erza yazar profili

erza kapak fotoğrafı
erza profil fotoğrafı
rozet
karma: 6676 tanım: 1355 başlık: 186 takipçi: 65
yaşamak bu değil

son tanımları


kadın çantasında bulunanlar

gidilecek yere göre değil. baki olan tek şey biber gazıdır.
devamını gör...

ilişki biterken kıza hesap işareti yapmak

yapın tabi de çıkan bedeli ödemeye gücünüz yetecek mi orası önemli
devamını gör...

karı gibi dır dır konuşan erkek modeli

ben attık sizin eğitilebileceğinize dair tüm umutlarımdan vazgeçtim
devamını gör...

elini eteğini çekmek

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

children of men

alfonso cuarón’un 2006 yapımı başyapıtı children of men, distopik sinemanın en sert ve en gerçekçi örneklerinden biri. p.d. james’in romanından uyarlanan film, 2027 yılında geçen bir hikaye anlatıyor.

dünya, doğurganlığını yitirmiş ve 18 yıldır hiç bebek doğmamış. medeniyet çöküşün eşiğinde, göçmenler zulüm görüyor, devlet baskısı tavan yapmış ve insanlık umudunu kaybetmiş. tam da bu noktada, hikâyenin ana karakteri theo, hamile bir kadını güvenli bir yere götürmek zorunda kalıyor.

film, klasik distopyaların aksine “olması mümkün bir gelecek” hissi veriyor. her şey abartısız, gerçekçi ve belgesel havasında. cuarón’un uzun planları ve sahnenin içine izleyiciyi çeken sinematografisi, filmi adeta yaşatıyor. özellikle savaşın ortasında geçen uzun çekim sahnesi, sinema tarihine geçmiş durumda. günümüz dünyasına bakınca filmdeki kaosun ve otoriter düzenin ne kadar gerçekçi olduğunu görmek pek de zor değil.

ancak children of men, yalnızca distopik bir gelecek tasviri değil, aynı zamanda ataerkil sistemin çöküşüyle doğrudan bağlantılı bir hikâye. film, insanlığın yok oluşunu kadın bedeninin doğurganlık yetisini kaybetmesi üzerinden anlatıyor. doğumun durması, sadece biyolojik bir kriz değil, aynı zamanda kadınların toplumsal rollerinin ve bedenleri üzerindeki kontrol mekanizmalarının altüst olması anlamına geliyor.

filmin merkezindeki karakter, hamile kalan tek kadın olan kee. göçmen, siyah bir kadın olarak toplumun en dezavantajlı kesiminden geliyor ve ironik biçimde insanlığın geleceği onun bedeninde şekilleniyor. ancak hikâyeyi sürükleyen asıl karakter theo. yani anlatının merkezinde yine bir erkek var ve kadın karakterin hamileliği üzerinden bir kahramanlık hikâyesi yaratılıyor. kee’nin kendi hikâyesinin arka planda kalması da filmde kadın öznenin tam anlamıyla özgürleşemediğini gösteriyor.

buna rağmen film, kadınların doğurganlıklarıyla özdeşleştirilmesine dair kritik bir noktaya parmak basıyor. kadınların yalnızca anne olarak değer gördüğü, doğurganlığın bir güç dengesi aracı haline geldiği sistemin çöküşü, feminist perspektiften incelendiğinde ataerkil yapının insanlığın yok oluşuyla paralel ilerlediğini düşündürüyor. kee’nin hamileliği bu yüzden sadece biyolojik değil, aynı zamanda toplumsal bir devrimi de simgeliyor. doğurganlığın yeniden başlaması, eski sistemin devamı mı olacak yoksa kadınların daha eşit bir dünyada var olmasına mı yol açacak? film bu sorunun cevabını açık bırakıyor.

children of men, yalnızca bir bilim kurgu filmi değil, aynı zamanda politik bir uyarı niteliğinde. kaç yıl geçerse geçsin, etkisini kaybetmeyecek bir başyapıt.
devamını gör...

glosolali

mononym arayan pinnacle point insanı ukdesi.

glosolali, aslında anlamsız gibi görünen ama konuşma gibi çıkan sesler üretme durumu. bazı insanlar bunu dini deneyimler sırasında yaşar, özellikle de pentekostal kiliselerde “dillerle konuşma” olarak bilinir. yani, bilinçli olarak öğrenmedikleri ama kutsal ruh’un onlara verdiğine inandıkları bir dilde konuşuyormuş gibi olurlar.

bunun dışında, bazı nörolojik ya da psikolojik durumlarda da ortaya çıkabilir. mesela epilepsi nöbetleri, afazi veya şizofreni gibi rahatsızlıklarda insanlar anlamlı kelimeler oluşturamadan konuşabilir.

bazen küçük çocuklarda da görülür. yeni konuşmaya başlayan çocukların, kelimeleri tam bilmeden ama bir şeyler anlatmaya çalışması gibi yani. hatta sanat ve müzik dünyasında da glosolaliye rastlamak mümkün; bazı şarkıcılar veya şairler, sözlerin anlamından çok seslerin ritmine ve duygusuna odaklanarak bu tekniği kullanır.
devamını gör...

kadınların sinirlendikleri zaman yaptıkları garip hareketler

eski sevgilimin geceleri beni öperek uyuttuktan sonra ben onun yatağında uyurken pavyona gidip sabah hiçbir şey yokmuş gibi gelip yanıma yattığını öğrendikten sonra numarasını twitter’da konya içi pasif jigolo başlığıyla yayınlamıştım. çok da talep görmüştü ama değerlendirmedi niyeyse. ticari zekası hiç yoktu zaten.
devamını gör...

sözlük kadınlarının erkeğin külüne muhtaç olması

yazdım yazdım sildim, sözlükte küfür yasak olmasa yazacağımı bilirdim de hal böyleyken günlüğüme yazacağım artık söyleyeceklerimi.
devamını gör...

evde oturan işsiz erkek

yalnızca anasının seveceği erkektir.
devamını gör...

normal sözlük’ün feminist sözlüğüne dönüşmesi

bi sözlük var tam sizin kafaya uygun. bi deneyin derim, kafadaşlarınızla sabaha kadar çeke çeke incellik yapınca beklentileriniz karşılanır belki.
devamını gör...

gitmek isteyip gidemediğiniz yer neresi

hakkın rahmeti.
devamını gör...

ilk sevgili

oğuz kaan.

ilkokul zamanlarıydı, aynı lojmanda yaşıyorduk. her akşam çizgifilm izlerdik onların evde. bu akşamların birinde yine çizgifilm izlerken öpüvermişti beni çakal.

bir de hiç unutmam, araba çarpmıştı bi kere buna. hiçbir şey de yoktu ama beni bi gör. bi ağıtlar, bi gözyaşları, anlatamam.

sosyal medya çağında çok aradım onu ama bulamadım asla, iyidir umarım.
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

bendir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendini geliştirdikçe yetersiz hissetmek

bilgi arttıkça cehalet de artıyor gibi hissettiren paradoks. ne kadar yol kat edersen, o kadar eksik olduğunu fark ediyorsun.
devamını gör...

karındeşen jack

neredeyse 150 yıl boyunca gizemini sürdürdükten sonra kafayı bu vaka ile bozan russel edwards isimli bir eleman tarafından kimliği belirlenen katil.

edwards, karındeşen jack’in kurbanlarından biri olan catherine eddowes'un suç mahallinde bulunan kanlı şalından aldığı dna örnekleri ve kosminski’nin yaşayan bir akrabasından aldığı dna örnekleri ile gerçekleştirdiği testler neticesinde cinayetleri işleyen kişinin 1888’de polis tarafından şüpheli listesine alınan ama suçu kanıtlanamayan aaron kosminski olduğunu belirlemiş.

kaynak
devamını gör...

elin oğlu diplomana bakmaz götüne bakar

elin oğlunu si
devamını gör...

okumak istediğiniz kitaplar

jacqueline harpman'dan erkek nedir bilmezdim.

işin garibi kitap hiçbir yerde yok. ne türkçesi ne de ingilizcesi. baskısını bırak, ekitap bile yok. delirirsin yani. sanki böyle bi kitap yokmuş da ben varolduğunu varsayıyormuşum gibi.

ama taktım kafaya, pes etmek yok bulucam elbet!
devamını gör...

kanada yatılı okul sistemi

kanada'nın yatılı okul sistemi, yerli halkların kültürlerini asimile etmek amacıyla oluşturulan baskıcı bir eğitim modeliydi. 19. yüzyılın sonlarından 1990’lara kadar faaliyet gösteren bu okullar, yerli çocukları ailelerinden kopararak onları batı kültürüne adapte etmeye çalıştı. eğitim kisvesi altında dayatılan bu sistem, çocukların dillerini konuşmalarını yasakladı, kültürel kimliklerini unutturmaya çalıştı ve onları fiziksel, duygusal ve cinsel istismara açık hale getirdi.

bu okullar okullar arasında en fazla dikkat çekenlerden biri kamloops residential school oldu. 1890 yılında britanya kolumbiyası’nda açılan bu okul, kanada’nın en büyük yatılı okullarından biriydi. katolik kilisesi tarafından işletilen bu okul, 1969 yılında hükümetin kontrolüne geçti ve 1978'de kapatıldı. ancak kapanması, burada yaşanan trajedinin sona erdiği anlamına gelmiyordu.

2021 yılında kamloops residential school arazisinde yapılan araştırmalar, okulun bahçesinde isimsiz mezarlarda 215 yerli çocuğun kalıntılarının bulunduğunu ortaya çıkardı. bu keşif, yıllardır yerli toplulukların ve hayatta kalanların anlattığı korkunç hikâyeleri doğruladı. birçok çocuk ailelerine hiçbir haber verilmeden öldü ve kayıtlara geçmeden defnedildi. bu olay, kanada'daki yatılı okul sisteminin sadece kültürel soykırım değil, fiziksel bir yok etme politikası olduğunu da gözler önüne serdi.

yatılı okulların kapatılması, travmanın sona erdiği anlamına gelmiyordu. hayatta kalanlar, istismarın fiziksel ve psikolojik etkileriyle yaşamaya devam etti. ailelerinden koparılan çocuklar, kültürel köklerinden uzaklaştırıldığı için kimlik krizleri yaşadı. birçok kişi, yaşadığı travmanın etkisiyle bağımlılık, depresyon ve intihar gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı.

kanada hükümeti, yatılı okullardaki istismarları kabul etmek zorunda kaldı ve 2008 yılında dönemin başbakanı stephen harper, resmi bir özür diledi. ardından 2015 yılında hakikat ve uzlaşma komisyonu, yatılı okullarda yaşananları "kültürel soykırım" olarak nitelendiren bir rapor yayımladı. buna rağmen, birçok yerli topluluk için adalet hala sağlanmış değil. yüzlerce kayıp çocuğun mezarları hâlâ bulunmayı bekliyor ve hayatta kalanların pek çoğu tazminat veya psikolojik destek almakta zorlanıyor.
devamını gör...

günün saçmalık seviyesi

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu var bi de. hayatımın baharında biri rehberine şu şekil kaydetmiş beni. kahır üstüne kahır yani.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

antikythera düzeneği

1900 yılında sünger avcıları, ege denizi’nde antikythera adası yakınlarında bir gemi enkazına rastladı. bir yıl sonra yapılan kazılarda, bronz ve mermer heykellerin yanı sıra, üzeri korozyonla kaplanmış garip bir metal parçası da bulundu. bu ilk başta önemsiz gibi görünse de, 20. yüzyılın ortalarında yapılan analizler, mekanizmanın iç içe geçmiş dişlilerden oluşan karmaşık bir düzenek olduğunu ortaya çıkardı.

araştırmalar, cihazın milattan önce 2. yüzyıla ait olduğunu gösterdi. bu dönemde roma ve yunan uygarlıkları gelişmiş olsa da, bu tür hassas mekanik cihazların varlığı beklenmiyordu. antikythera mekanizması, teknoloji tarihinde bir anomali olarak kabul edildi ve bilim insanları uzun yıllar boyunca bu aletin ne işe yaradığını çözmeye çalıştı.

modern bilim insanları, x-ray taramaları ve dijital analizler kullanarak mekanizmayı incelediğinde, bu cihazın son derece gelişmiş bir astronomik hesaplayıcı olduğunu keşfetti. mekanizma, güneş ve ayın hareketlerini takip edebiliyor, tutulmaları tahmin edebiliyor ve olimpiyat oyunları gibi önemli olayların tarihlerini belirlemek için kullanılabiliyordu.

mekanizma, dişli çarklarla çalışan bir analog bilgisayar gibiydi. kullanıcı, bir kolu çevirerek belirli bir tarihe ayarlama yapabiliyor ve gök cisimlerinin o tarihteki konumlarını görebiliyordu. bu, antik yunan astronomisinin ne kadar ileri seviyede olduğunu gösteren inanılmaz bir keşifti.

antikythera mekanizması’nın kim tarafından yapıldığı hala bilinmiyor, ancak bazı bilim insanları, ünlü yunan matematikçi ve mühendis archimedes’in bu cihazın geliştirilmesine katkıda bulunmuş olabileceğini öne sürüyor. cihazın dişli sistemleri ve mekanik yapısı, archimedes’in matematiksel bilgisine uygun bir tasarım gösteriyor. ancak, mekanizmanın bulunduğu geminin muhtemelen rodos’tan geldiği düşünüldüğünde, rodoslu astronom hipparkhos’un da bu projede rol oynamış olabileceği ihtimali değerlendiriliyor.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim