akademisyenle ilişki yaşayıp intihar eden üniversite öğrencisi

buram buram cehalet kokan başlıktır.
her şeyden önce "türbanlı kız" olması ne alaka? bunu belirtme gereği duymak bile müthiş anlamsız.

akademisyenlerin öğrencileri ile romantik ilişki yaşaması benim nazarımda etik değil. ama asistanıyla evlenen falan bir sürü insan var. ne diyebilirim? ben büyük konuşmak istemem ama lisans hayatımda yaşamadım, sonrasında da tercih etmem. kimse de aşktan ölmüyor anasını satayım, tutup hocama aşık olsam, oturur iki zırıldanır hayatıma bakarım. yaşla da çok alakalı bulamıyorum, lisans okurken de bu kafadaydım.

ilişki iki kişi arasındaki bir dinamiktir. adamı tanımıyoruz etmiyoruz. "evlenme vaadiyle kandırmış" nasıl bir niyet okumadır? belki herif de samimiydi?

kullanıp atmak nasıl bir tabir? baştan sona kadını aşağılayan bi söylem. kullandırmasın kimse kendini o zaman hocam. kullanıldım diye ağlayana da, birilerinin zekâsını küçümseyerek "kullanıldı " diyene de çok kızıyorum. ne yazık ki flört şiddeti yaşamımızın normali oldu. ayrıca bunu da kadınlar da erkeklere uyguluyor, sadece erkekler kadınlara değil.

taciz haberi olsa suratına tükürelim adamın. yasalarca reşit kabul edilen bir kadın hocasıyla ilişki yaşamış. yorumlarda"sevgisiz kalmış, psikolojisi bozuk" falan denmiş. abicim hocamla veya bir başka erkekle ilişki yaşasam, kendi yaşımda bir erkek de olabilir bu, öğrenci bir arkadaşım da olabilir, sonra kendimi öldürsem bana enayi falan dersiniz, herkes de kendi psikolojisinden sorumlu. scare'i kullanmışlar yazık olmuş diyen çıkacağını sanmıyorum. adama lanet mi edersiniz? müthiş ikiyüzlü bir toplum bu ya, inanılmaz gerçekten.

burada sansasyon yaratan adamın akademisyen olması, hanım kızımızın da türbanlı oluşu üzerinden iyice dikkat çekilmeye çalışılmış.

edit 1 #3593497: hele hele... geçenlerde sen ortalama anadolu erkeğiyim demiyor muydun yiğidim? koş sil hemen hadi :d. karşında erkek olunca adap üslup biliyor gibi duruyorsun, kudurmadan konuşabiliyorsun demek :d. bence de sana paragraflarca yazmak anlamsız o yüzden kişiselleştirme, senin üzerinden fikir beyan ediyor insanlar sadece, muhatap sen neden olasın?

edit 2: kızın intihar mektubunu falan şimdi gördüm. gerçekten çok üzücü. sağlıklı bir psikolojide olmadığı çok açık. akademisyen konusunda hâlâ net değilim, yeni deliller ışığında güncelleyeceğim kendimi sövüp sövmeme konusunda.

#3593497 sana ne lan? sen misin buranın zaptiyesi?

hiç bir mesleğin kutsallığı kalmadı. insanlarda etik değerler nerdeyse azaldı. en azından öğrenci olan kişilere öğrencinin, öğretmenin cinsiyetsiz olduğunu ve onlara insancıl haricinde başka duygu beslenilmeyeceğini empoze etmek gerek.

ben kadının türbanlı olmasının belirtilmesine taktım. öyle yada böyle bir kadın intihar etmiş yada ettirilmiş (burası türkiye.) veya başka baskılara, şantaja maruz kaldı? cücük kadar bilgi ile amma destan yazdınız lan?

intihar eden bir kadındır eh nihayetinde.

arkadaşın yazdıklarında madde madde cevap vereyim ben;

- kadın yada erkek fark etmez gösterip elletir elletmez kendini evleneceği kişiye saklar sana ne cerraaaam bundan? sana ne? sen kim köpeksin oğlum? anlamak zorunda da değilsin karışmamak zorundasın.

- oğlum haberler saplantı derecesinde aşık olup kadın yada kendini öldüren erkeklerle dolu sen kime neyi anlatıyorsun? düşük zeka belirtisiymişte bilmem ne.

- elalemin baş örtüsünü nasıl taktığı sana mı düştü lan? sen kimsin? türbanlı olan skinny jeans giyemez diye bir kural mı var? iyice kafayı yaktınız ha.

bulunmak istediğin imanın canı cehenneme. kısmen okuma gafletine düştüm , sonra da bu fikirlerin ancak boklaşmış bir zihnin ürünü olabileceğini düşündüm. leş gibi kokuyorsun.

bir şeyler yazacaktım ama sevgili ayı bey #3593633 şu yorumu ile hislerime tercüman olmuş. şaka maka seviyorum bu adamı

cinsellik iki kişinin karşılıklı rızayla yaşadığı zaman güzel olan bir eylemdir.
bir sorun daha vardır ki -özellikle az gelişmiş ülkelerde- bir taraf bu ilişkiyi güzel bir birlikteliğe götürmek isterken, diğer taraf "takılma" derdinde olabiliyor.
bu kızcağızımız da istemiş yaşamış. ama karşısındaki insan beklediği gibi biri çıkmamış maalesef.
suç mu? değil? merhum kızımızın başını örtmeyi bir hayat tercihi olarak benimsemesi onu ahlaksız yapar mı? belirli kesimlere göre maalesef evet.
peki adama ne olur? hiç. onu da suçlayamayız ki.
kızımıza vaadleri olmuş olabilir. seviyormuş gibi davranmış olabilir.
sevmiş ama ciddi bir birliktelik yaşamak istemiyor olabilir...
bir ölümle sonuçlanmamış olsa böyle ilişkiler ne kadar çok hepimiz biliyoruz.
olan bir cana olmuş işte. üzücü.
şimdi kızcağızın arkasından pis pis konuşacaksınız. adama saydıracaksınız.
ama olan bir cana oldu.
kadın erkek ilişkilerinde dürüstlükle hareket edip herkes ilişkiden ne beklediğini ifade edebilecek seçme özgürlüğüne sahip olsa bunlar yaşanmaz.
fakat sizin kafanızla yazıyorum, "veren kız" bulmak da hala zor, "seven erkek" de...

ek: yazmayı unutmuşum ülkemizde aileler açısından cinsellik hala bir tabu. ve kızımız muhtemelen bu bitmek bilmeyen toplumsal yargılar yüzünden kendine kıydı. çok üzücü gerçekten.

şimdi başı açık biri, asistanin birine olan aşkından dolayı intihar etseydi, başlığı bu şekilde atacak miydin?
turkeye'de toplumun büyük bir kesiminde bağnazlık hakim. atatürkçü ya da dinci olması fark etmiyor.
sonuç olarak genç bir kız. yazık etmiş kendine.

basligi acan arkadasin azaltmasi gereken seyleri siraliyorum:

-cacik
-kirmizi hap tuketimi

bunlari azalttigi takdirde, oyle vurdurmali gommeli gibi tabirleri kullanmaz ve kadinlara daha saygili bir bicimde yaklasmayi ogrenir diye umit ediyorum.

bu tarz olaylarda surekli kadinlar uzerinden suclayici goruslerin belirtilmesi gercekten canimi sikmaya basladi. bu arada adamin* linclenmesi de gayet mesrudur, gerisi laf-i guzaf.

türbanlı diyerek en seküler sen oldun aslanım , yahu sebep ne olursa olsun ölmüş canına kıymış bir can var kadın yaşayacağı toplum ve aile baskısından korkmuş intihar etmiş belki hala burada ayrıştırma çabaları...

bayhan lütfen seninle aynı düşünen diğer hemcinslerinin yüzde doksanının yaptırdığı gibi bir an önce arka kapını tıklattır ve rahatla koçum. belki akli melakelerin yerine gelir ve mantık dahilinde konuşmaya başlarsın.

t: umut verilip yarı yolda bırakılmış bir kadının acı hikayesi. amel hesabını allah'a bırakıp bir an önce neden ve nasıl sorularının size neler kazandıracağı üzerine düşünmeniz gerek.

artniyet kokan başlık. kendini nimetten sayma diye kısa tutuyorum.

tarafların ikisini de kınamam zira aynı bokları bizler yiyoruz ama türbanlı pekiştirmesi biraz dallamaca.


hayat böyledir bazenleri.
sen yanlış seçimler yapar bedelini bir şekilde ödersin ve onun bunun evladıyım diyemeyen akademisyenle ilişki yaşayıp intihar eden türbanlı der.* çünkü buna çanak tutacak sanal bir kitle vardır.
sokakta bunu söylese adamı silkerek öldüreceklerinden burada 102 tuşlu klavye arkasından söylemek kolay.

bir ara link aramaktan kafayı kaldırırsan damarlara yapılan baskı azalınca beynine kan gider.

türbanlıyla ilişki yaşayıp intihar eden akademisyenleri de görmezden gelmemek gerek. bence yargılamadan önce tek taraflı bakmadan bu iki intihar grubunu da dinlemeli.

değil türbanlı, evliya da olsan gönül işlerinde bazı şeylere karşı koymak çok güçtür. kuran'da mesela "zina etmeyin" demez, "zinaya yaklaşmayın" der, yani karşı cinsle başbaşa kalmayın, ilgi çekecek hareketler yapmayın, halinize, hareketlerinize, oturmanıza kalkmanıza dikkat edin, kendinizi de başkasını da günaha sokmayın der.

yaşanan toplumsal olayları düşününce haremlik-selamlık konusunun önemi de ortaya çıkıyor tabii.

kanımca aşkına karşılık bulamadığı için değil, yaşayacağını düşündüğü ailevi ve toplumsal baskı yüzünden büyük bir buhrana girip canına kıymış olan gençtir. toplum baskısı bu dünyadaki cehennemdir. canın sağolsun kızım diyecek bir yakınının olmaması, yaptığı gerçekten önemsiz bir hatanın dünyanın sonu olduğunu düşünmesi gençlerde böyle travmalara sebep oluyor.

olmuş gitmiş biri için böyle yazılar yazılmaz arkadaşlar.

akademide çalışan biri olarak konuyu takip edebildiğim kadarıyla yakından takip etmeye çalışıyorum ama kesin bilmediğim/görmediğim gelişmeler vardır diyerek başlamak istiyorum.

konuyla ilgili edebiyat parçalanarak s*ksok haberciliğin ağına düşülmemesi gerektiğini düşünüyorum. mesela şunun gibi.

intihar notundaki ahmet'in dicle ilahiyat'taki arş. gör ahmet pekaydın olduğu henüz bildiğim kadarıyla onaylanmadı. ortada kesin bir durum yokken alakasız bir insanı suçlamak, "gizli ilişkiler, sena, bu ilişkiyi en yakın arkadaşlarına bile anlatmak zorunda kaldı. ama adam, "ailem öğrenirse kaçarım" dedi. sena, bu sözlerle daha da yalnızlaştırıldı." gibi hikayeler uydurmak mevtanın arkasından yapılacak şeyler değil. sulandırılmadan yazılıp çizilse olayı daha şeffaf takip edebileceğiz.

türbanlı diye ekstra belirtmek, nasıl desem, iğrenç.

sena için çok üzüldüm, hiçbir şey için değmezdi ama büyük ihtimalle yaşadıklarını kendine yediremedi ve başka bir çözüm yolu da bulamadı…

bu arada başlığın açılma biçimindeki art niyet de çok sinir bozucu. ilahiyat fakültesinde akademisyen olan zat dini herhangi bir sıfatla anılmazken, kadınlar özellikle böyle nitelendiriliyor. çünkü müslümanlığın yegane temsilcisi de kadınlar olmak zorunda ve hiçbir günah, hata işleme lüksleri yok bu kadınların… çok acımasız bir düşünce yapısı bu. üniversite öğrencisi biri bana göre hala çocuktur, ondan yaşça ve konumca büyük biri tarafından rahatlıkla yönlendirilebilir, dolayısıyla mesafesini korumak zorunda olan, öğrencileriyle başka türden bir ilişki kurmaması gereken de diğer taraftır. sonuçta olan sena’ya oldu, allah ailesine sabır versin umarım böyle saçma yorumlara hiçbir yerde denk gelmezler…