eszere yazar profili

eszere kapak fotoğrafı
eszere profil fotoğrafı
rozet
karma: 7807 tanım: 1926 başlık: 124 takipçi: 15
damağıma yapışsın çiğ süt tanesi hatırına yaşıyorum…

son tanımları


fal bakan sözlük yazarları

size zahmet olmazsa üç beş bişi der misiniz

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu

bahçede şöminenin tezgahında, kahve içerek müzik dinleyip yıldızları izliyorum… buyrunuz efendim siz de görün yıldızları, keşke beni gökyüzüne gömseler…
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

şu gözlüğümü görmüş müydünüz? evetse yıldızla, hayırsa beğen.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

rakı masası

bu aralar canım aşırı derecede rakı içmek istiyor, tek mi çıksam ne yapsam?
devamını gör...

sözlük yazarlarının fotoğrafları

kafam da (bkz: hümeyra) (bkz: sessiz gemi) çalıyor…
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sözlükte flört edinmek

eğlenceli
devamını gör...

sözlük yazarlarının kahveleri

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çocuğunuzun eş cinsel olduğunu söylemesi

öncelikle sakin oluyorsunuz, çocuğunuzu en yakın cami avlusuna bırakıp geliyorsunuz.
devamını gör...

ruh eşini arayan insanların geri zekalı olması

ruh eşi kavramı metafordor gerçeklikle alakası zerre kadar yoktur.
-ünlü bir filozof sözü
devamını gör...

şiir yazan insana ilham nereden geliyor

vahiyimsi bişi ya anlık düşüyo bildirim
devamını gör...

uzak mesafe ilişkisi

bir ara benim içinde bulunduğum durum seviyorsun koşulsuz şartsız, sanki 1900 larda mektuplaşır gibi bir aşk sevgi yaşıyorsun. tavsiye ederdim eskiden ama şimdi etmiyorum uzak durun çünkü insanlar artık sevmeyi bilmiyor, ego tatmini için kullanıyor.
devamını gör...

anın fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ana dil

ananın dili neyse o yani
devamını gör...

son bir ayda hayatında ne değişti sorusu

ben değiştim
devamını gör...

yazarların itiraf köşesi

vazgeçemiyorum vazgeçemediğim şeylerden aslında onlar benden çoktan vazgeçmiş, vazgeçilmişliğin ortasında vazgeçmenin acısını tadıyorum vazgeçemeden…
devamını gör...

teknenin ölümü


kara yakındı önce, hem çok yakın,
elimi uzatsam tutardı.
yıldızsız teknemdi inip çıkan gece,
kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz…
kara yakındı önce, hem çok yakın,
denizleyin inip çıkan önümde
bir tanrının atardamarı.

açtım, yorgundum ama uykum yoktu.
günlerce yekesiz yelkensiz
ne de çok kuş takılmıştı ardımıza,
ne çok harman gördüm köpükten beyaz…
açtım, yorgundum ama uykum yoktu.
güneşler hala sağımda solumda,
sürer gibiydi açık deniz.

deniz en ince hayvanı belleğin
nerden kalktım, o rıhtım, o çan…
bilmiyorum o gök kıyı nereye gitti!
bir masal şebboyu çarmıhtaki yaz.
deniz en ince hayvanı belleğin
bir kuşluk vakti tanrının sevdiği
görünür zaman yaratan.

canlı mıydım? o uğursuz kıyıda
öldüğüm gün de bilemedim.
hep o sallantı, o devinim, o avcıl
bayrak, bir aş tenceresi, bir az
küfür, karı kız öyküleri, sonra
dipteki ölülerin fısıl fısıl
konuşmalarını dinledim.

doğdum mu? nasıl? belki bir tezlik
yeli kımıldadı, kan gibi.
ağaç ve kızak, demir, yağ, halat, katran,
boya kutuları, sünger, tel ve gaz…
derken gün kokulu yüreğimdi ilk
yapının boş gömütünde dikili
sabırsız kaburgama çarpan.

ruh, şarabı gördü üzümden önce
süt, kan olmak için devinir
tohum bildi herkesten önce ekmeği
gün, denizi salıvermeden batmaz.
ruh, şarabı gördü üzümden önce
ağaç ne diye kalktı çiçeklendi,
denize inmesi nedendir?

ah yalnızlığın gömük kapıları,
aysız ayışığı gibiydim,
geceleyin gece, gündüzleyin gün
gibi suyun altınavuran yalaz.
ah yalnızlığın gömük kapıları
bir yağmuru dinlercesine bütün
anları iç içe bilirim.

bir tekne her zaman düşüncelidir.
bizimle demirledi gece.
karaya çıktı tayfalarım uykulu.
pruvamda çok acayip bir yıldız
konmak istercesine gider gelir,
suları budanmış bir yolculuğu
sürdürmek isterdi kendince.

kara yakındı önce, ödağacı
kokusu sarmıştı geceyi.
ve bir kuş bağırdı çağırdı tepemde,
fosforlu sesi kabarık ve ıssız.
lale rengindeydi şimşeğin dalı,
ve güneydoğunun yangını pembe
nakışlı bir çanak gibiydi.

unutmak istemiyorum bunları,
göğün damarlarını gördüm,
fırtına kırının yaban keçisini,
koşar küpeşteme saçsız sakalsız…
ağaç gibi yırtılan karanlığı,
koca kulaklı lodosu, o fili,
ah yay biçimdeydi ölüm.

yalnızlıktır denizin tek yasası,
aşkın altın yasasıdır o.
bir gün kum uaynır, ay gıcırdarsa
çalınırsa bir gün gömük kapımız
kalamazsın sabaha inen suda,
kalk kürek, yola düşmenin sırası
aşkın altın yasasıdır o.

kükürt rengindeki ağzı gecenin
üfürdü huysuz karanlıkta
sintineme düşçül bir ateşböceği
kömürdüm, tahtaydım, kurumuş anız,
o böcek oldu yangımı teknemin,
anladım kuşun, yıldızın gizini,
başladım usuldan yanmaya.

söndüremezdi kimse bu ateşi,
kıyıdan kesilmiş sularda,
kara hem yakındı şimdi, hem çok uzak
bir yanyanaydım onunla, bir yalnız.
devirdim bütün yüklediklerimi
ve demiri uykuda bırakarak
bindirdim eskil kayalara.

parçalanıyordum kimse bilmeden,
ateştim cevizin içinde,
ve bir gece içinde bilmeden öldüm.
ey gece, nereden yol bulacağız,
ey yaralı göğsüme düşen yelken,
ya sen kürek, solmuş rüzgar gülüm,
ya sen ne diyeceksin, söyle!

deniz durdu, mumyası yıldızların
erir gün görmüş kayalıkta,
ve yürüdü sabah, denizin ineği.
ölünce ne yapsak sabah oluruz…
ah kara yakındı ve darmadağın
kuşları durmuş zaman kadar eski,
taşları hüzün olan kara.

kopmuş uykunun iskeletiyim ben,
artık yelin göğsü olamam.
gördün mü ölümün gözündeki mor rengi,
söyle, ölüp dirilen tanrı, temmuz,
ay yapraklarının indiği bu dam,
eski düşleri taşır mı yeniden,
koca karınlı kuşlar gibi.

bir yanda parçalanmış teknem durur,
sert tütünüyle gün bir yanda.
kara yakındı önce, hem çok yakındı,
elimi uzatsam tutardı ama
yalnızlıktır denizin tek yasası,
bütün ölüler unutulur,
yaşayanlar kalır tek başlarına.

akşamleyin kaptan, birkaç gemici
gelip dizildiler kıyıya.
tutunacak bir tekne arar gibiydi
ayağı kayan meltem ve cigara
içerek konuştular gizli gizli,
bense dalgın bakıyordum, boşuna
koparılmış süsendim sanki.

çalıştılar bir hafta, ağustosun
altısında bütün iş bitti.
kesik baş çapa, iplerim, küreklerim
kumsalda şaşkın bir yığındır şimdi.
tüter el ayak, tüter ıslak odun,
denizin uzaklardan getirdiği
yabancı, anlamsız bir şeyim.
devamını gör...

geceye bir şiir bırak

karl marx

dedem
devamını gör...

cinsellik benim için ikinci plandadır diyen erkek

cinsellik benim için geri planda çünkü insanlar bir birlerini anlayamadan hissedemeden sevişmeleri mastürbasyondan farksız gelir çünkü, ruhu tanımadan anlamadan nasıl bütünleşebilirsin ki, para karşılığı yapmakla eşdeğerdir.
devamını gör...

sözlük yazarlarının çektiği deniz fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim