deterjanlekesi yazar profili

yengem

anlaşılmıyor. doğru kişi diye bir şey yok çünkü. bazen uyumlu oluyor kişiler. bir şekilde anlaşmanın yolunu buluyorlar eksiler artıları tamamlıyor bu şekilde yürüyor.

fizik .
tarihte de olayların kronolojik sıralamaları. ben daha kendi hayatımda sıralamaları tutturamamışım , tarih boyunca olmuş olayların kronolojisini nasıl hatırlayım.

annemle babam. başka kimse fark etmez sanırım.

hükümet: bir organizma içindeki normal floryayı bozan antibiyotik gibidir. kımıl zararlılarını yok etmeyi başaramadığı gibi normal floryayı da bozuyorlar. ishal olmuş bir rejimin tedavi yöntemi basittir, doktoru ne yazık ki yoktur.
ya işte hani gereksiz antibiyotik kullanımı varya hahh işte hükümet onu üretiyor.

yok mu özellikle şu illete bir tıbbi müdahale. insan hayatına alacağı kişiye de güvenemiyor. yarın bir gün ırkından mı vuracak diye tereddüt ediyor. (oldu bunlar hep bu yüzden bu şüpheler)

başörtüsünü gerçekten inancı için , kulluk vazifesi için kullanan kadınlar bakın her durumda mağduriyet beyan edemezsiniz. dinimizin gerektiklerine göre her yere girip çıkamaz herkesle muhattap olamaz her mesleği yapamazsınız. hayallerinizi isteklerinizi gücünüzü kısıtlamanız gerekir. ayaklarınızın üstünde duramaz birinin emaneti olmanız gerekir. öyle olun demiyoruz. kime kafa tutuyorsunuz onu anlamak istiyoruz. sadece saçınızı kapatın dememiştir yaradan sanırım. sanki özellikle sevgili kadınlar siz o kadar değerlisiniz ki örtünün çok görünmeyin dikkat çekmeyin asilik yapmayın falan demiş gibi ama yine de siz bilirsiniz.

kürtlerin hala çırpınarak, bakın biz de bu topraklarda doğduk büyüdük , başka dil konuşuyoruz diye sizden farklı değiliz , deme çabaları. kime neyi kabul ettirmeye çalışıyorsunuz. ırkçılık hastalıktır. bilinçli bir hastalık. sen olmasan başka ırka yapacak.

bizim ülkenin partileri gözümde , aynı oyun parkında oynayan aynı mahallede yaşayan , yeri geldiğinde aynı sofradan yiyen ama birbirlerinden nefret etseler dahi ayrılmayan akraba topluluğuna benziyor.

7

doğduğunda seçim şansı olsaydı insanın, yaşamayı mı seçerdi yoksa ölmeyi mi?

ilgisine , çabasına. ama bilemedim. her ilgiye her çabaya kayıtsız kalan da var. büyük bir gizem bu . kadınlar erkeklerde ne buluyor. hadi erkekleri biliyoruz. hormonlar. kadınlarda da var ama hormonlarını her işe karıştırmıyorlar.

adımın geçtiği şarkıyı duymak

kendime armağan ediyorum

sultane ghalba

çocuklar , hayvanlar, insan eli değmemiş doğa güzelliği .

sadece bu ona iyi geliyor diye ve ola ki yanında migreni tutar hemen içip iyileşsin diye çanta da taşınan ilaç.

hiç bir mesleğin kutsallığı kalmadı. insanlarda etik değerler nerdeyse azaldı. en azından öğrenci olan kişilere öğrencinin, öğretmenin cinsiyetsiz olduğunu ve onlara insancıl haricinde başka duygu beslenilmeyeceğini empoze etmek gerek.