faydasizcicero yazar profili

arkalardan gelen toplu akbilleri iletmek için omzuna dokunulduğunda hayata dönülür

dinlemek kesinlikle bir yetenektir. birçok insan tartışma esnasında kurucu öğelerden olan 'dinlemeyi' göz ardı eder, bu halde de tartışma diyalog değil insanların kendi halinde boğuştuğu monolog haline gelir. fark ettiğim kadarıyla bu yetenek eğitim seviyesine göre artış gösterir.

altıncı sınıfta türkçe öğretmenimiz şeker portakalını okuyun size sınav yapacağımız dedi.çok etkilenerek okudum hatta son sayfalarında gözyaşlarım kitaba pıt pıt dökülür derecedeydi.sınav günü okula gittiğimde herkes elinde sayfalarca kitap hakkında notlarla gelmiş ben ise yalnızca kitapla,onlara kitapta hissettiğim duygularla ilgili açıklamalarda bulunduğumda boş bakışlarla karşılaşmıştım.sınav yapıldı o sayfalarca not tutanlar çok yüksek notlar aldı bense tam tersine çok düşük bir de azar işittim.o gün anladım okumak ve hissetmek konusunda sorunların var olduğunu ama bundan dolayı şeker portakalına hiç küsmedim.

icra edilen meslek ve okumaya ayrılan süreye göre değişmektedir fakat bir şey bilirim ki o da şudur; yeni bir şey öğrenmeden yaşadığınız her gün boşa yaşadığınız gündür.

feodal toplumdan yirminci yüzyıla-leo huberman

'sahip olduğun şeylerin kölesi olursun.'

durumuna göre değişmekle,intikam bitmek tükenmek bilmeyen bir histir. bir kez daha intikam almak istersiniz sonra bir kez daha.lakin bağışlamak durumuna göre daha iç açıcı ve huzura erdirecek bir seçenek olabilir.kendi içinizde affetmek de buna dahil fakat her somut olay farklı sonuçlar doğurur.

affettikten sonra yaşanacak iç kuruntuları yerine affetmemek en doğrusu