(bkz:
yaşamak)
yaşamak;
kasvetli bir sonbaharda,
yağmurun altında yürümektir .
mis gibi kokan toprak kokusunu,
sonsuza dek içine çekebilmektir.
yaşamak;
sonbahar yaprakları gibi
süzülerek yere konmaktır,
bir renge dünyayı sığdırmak,
bir sonbahar yelidir, yaşamak.
yaşamak;
bir destandır.
yeri gelince heycanlanmak,
yeri gelince hüzünlenmek,
maceraya atılmakdır, yaşamak.
yaşamak;
hiç bırakmamak üzere
sevdiğine satılmaktır.
dostlarına inanmak,
onların ellerini tutmaktır, yaşamak.
yaşamak;
gül'ün bülbül'e
bülbül'ün gül'e sevdasıdır.
yaz akşamlarının parlayan yıldızı,
kış günlerinin
kristal kar tanesidir, yaşamak.
yaşamak;
bazen refah içinde kalmak,
bazen bir hamle yapmak,
bazen bir hasbihal etmektedir
hayatla, yaşamak.
yaşamak;
bir gür ormandır.
derinliğine dalmak,
içine girince kaybolmak,
manzarasında
hayale dalmaktır, yaşamak.
bir ebrulidir yaşamak.
zor ama güzel,
karışık ama anlamlı,
ebruli gibi
rengarenktir , yaşamak.
yaşamak;
bir kum sanatıdır.
fakat; bir hareketle yok etmektir.
aslında yaşamak, bir bardak su,
birazcık sevgi , birazcık hüzün,
tek bir kelimedir, yaşamak.
saliha uslu:)
devamını gör...