat bir eylem düşündükçe insanın canını yakan mahveden birşey bir an önce bu durumdan kurtulmal gerekir. kurtulmadığı sürece anı yaşamak şöyle dursun gelecek bile ağır gelir.
o kız çocuklarını üniversiteye gönderipte kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayan kimseye muhtaç olmadığımızı kendimize yetebilecegimizi gösteren babalarımıza bu şekilde hakaret ettiğiniz için sizler cehennemliksiniz.
her yere şaşırarak bakıyorsun ama çok güzel bir duygudur bu her yeri keşfetmek öğrenmek istiyorsun. aslında bir bakıma bir yeniden doğuş hikayesine dönüşüyor. kendi hikayeni en baştan yazacağın hiç bir yeri bilmediğin bambaşka bir şehir.
disney chanel da yeni başlayan bir çizgi film. (bkz:greenlerin büyükşehir maceraları) gözlerimde yaş var
kaybettim evde, sinekler sokar
yaşlı bir ağaçtan düştüm
tüm dallara çarpıp dizlerimi çizdim
köpek kovalar, kurbağa yalar
ve telaşla koşar,düşer yumurtalar
parmaklarıma kıymık batar
yarın hepsini yaparım tekrar.
bu söz bana ahmed arif'in şiirini hatırlattı.
"to be or not to be" değil.
"cogito ergo sum" hiç değil...
asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
durdurulmaz çığı
sonsuz akımı.
içmek,
gözlerinde içmek ayışığını.
varmak,
gözlerinde varmak can tılsımına.
gözlerin hani?"
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.