ben alexandra la rossa. osmanlı sarayı'na satılmış, rutenya'lı köle...anası, babası, kardeşleri, sevdikleri yok olmuş köle... bu dev dalgaların üstünde her an ölsem de cennette aileme kavuşsam diye dua eden.17 yaşında dünyanın kederini, zalimliğini öğrenmiş. bir günde bin yaşanmış, yaşamaktan caymış kadersiz... kimsesiz alexandra. derdimi derin kuyulara bağırdım, denize döktüm, dalga alıp götürdü. canımı yakan her şeye kahkahayla cevap verdim. göz yaşımı sadece ailem için akıttım. bu köle kızdan bir sultan yarattım, kadere karşı koydum.. ve işte şimdi hayatımın, kaderimin değiştiği yerdeyim. sultan süleyman'ın sarayı'nda... başlarına yıkmak istediğim bu saray artık benim evim, yuvam...intikam için duran kalbimin aşk için yeniden atacağını nereden bilebilirdim ki...ben hürrem... sultan süleyman'ın kölesi, cariyesi, sultan, beş evladının anası, nikahlı karısı hürrem...varı, sevgilisi, parlak ayı...
ben hürrem... mehmet'in, mihrimah'ın, selim'in, beyazıt'ın, cihangir'in anası... haseki hürrem sultan... evlatlarım; ben, size, kendime bir söz verdim, yemin ettim. vaktiyle diz çöküp, etek öptüğüm, af dilediğim herkes gün gelecek benim önümde diz çökecek dedim... işte o günler geldi, çattı. bana türlü cezayı, kederi, eziyeti laik gören düşmanlarımın sonu geldi. artık korksunlar benden. zira aldıkları her nefeste zehirleyeceğim onları...ateş olup üzerlerine yağacağım...
harem ne ki? dünyayı ben yöneteceğim...
edit: canım çekti en baştan izlemenin zamanı gelmiş
devamını gör...